Şimdiye kadar Öcalan’ın ne söylediğini, ne amaçladığını az çok
biliyoruz. Yani abur cubur tabii ki söylediği tarafı. Mesela
Güneydoğu’yu kurtarmak bir yana, Misak-ı Milli Sınırları diyerek,
Suriye’nin güneyi ile Irak’ın kuzeyini de katıyor, teşekkür ediyor.
İkincisi Öcalan burada yeni bir modelden söz ediyor. Ama o modelin
ne anlama geldiğini ne Kürtler biliyor, ne biz biliyoruz. Onu Başbakan
biliyordur.
Fakat en önemlisi bence, burada artık “Müslüman” unsurundan söz
etmesi. En baştan beri Tayyip kafasında “Türklük, Türk Milliyetçiliği”
yerine “Müslüman, İslam” unsurunu ikame etmek istiyor.
Türklük yerine Müslümanlığı, Milliyetçilik yerine Ümmetçiliği
öneriyor. Tayyip’le anlaşmışlar anlaşılan, Öcalan da aynısını söyledi
bugün.
Sonuç olarak, bugün yapılan beklediğimiz bir açıklamaydı. Mücadele
yöntemlerini burada değiştirdiler. Meydandaki sloganlardan anlaşıldığı
kadarıyla, dağda silahlı çatışma yerine artık Mısır’da ve Arap
Baharı’nda gördüğümüz gibi, meydanlardaki eylemlerle mücadelelerini
sürdürecekler. Meydandaki kalabalığın elindeki “Barışa da hazırız,
savaşa da” gibi pankartlardan bunu anlıyoruz.
Bu tarafı tamam, biz en azından PKK cephesinde ne olduğunu
biliyoruz. Bilmediğimiz asıl sorun şu, buna karşılık ne verildi? Onu
bilmiyoruz, o karanlık henüz.
