Devleti denetlenebilir ve şeffaf hale getirmek hedefi doğrultusunda hazırlanan ve bugün TBMM Genel Kurulu’nda görüşülecek olan “Devlet Sırrı Kanun Tasarısı”nın yasalaşmasına kesin gözüyle bakılıyor. Ancak bu tasarı devlet sırrı niteliğinde bilgibelge üretme keyfiyetini ortadan kaldırmadığı gibi, Başbakanı “Sırların patronu” haline getiriyor. Artık neyin devlet sırrı olduğuna Başbakan başkanlığında ve bakanlardan oluşacak “Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu”, dolayısıyla başbakan karar verecek. Sırlar 50 yıl boyunca saklanacak. Bunları açıklayan görevlilere dört, yayınlayanlara ise altı yıl hapis cezası verilecek.
BAŞBAKAN TEK YETKİLİ
Taraf’ın haberine göre devlet sırrı, “yetkisiz kişilere açıklanması Devletin uluslararası ilişkilerine veya milli güvenliğe zarar verebilecek mahiyetteki gizli bilgi, belge ve kayıtlar” olarak tanımlanıyor. Tasarıyla devlet sırrı konusunda Başbakan mutlak yetkili haline geliyor. Çünkü, neyin devlet sırrı olduğuna yeni oluşturulacak, başbakan başkanlığındaki “Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu” karar verecek. Kurulda Adalet, Dışişleri, İçişleri ve Milli Savunma bakanları da üye olarak yer alacak.
Hangi bilgi ya da belgenin devlet sırrı olacağıyla ilgili teklifi ilgili bakanlık hazırlayacak. MİT başta olmak üzere Başbakanlığa bağlı kamu kurumlarına teklif Başbakanlık tarafından yapılabilecek. Başbakanlık veya bakanlıklar, teklifi uygun görmedikleri takdirde kurula iletmeyecek. Cumhurbaşkanlığına ait bilgi, belge ve kayıtların arasında hangilerinin “devlet sırrı” olduğuna ise cumhurbaşkanı karar verecek.
MAHKEMELERE VERMEYEBİLİR
Başbakan başkanlığındaki “Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu”, mahkemelerin kendilerinden talep ettiği devlet sırrı niteliğindeki belge, bilgi ve kayıtları (geçmişte Susurluk Raporu’nun gizli bölümleri, şimdi Uludere katliamı vb. konulardaki bilgi-belgeler) gerekçesini belirtmek kaydıyla vermeme yetkisine sahip.
Devlet sırrı niteliğindeki belgeler 50 yıl boyunca korunacak ve bunları açıklayan devlet görevlileri iki yıldan dört yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bunu basın yoluyla yapması halinde ceza yarı oranında arttırılacak.
BAŞBAKAN TEK YETKİLİ
Taraf’ın haberine göre devlet sırrı, “yetkisiz kişilere açıklanması Devletin uluslararası ilişkilerine veya milli güvenliğe zarar verebilecek mahiyetteki gizli bilgi, belge ve kayıtlar” olarak tanımlanıyor. Tasarıyla devlet sırrı konusunda Başbakan mutlak yetkili haline geliyor. Çünkü, neyin devlet sırrı olduğuna yeni oluşturulacak, başbakan başkanlığındaki “Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu” karar verecek. Kurulda Adalet, Dışişleri, İçişleri ve Milli Savunma bakanları da üye olarak yer alacak.
Hangi bilgi ya da belgenin devlet sırrı olacağıyla ilgili teklifi ilgili bakanlık hazırlayacak. MİT başta olmak üzere Başbakanlığa bağlı kamu kurumlarına teklif Başbakanlık tarafından yapılabilecek. Başbakanlık veya bakanlıklar, teklifi uygun görmedikleri takdirde kurula iletmeyecek. Cumhurbaşkanlığına ait bilgi, belge ve kayıtların arasında hangilerinin “devlet sırrı” olduğuna ise cumhurbaşkanı karar verecek.
MAHKEMELERE VERMEYEBİLİR
Başbakan başkanlığındaki “Devlet Sırrı Değerlendirme Kurulu”, mahkemelerin kendilerinden talep ettiği devlet sırrı niteliğindeki belge, bilgi ve kayıtları (geçmişte Susurluk Raporu’nun gizli bölümleri, şimdi Uludere katliamı vb. konulardaki bilgi-belgeler) gerekçesini belirtmek kaydıyla vermeme yetkisine sahip.
Devlet sırrı niteliğindeki belgeler 50 yıl boyunca korunacak ve bunları açıklayan devlet görevlileri iki yıldan dört yıla kadar hapisle cezalandırılacak. Bunu basın yoluyla yapması halinde ceza yarı oranında arttırılacak.
