HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

Ankara Adliyesi'nde '12 Eylül tiyatrosu' başladı

Yıllar süren askeri darbe döneminden 32 yıl sonra 4 Nisan’da başlayan 12 Eylül generallerinin yargılandığı davanın beşinci duruşması Ankara ...

Yıllar süren askeri darbe döneminden 32 yıl sonra 4 Nisan’da başlayan 12 Eylül generallerinin yargılandığı davanın beşinci duruşması Ankara Adliyesi’nde görülmeye başlandı. Adliye önünde bir araya gelen darbe mağdurları, AKP Hükümeti’ne “12 Eylül’ü aklama, yargıla” diye haykırdı. İşkenceye maruz kalan ve sürgün edilen Karagöz, “Bu dava bir senaryodur, tiyatro sahnesidir” dedi.

Binlerce insan hakkında davalar açılmasına, işten atılmalarına, işkence görmelerine ve asılarak idam edilmelerine neden olan 12 Eylül generalleri Evren ve Şahinkaya’nın 32 yıl sonra yargılandığı davanın beşinci duruşması Ankara 12. Ağır Ceza Mahkemesi'nde başladı. 

Evren ve Şahinkaya'ya "duruşmaya katılamaz" yönünde rapor verildiği öğrenildi. İstanbul Adli Tıp Kurumu'ndan gönderilen raporda, “12 Eylül davası ile ilgili Kenan Evren ve Tahsin Şahinkaya'nın hayatı tehlikesi var, duruşmaya katılamazlar” denildi. 

12 Eylül 1980 darbesiyle ilgili, dönemin Genelkurmay Başkanı ve 7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile dönemin Hava Kuvvetleri Komutanı Emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya hakkında ilki 4 Nisan görülen davanın beşinci duruşması görülürken, birçok siyasi parti, sendika ve demokratik kitle örgütünden oluşan 12 Eylül'ü Yargılama Platformu, darbecilerden hesap sormak için Ankara Adliyesi önünde bir araya geldi. Yazar Atilla Keskin, Uluslararası İzleme Komisyonu ve sürgün edildikten 30 yıl sonra yurtdışından gelen bir çok kişi de yine adliye önündeydi. 12 Eylül 1980 de gözaltında kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ailesi, Mustafa Asım Hamdullahoğlu’nun eşi Aynur Hamdullahoğlu da adliyeye gelerek duruşmaya katıldı.

12 Eylül döneminde yaşamını yitirenlerin fotoğraflarını taşıyan platform üyeleri, adliyenin her yerine astıkları pankartlarla 12 Eylül’ü unutmadıklarını ve affetmeyeceklerini belirtti. Sık sık “Darbelerden hesabı emekçiler soracak”, “Berfo ana burada darbeciler nerede”, “Kenan Evren gelecek hesap verecek” sloganları atıldı. 17 yaşında idam edilen Erdal Eren’in maketi alana yerleştirildi. 12 Eylül darbesinde yaşamını yitirenler anısına yapılan saygı duruşunun ardından başlayan programda yapılan konuşmalarda, 12 Eylül’ün bilançosu hatırlatıldı, yurtdışına sürgün edilenlerin yaşamlarına dikkat da dikkat çekildi. Mahkemeye katılmayan ve tutuksuz yargılanan darbenin bir numaralı sorumluları Evren ile Şahinkaya’nın mahkemeye getirilmesi gerektiği belirtildi. “12 Eylül, 7’den 70’e tüm toplumun ırzına geçti” denilerek, 12 Eylül’den hesap sorma hakkının darbeye yataklık edenlerin değil, Türkiye halklarının hakkı olduğu vurgulandı. Konuşmalarda, son süreçte ardan operasyonlara ve tutuklamalara dikkat çekildi, AKP Hükümeti’nin darbe sürecini sürdürdüğü ifade edildi.

Almanya Gıda İşçileri Sendikası’ndan Selahattin Yıldırım, yaptığı konuşmada davada çifte standart uygulandığını söyledi. Yıldırım, “28 Şubat davasında tüm deliller araştırılırken, 12 Eylül davasının üstü kapatılmak isteniyor. İnternet üzerinden telekonferansla alınan ifade tam bir skandaldır” dedi. Meclis Anayasa Komisyonu’na da seslenen Yıldırım, “Güliz sokağa gitmeyin. Eğer 12 Eylül’ü yargılamak istiyorsanız, Diyarbakır’a, Artvin’e gidin buraya gelin” diye seslendi.

‘DAVA BİR SENARYO, TİYATRO SAHNESİ GİBİ’

Artvin’de işkence gören ve sürgüne giden Işılay Karagöz de, 12 Eylül’de doğan çocukların 30 yaşını geçtiğini ifade ederek şöyle konuştu: “Sürgün edilen birçok insan yakınlarını yıllarca göremedi, cenazelerine gidemediler. Orada ki çocukları isimleri hep umut, hasret, sıla oldu. 12 Eylül yargılaması Erdoğan’ın bir lütfu değildir. Bu, verilen mücadelenin sonucudur. Evet, bugün bir yargılama var ancak bu bir senaryodur, tiyatro sahnesidir. Bu senaryoyu tersine çevirmeliyiz.” Karagöz, sadece Evren ve Şahinkaya’nın değil tüm sorumluların yargılanmasını istedi.

12 Eylül mağdurlarından 75 yaşındaki Nurşin Birol ise, “Devletten şunu istiyorum kayıplarımızı bize geri versinler, ölülerimizi getirsinler. Ama bu yukarıdaki insanlar sağır sultana dönmüş ne dersek diyelim bizi duymuyorlar” dedi

Mikail Kırbayır, ‘şeriatın kestiği parmak acımaz’ teslimiyetine sığınmadan tarihi bu davada sorgulamak gerektiğini vurguladı. 12 Eylül’ün bilançosunu hatırlattı. 12 Eylül’den nasibini almayan hiçbir aile kalmadığını ve bunlardan birinin de kendi ailesi olduğunu Kırbayır, “Sadece Evren ve Şahinkaya’nın bu yargılanması bizim için yetmez. 12 Eylül’ün tüm sorumlularının insanlığa karşı işlenen suça göre yargılanmasını istiyoruz” dedi. Kırbayır, yaşından dolayı gelemeyen Berfo ananın selamını iletti.

Ayrıca, 765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) ''Devlet Kuvvetleri Aleyhinde Cürümler''e ilişkin 146. maddesi ile 80. maddesi uyarınca ''ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına'' çarptırılmaları istenen Evren ve Şahinkaya’nın yargılandığı davaya 476 kişi ile 18 dernek, siyasi parti ve sivil toplum kuruluşu müdahil olmak için başvurdu. 321 kişi bireysel, 155 kişi avukatı aracılığıyla mahkemeye dilekçe vermişti. Davaya müdahil olmak isteyen Erdal Eren'in ailesinin talebi kabul edilmiş, 12 Eylül 1980'den önce öldürülen gazeteci Abdi İpekçi, savcı Doğan Öz, akademisyen Cavit Orhan Tütengil'in ailelerinin müdahillik talepleri ise reddedilmişti.

12 EYLÜL’ÜN ACI BİLANÇOSU:

- 7 bin kişiye idam istendi, 517 kişiye idam cezası verildi. 

- 259 kişinin idam dosyası TBMM’ye gönderildi. 

- Onaylanan 54 idamın 50’si infaz edildi. 

- 650 bin kişi gözaltına alındı, 1 milyon 683 bin kişi fişlendi. 

- 71 bin kişi TCK’nin 141, 142 ve 163. maddelerinden; 98 bin kişi de örgüt üyesi olma suçundan yargılandı. 

- 388 bin kişiye pasaport verilmedi. 

- 30 bin kişi sakıncalı olduğu için işten atıldı. 

- 4 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. 

- Yaklaşık 30 bin kişi siyasi mülteci olarak yurtdışına gitti. 

- 300 kişi kuşkulu bir şekilde öldü. 

- 171 kişi işkenceler sonucu öldü. 

- 937 film sakıncalı bulunduğu için yasaklandı. 

- 23 bin 677 derneğin faaliyeti durduruldu. 

- 3 bin 854 öğretmen, üniversitede görevli 120 öğretim üyesi ve 47 hâkimin işine son verildi. 

- 400 gazeteci için toplam 4 bin yıl hapis cezası istendi. 

- Gazetecilere 3 bin 315 yıl 6 ay hapis cezası verildi, 31 gazeteci cezaevine girdi. 

- 3 gazeteci silahla öldürüldü. 

- Cezaevlerinde toplam 299 kişi yaşamını yitirdi.

Business News