Türkiye insani gelişmişlik endeksinde 187 ülke arasında 90’ıncı
sırada. Ülkelerin eğitim, sağlık, gelir, yoksulluk, ve cinsiyet
eşitsizliği açısından değerlendirildiği raporda Türkiye, gelir dağılımı,
kadınların işgücüne katılımı ve genç işsizliği gibi kriterlerde sınıfta
kaldı.
Konu insani kriterler olunca Türkiye; Bosna Hersek, Azerbaycan, Malezya, Libya, Suudi Arabistan, Bahreyn, Kuveyt ve İran gibi birçok ülkenin gerisinde kaldı.
Konu insani kriterler olunca Türkiye; Bosna Hersek, Azerbaycan, Malezya, Libya, Suudi Arabistan, Bahreyn, Kuveyt ve İran gibi birçok ülkenin gerisinde kaldı.
İnsani gelişmişlik endeksi, kalkınmanın sadece ekonomik verilerle
ölçülemeyeceğini, gelir dağılımından yoksulluğa, eğitim ve sağlık
hizmetlerine ulaşımdan çalışma yaşamına kadar birçok göstergenin de
değerlendirilmesi gerektiği fikrine dayanıyor. İnsani gelişmişlik
endeksinin ülkelerin gerçek kalkınma derecesini gösterdiği de çeşitli
çevrelerce ifade ediliyor.
BOL NASİHAT!
Hükümetin ekonomik kalkınma ve insani kalkınma tartışmalarında
GSMH, ekonomik büyüme hızı, ihracat, ithalat değerleri vb. ‘ekonomik’
verilerden yana olduğu söylenebilir. Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, bu
genel ekonomik göstergelere dayanarak, “Avrupa Türkiye’yi örnek
almalı”, “Avrupa küçülürken biz büyüdük” diye bol bol nasihat verdiği de
biliniyor.
Gözlerin kapandığı insani gelişmişlik verilerinde ise Türkiye’nin
durumu hiç de iç açıcı değil... Örneğin gelir dağılımı eşitsizliğinde
Türkiye, OECD ülkeleri arasında başı çekiyor. Gini katsayısına göre; en
kötü gelir dağılımında üç ülke şunlar: Türkiye, Meksika ve Şili...
CÜMLE ALEM BORÇLU
Dolayısıyla emekçilerin gelir durumu ve yaşam koşulları da pek
parlak değil... TÜİK’in 2011 yılına ait verilerine göre, nüfusun 16.1’i
yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Bu rakam oldukça iyimser... Çünkü
sendikaların açıkladığı açlık sınırını dikkate almadığı gibi, yoksulluk
sınırıyla uzaktan yakından ilişkisi yok.
Konut kredileri dışarıda tutulsa bile nüfusun 62’si borçlu. Konut
borçları da hesaplanınca rakam iyice büyüyor. Bu borç ödemeleri nüfusun
yüzde 26.2’sinin hanesine çok yük getirirken, yüzde 86.5’i “evden uzakta
bir haftalık tatili”, yüzde 67.6’sı “beklenmedik harcamalarını” ve
yüzde 80.3’ü ‘yıpranmış ve eskimiş mobilyalarını yenileme ihtiyacını’
ekonomik nedenlerle karşılayamıyor. Ciddi finansal sıkıntıyla karşı
karşıya olan nüfusun oranı 2009 yılında yüzde 63, 2010 yılında yüzde
66.6 iken 2011 yılında yüzde 60.4 olarak hesaplandı.
KALKINMA İÇİN DÜŞÜK ÜCRET!
Ekonomik kalkınma açısından hükümete göre ‘iyi’ olan, insani
gelişmişlik açısından tam tersi sonuçlar doğurabiliyor. Öyle ki bazen
kantarın topuzu kaçıveriyor. Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan geçen sene
içinde yaptığı bir açıklamada, Türkiye’deki ücretlerin oldukça düşük
olduğunu, bunun da ekonomik kalkınma için büyük bir avantaj olduğunu
söylemişti.
Avrupa’nın krizden çıkış için bu ‘fırsat’ı değerlendirip Türkiye’ye
yatırım yapması çağrısında bulunmuştu. Bakan Çağlayan, yatırım
gerekçesini; Çin’de ücretlerin 300-400 dolara yükselmesi ve aynı oranda
yükselmenin Bangladeş, Vietnam ve Pakistan’da da beklenmesi olarak
açıklamıştı.
ZENGİN-YOKSUL UÇURUMU
TÜİK verileri zengin ile yoksul arasındaki gelir adaletsizliğini de
gözler önüne seriyor. Buna göre, hanehalkı gelirlere göre oluşturulan
yüzde 20’lik gruplarda, en yüksek gelire sahip gruptakilerin toplam
gelirden aldığı pay yüzde 46.4 iken, en düşük gelire sahip gruptakilerin
toplam gelirden aldığı pay ise yüzde 5.8’de kaldı. Yüzde 10’luk
gruplarda ise durum daha da kötü. En düşük gelire sahip yüzde 10’luk
gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay yüzde 2.5 iken, en yüksek
gelire sahip yüzde 10’luk gruptakilerin toplam gelirden aldığı pay ise
yüzde 29.5 oldu. Buna göre en yoksul ile arasındaki uçurum 11.8 kat.
TÜRKİYE İLE İLGİLİ TEMEL VERİLER:
Nüfus (milyon kişi): 74.5 (2030 beklentisi 86.7 milyon)
Nüfus artış hızı (2010 – 2015, %): 1.1
Doğumdan itibaren yaşam süresi beklentisi: 74.2
GSYH (GNI, milyar dolar): 991.7
Kişi başına gelir (GNI ölçümüyle, dolar): 13.701
Gelir dağılımı eşitsizliği (Gini katsayısı): 0.39
Ulusal fakirlik çizgisinin altındaki nüfus (%): 18.1
Okur - yazarlık oranı (%): 90.8
Eğitimde geçirilmesi beklenen süre: 12.9 yıl
Orta öğretimde kadın oranı (%): 26.7
Sağlık harcamaları / GSYH (SAGP, %): 5.1
Eğitim harcamaları / GSYH (SAGP, %): 2.9
Savunma harcamaları / GSYH (SAGP, %): 2.4
Toplam borç servisi / GSYH (SAGP, %): 8.0
Çalışma yaşamında kadınların oranı (%): 28.1
Genç işsizlerin oranı (%): 20.7
Ormanlık alan / Toplam ülke alanı (%): 14.7
Tarım alanı / Toplam ülke alanı (%): 50.6
Her 100 kişiden kaçı kişisel bilgisayara sahip? 6.4’ü
Her 100 kişiden kaçı İnternet kullanıcısı? 39.8’i
Her 100 kişiden kaçı telefon abonesi? 107.2’si
ARİF KOŞAR(İstanbul/EVRENSEL)
evrensel.net