Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Hangi muhalif yazara hediye gönderdi

Yurt gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever, bir liberal olarak son yıllardaki siyasi serüvenini Bağımsız Dergisi'nden Barış Terkoğlu'...


Yurt gazetesi yazarı Cüneyt Ülsever, bir liberal olarak son yıllardaki siyasi serüvenini Bağımsız Dergisi'nden Barış Terkoğlu'na anlattı.
Terkoğlu'nun "Cemaatle aranız nasıl? Cemaate yakınlığıyla bilinen Mehmet Baransu sizi hedef alan yazılar yazdı?" sorusuna Ülsever şu yanıtı verdi:
Yazdıklarının yalan olduğunu kanıtlarıyla gösterdim. Mehmet Baransu aslında bana yardımcı oldu. Benim peşimde kimlerin olduğunu ifşa etmiş oldu. Hanefi Avcı’yı kim deplase ettiyse benden nefret ediyor. Beni bir şekilde Hanefi Avcı’ya bağlamak istediler. Bunlara cemaat denebilir mi? 28 Şubat sürecinde Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı’yla çok iyiydi aram. Abant Toplantıları’nın ilk katılımcılarındandım. Ayda bir de yemek yerdik. Çok net ve açık bir şekilde ben 28 Şubat sürecinde ben Gülen cemaatini savunan yazılar yazdım. Sonra kopuş başladı. Ama benim dostluklarım vardı. Karşılaştığımda da ağzıma geleni söylüyordum. Çok temel olarak “siz CIA’nın kucağına düştünüz”, “zaten içişleri ve adalet bakanlığını hoca yönlendiriyorsa bu dünya batsın ama ben sizi de aşan bir irade olduğunu düşünüyorum”, “bütün bunlar bir partinin peşine takıldığınız için oluyor” ifadelerini kullanıyordum. Bir gün Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı beni bir toplantıya çağırdı. O toplantıda “bizi eleştir” dediler. Eleştirilerimi söyledim, doğru yaptıklarını da anlattım. “Siz dünyada okullar kuruyordunuz, bunlar Bediüzzaman’ın misyonunu devam ettiren projelerdi, siyasete eşit mesafede duracaktınız, ama yapmadınız bir yandan AKP’nin bir yandan ABD’nin eline düştünüz” diye konuştum. Bir gün bana bir davetiye geldi Mabeyin Restoran’a. Hatta Hüseyin Gülerce de arayıp arkadaşım dedi, ne olur git (Benim yakın arkadaşımdır). Meğerse Hoca zamanında kendisine sahip çıkan kişilere teşekkür etmek istiyor. O gece onun için tertip edilmiş. Hiçbir gazeteci yoktu. Zaman’da yazanlar da yoktu. Ben takıldım, “ben size alt tarafı 1997’de sahip çıktım, şimdi 2012’deyiz size çok sahip çıkanlar var”. Onlar da bana dediler ki “biz kötü gün dostlarını bu geceye çağırdık” dediler. Bunu neden anlatıyorum, Baransu’ya bunları yazdıranın kimler olduğunu, bunların cemaatle irtibatlı olduklarını biliyorum. Ama bana bunu da cemaat verdi. Bilmem ne demek istediğimi anlatabiliyor muyum?
GÜLEN'İN HEDİYESİ
Terkoğlu bu sırada gördüklerini şöyle aktardı:
Cüneyt Ülsever bunları anlatırken kütüphanede o geceye ait teşekkür plaketi dikkatimizi çekiyor. Plakette Fethullah Gülen’in geçmişteki desteği unutmadığını gösteren bir dostluk mesajı var. Bir yanı Latin harflerle öbür yanı Gülen’in el yazısıyla ve Arap harfleriyle yazılmış. Daha da dikkat çekici olan plaketin verildiği tarihin 2012 yılının Nisan ayı olması. Yani henüz bir yıl bile geçmemiş.
KAÇ CEMAAT VAR
Cüneyt Ülsever, Terkoğlu'nun "siz birden fazla cemaat olduğunu düşünüyorsunuz değil mi?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
Aynen budur. Ve değişik unsurların kontrolü altında cemaat olduğunu düşünüyorum. Mehmet Baransu bunlar arasında bir gruba ait. Taraf gazetesi cemaat hareketi ama cemaat hareketinden de başka bir şey. “Fenerbahçe sadece Fenerbahçe değildir” diye bir laf var ya “şimdi cemaat sadece cemaat değildir” diye bir laf var. Zaten ne zaman misyonları bitti, para kesildi, gazete yani o kişiler dağıldı. Birden fazla ekip var. Bazı unsurları 2004-2005’ten beri antremana alınmış ABD’ye. Baransu ya da Uslu böyle.
Odatv.com

SON YAZIDAN