ADD ve TGB önderliğinde 37 kitle örgütünün desteklediği Seferberlik Buluşması'nda yaşanan olayları değerlendiren Fazıl Say, AKP'n...
İşte o yazı:
Bugün yaşananları sorgulamak için siyasi olmak gerekmez. Hepimiz bu ülkenin vatandaşıyız, bugün bir bayram günü ve olaylar oldu. Bunu halk olarak hepimiz tartışabilmeliyiz. Bakın, yazdıklarım siyasi şeyler değildir, bizler bu ülkede yaşayanlar ne kadar dostuz? Bunu gerçekten merak ediyorum. Çünkü bu tahammülsüzlük sadece siyasi bir konu değil, hepimizin konusu…
Haberlerde hep birlikte izliyoruz; Açık ve net; İktidar Partisi, Türk insanına bugün, “Cumhuriyet Bayramını kutlamanıza izin vermiyoruz, dağılın bakalım” mesajını vermiştir. Önce “Gelmeyin buraya” denmiştir. Sonra gelenler engellenmiştir. Sonra her şeye rağmen buluşma noktasına varanlara bu sefer “illegal örgüt” muamelesi yapılmıştır. Sonra biber gazı su vs üzerlerine sıkılmıştır.. Yalnız bu kumarı kaybetmişlerdir. Evdeki hesap çarşıya uymamıştır. Onca biber gazına, binlerce ton su sıkılmasına rağmen Cumhuriyetine sahip çıkan insanlara engel olamamışlardır. Halk, hiçbir provokasyon yapmadan bayramı kutlamıştır. Görgü tanıklarının TV’lerde anlattıklarına göre, polis ile halkın mücadelesi çok gergin ve kimi zaman kavgalı geçmiş, saatlerce sürmüş. Daha sonrasında ise “Anıt Kabir”e yüzbinlerce insanın çoğalarak gittiği anlatıldı programlarda. Bu iş tam bir gövde gösterisine dönüşmüş.. AMA!! Anlaşılan o ki; Dostluk kazanamamış.
Bu noktada unutulmaz bir gün olan bugün için aklımızda kalan bazı sorular da var;
“BU NASIL HALKIN BAYRAMIDIR?”
1- İktidar Partisi son günlerde verdiği tüm mesajlarda Cumhuriyet Bayramının artık Devletin değil halkın bayramı olmasını gerektiği üzerinde durmuştu. Bunu tüm aydınlar destekledi. İyi bulundu. Sonuç? İktidarın kendileri Hipodrom’daki Askeri gösteriye katılanlar oldular, “halk” ise -polise rağmen, su-biber gazı tekme tokat vs içinde- bayramını zar zor kutlayabildi. Bu ne tezattır? Bu nasıl halkın bayramıdır? Anlatılmak istenen nedir?
2- İktidar Partisi bugün halka ve dünyaya bir mesaj vermiştir; O mesaj tam olarak nedir? Yani öyle açıklamalar dinledim ki bugün seyrettiklerimde; Mesela diyor ki bir AKP’li vekil; ”Demokrasi , sınırlı demokrasi olursa daha iyidir!” (!!!) Bu şu demek; İktidar vekilleri belirleyecek her şeyi. Ve kafasına göre, kimsenin bilmediği o “sınırlar”ı iş edinip ; kimin sınırın içinde - kimin dışında olduğunu belirleyecek, ve ona göre yükseltecek ya da cezalandıracak önüne geleni, kendinden olmayanı, halkı iyice ötekileştirecek, yok edecek… “Demokrasi-hukuk” gibi laflar burada hakikaten gülünç kalıyor. Dost kelimesi ise uzakta… Geleceğimiz ise karanlık. Tek soru; Şimdi ne olacak?
3- Bir de “Cumhuriyet” kavramı konusu var; Şunu mu demek istiyorlar; “Biz Atatürk’ün kurduğu Cumhuriyeti istemiyoruz, kendi kurduğumuz AKP Cumhuriyeti’ni ilan ediyoruz! Halk da bunu kutlasın istiyoruz! Atatürk’ün kurduğunu kutlayanları da bertaraf ederiz… Açık ve net olunmalıdır. Bu mudur? Mesaj bu mudur?
Bugün TV’de konuşulanlar normalde duyduklarımdan öteydi..Merak ediyorum…
“TGB VE ADD'Yİ KUTLUYORUM”
Bu sabah zor ve gergin anlar yaşayan CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu televizyonda çok güzel, çok dostçca, çok sağduyulu, çok anlamlı bir konuşma yaptı.. Kutluyorum.. Bravo CHP.
ADD (Atatürkçü Düşünce Derneği) üyelerini, TGB (Türkiye gençlik Birliği) üyelerini de kutluyorum, böyle bir zorbalığa - faşizme direndikleri için..
İnsan olmak için insani değerleri hatırlamak lazım. Cumhuriyet Bayramımızı kutlamamızı engellemek istediler. Baskıcı bir zihniyetin ,bizlerin Cumhuriyet Bayramını kutlamamızı "illegal" göstermek isteği , bugün halk tarafından geri tepti... İnsani değerler her şeyin üzerindedir. Sinsi bir plan bozulmuştur. Dünya seyrediyor... "İnsanlar seyrediyor"...
