Şeriat yanlısı Müslüman Kardeşler'in (MK) iktidarda olduğu Mısır'da ülkenin ilerici kesimleri İslamcı iktidarın kadınlara yaklaşımından oldukça endişeli.
Yakın tarihlerde evlilik danışmanlığı konusunda kadınlara verilen bir eğitim seminerde konuşan Müslüman Kardeşler üyesi “aile uzmanı” Usame Yahya Ebu Selame, “Bir kadının, evin erkeği tarafından çizilen sınırların dışına çıkmaması gerektiğini” söylüyor. Eşini döven bir erkeğe, onu neden dövdüğünü açıklaması önerisinde bulunan aile uzmanı, kendisine dayak atan kocasını suçlayacak kadının da suçun en az yüzde otuzunu kendisinin üstlenmesi gerektiğini ifade ediyor.
Sadece bu sözlere bakıldığında bile Mısırlı ilerici kadınların İslamcı iktidara yönelik endişelerini anlamak çok zor değil.
Ancak dahası da var.
Kadın tecavüze uğrasa bile...
Birleşmiş Milletlerin Mısır'da kadına yönelik şiddeti kınayan açıklaması üzerine, MK,geçtiğimiz Çarşamba günü iktidara geldiğinden beri ilk defa kadınlarla ilgili görüşlerini de ortaya koydukları bir itiraz listesi yayımladı.
Skandallarla dolu listede, en öne çıkan başlıklar arasında aile içi tecavüz vakası bulunuyor. Açıklamada, eşleri tarafından tecavüze uğrayan kadınların, eşlerini yasal olarak şikayet etme hakkına sahip olmaması gerektiği savunuluyor.
“Aile içi tecavüz sorunu yok”
Müslüman Kardeşler kökenli Mısır'ın Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi'nin danışmanı Pakianm El Şarkavi ise, bildirideki evlilik içi tecavüzün yasal bir şekilde kovuşturulmasını önlemeyi hedefleyen maddeyle ilgili bir soruyu “yabancıların gereksiz endişesi” olarak nitelendiriyor.
Evlilik içi tecavüzün ülkede büyük bir sorun olmadığını iddia eden ve kendisi de bir kadın olan danışman, kadınlara da “her istediklerinde kürtaj olma özgürlüğü veremeyiz” diyor.
Mısırlı insan hakları savunucusu Ğahda Şahbandar ise, “Erkekler her istediklerinde eşleriyle cinsel ilişkiye girme hakkına sahip olduğundan tabii ki aile içi tecavüz diye bir şey olmaz” diyerek açıklamalara tepkisini gösterdi.
"Kadın ve erkek eşit değil"
Bir kadının eşiyle eşit olmadığını, onun vesayeti altında olması gerektiğini savunan örgüt, kadınların erkek kardeşleri ile aynı miras hakkına sahip olmaması gerektiğini ifade ediyor.
Yine kadının özgürlüğünü kısıtlayan ve kadını erkeklere tabi kılan bir diğer maddede ise, diktatör Hüsnü Mübarek döneminde hayata geçirilen, “kadının seyahat etme, çalışma ve doğum kontrolü gibi konularda erkeğin rızasını almasına” ilişkin yasanın korunması gerektiği ifade ediliyor.
Mısırlı kadınlar: Açıklama haklı olduğumuzu gösterdi
Mısırlı ilerici kadınlar ve feministler, MK'nın BM'nin kadınlara dönük şiddetin kınanması ile ilgili yapılan açıklamaya verdiği tepkinin, ülkenin daha muhafazakar ve ataerkil bir yöne doğru gittiği yönündeki tezlerini güçlendiriğini söylüyor.
