Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

EMEK/SINIF/HALK

Kadınlar ne ister?

“Bir şiir ya da şarkı, şeytan veya cadı. Kızkardeşlerinin gözlerinde anlamı, kadın onun adı…” Sessizlik olunca ‘kız doğdu’ diye b...

“Bir şiir ya da şarkı,
şeytan veya cadı.
Kızkardeşlerinin gözlerinde anlamı,
kadın onun adı…”
Sessizlik olunca ‘kız doğdu’ diye bir laf vardır.
Oğlan olsaydı sevinilecek, çalınıp oynanacak. Kız doğdu; sessizce boyun bükülecek…
Doğarken daha ikincilleşmek , ötekileştirilmek…
Bundan daha kötü şiddet olur mu?
Toplumsal cinsiyet rollerine göbeği kesilirken adım atar kadın.
—Kızlar gülmez!
—Kızlar çok oynamaz!
—Kızlar çok konuşmaz!
Bu sözlerle daha çok görünmez olmaları empoze edilerek baskı altında büyütülür kadın.
Yaşı geçmeden başı bağlanması gereken de yine kadındır.
Başı nereye bağlanacak ya da neden bağlanmalı?
Kimlerin başı bağlanır?

Tüm bu telkinler ve değer yargılarını düşünmek, kadına bakış açısını daha iyi anlamamızı sağlar.
Önce babanın soyadını taşırsın, sonra kocanınkini…
Bağlı olduğumuz yer bellidir aslında.
Kendi ismiyle özdeşleşip, bir kimlik geliştirmekten ziyade, bağlı olduğun yere uymaktır görevi kadının.
—Sahibin belli! Döver de sever de…
Neyiz biz?
Son yıllarda daha da artan kadın cinayetleri ve “ya benimsin ya toprağın” mantığıyla can alma hakkını dahi kendinde gören anlayış ve sevme biçimi… Medyada yer alan haber ya da dizilerle kadına uygulanan şiddetin adeta normalleşmesi de bu duruma tepkisizleşmemizin bir boyutu olsa gerek.

Koruma tedbiri kararı altında olmasına rağmen öldürülen kadınlar neden korunamıyorlar?
Ya da soruyu şöyle soralım: Kadınları kim koruyabilir?
Neden bu suçları işleyenler; “suça sürüklenmiş” algısıyla cezasız kalıyor?
Yasa yapıcılar, erkek bakış açısıyla kanunları yapıp yürütürken, kim kadınları hakkıyla temsil edebilir?

Ailesiyle adı özdeşleşmiş kadın; eş ve anne rolleriyle kutsanırken, kendi olarak var olabilmeyi, düşünmeyi  hakkı olarak bile görememekte.
Çalışma yaşamı ve ev işleri arasında kadınlar haklarını ortaya koyamıyor ve bu konularda karar verici konumunda olamıyorlar.
Uluslararası sözleşmelere imza atılıyor ancak uygulanabilirlik noktasında yetersizlikler, geleneksel yaklaşımlar hüküm sürüyor.
Biz kadınlar her türlü ayrımcılığa hayır diyoruz.

Kadınlar ne ister 8 Mart dünya kadınlar gününde?
O gün, sabah kahvaltısını eşinin hazırlamasını mı?
8 Mart akşam yemeğini dışarıda yemeyi mi?
Gezmeye götürülmeyi mi?
Uygun bir hediye alınmasını mı?

Aslında kadınlar; eşit olmak, hayatı paylaşmak ister.
Kadınlar aslında; yaşamak ister, yaşatmak ister.
Üretmek ister, yaratmak ister.
Sigortalı-güvenceli iş ister, kreş ister.
Çocuklarına güvenli gelecek ister.
Görünür olmak ister kadın.
Kararlarını kendi vermek, yasaların yapımında söz söylemek ister.
Saygı duyulmak ister.
Anlamak ister, anlaşılmak ister.
Sevmek ister, sevilmek ister.
Kadınlar; her gün güneşin yeniden doğması gibi, baharda ağaçların yeniden çiçek açması gibi, yeniden yeniden var olmak ister.
Kadınlar; B A R I Ş ister.

Mesure Kaplan
SES Manisa Şube Kadın Komisyonu Üyesi 

SON YAZIDAN