1978'in 24 Martında katledildi Savcı Öz. 44 yaşındaydı o zaman. Ankara'da Cumhuriyet Savcısı olarak görev yapmaktaydı. Cumhuriyetinin temel değerlerine bağlı, hukukun üstünlüğünü savunan, çalışan köylünün kaybolan sabanından tutunuz da, bu yurtta yaşayanların uğrayacakları en ufak bir haksızlıktan dahi Cumhuriyet Savcısını sorumlu olduğunun farkına varmış bir devrimciydi...
Gladio'nun Türkiye'de ki örgütlenmesi deşifre etmek için çok çabalamıştı. O yüzden hedef alınmış ve katledilmişti zaten. Başlatmak üzere olduğu kapsamlı soruşturma için hazırladığı rapordaki şu tümceleri hatırlatmak isteriz:
"Şiddet olayları, anarşik eylemler olarak nitelendirilebilecek kadar basit değildir. Amaç, demokrasi umudunu yok etmek; onun yerine faşist düzeni gündeme getirmek ve bütün unsurlarıyla yürürlüğe koymaktır. Böylece ABD ve çokuluslu ortaklıklar, Ortadoğu sorununu büyük ölçüde çözmek amacını gütmektedirler. Bize göre bu sonuca ulaşmada CIA, kontrgerilla gibi gizli örgütlerin yönlendirmesi vardır. Bu örgütler, devlet aygıtını geniş ölçüde kendi amaçlarına uygun şekle dönüştürerek demokrasi düşmanı akımları iktidar yapmayı öngörmüşlerdir."
Doğan Öz ülkemizdeki Hukuk Devrimi neticesinde ortaya cıkmış olan Cumhuriyet Savcısı tanımının ete kemiğe bürünmüş haliydi. Eğer bugün ülkemizde F savcılar değil de Doğan Öz bilincinde Cumhuriyetin Savcıları görevde olsalardı:
1- Türk Ordusunun onurlu, şerefli subayları zindanlara altılamazlardı. TSK sanık sandalyesine oturtulamazdı. Orgeneraller bir iddianamelerde 1 numaralı sanık olarak ilan edilemezlerdi.
2-Kuvvet komutanları adliyelere mutfak kapısından başlarını eğerek, yüzlerini beyaz kâğıtlarla örterek, önlerine önüne etten duvarlar çekilerek girmek zorunda kalmazlardı.
3- Cumhuriyetin temel niteliklerine karşı oluşumları araştıran Cumhuriyet Başsavcısı hakkında terör örgütü üyesi olmaktan iddianame hazırlanamazdı.
4- Ülkenin bilim adamları, gazetecileri, yazarları, demokratik kitle örgütü önderleri, siyasi parti yöneticileri zindanlara atılıp, haklarında hüküm verilmeden suçlu muamelesi görmezlerdi.
Günümüzde Cumhuriyet Devriminin hukuk önderi Mahmut Esat Bozkurt'un kurucusu olduğu modern Türk hukukunun içine sızmış Gladio taşeronun F Savcıları ne Meriç kıyısındaki bir köylünün kaybolan sabanını düşünmektedir, ne de Bingöl'ün dağ köylerinden nafakasını bekleyen bir yetimin gözyaşlarından ötürü kendilerini sorumlu görmektedirler. Hukukun üstünlüğünü, hak ve özgürlükleri, masumiyet karinesini bilmeden ortalıkta "hukukçuyum" diye dolanan zevatın verdiği zarar sonucunda, hukuk sisteminin ne kadar yara aldığı ortadadır.
Bugün Silivri'de yargılama yapan hâkimler, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezaları isteyen savcılar bilmez mi Doğan Öz'ü?
Tanırlar da bilirler de... Çünkü Doğan Öz Türkiye Devrimi'nin sahiplerindendir. Emeğin aydınıdır. Karanlığa karşı Aydınlamanın savaşı veren yiğit devrimcilerdendir...
Abdi İpekçi, Ümit Doğanay, Ümit Kaftancı, Kemal Türkler, Sevinç Özgüner, Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Uğur Mumcu, Turan Dursun, Nesimi Çimen, Hasret Gültekin, Bedri Karafakioğulları, Ahmet Taner Kışlalı, Onat Kutlar, Şemsi Denizer, Bedrettin Cömert aslında tek bir kişidir. Onların vurulup, kırılıp öldürülmesiyle hedeflenen amaç ortadadır... Atatürk Cumhuriyeti hedeftir.
Doğan Öz'leri vurup kıran güç, kendi işbirlikçisini iktidara taşıyıp Atatürk Cumhuriyeti'ni bitirmek için harıl harıl çalışmaktadır. Cumhuriyetin yurttaşlarının vatanını hedef almıştır bu emperyalist zihniyet. Haliyle bu duruma karşı mücadele etme sorumluluğu artık hepimizin omuzlarındadır. Ülkemizin temel değerlerine sahip çıkmak, kurulan tertiplere karşı mücadele etmek yaşanmakta olan süreçte artık hep için bir görev olmuştur.
Türk Devrim tarihinin birikimini özümsemiş, Atatürk Türkiyesi'nin Cumhuriyet Savcısı olabilmiş, hukukun üstünlüğünün savaşını vermiş Doğan Öz'ü ölümünün 35. yılında saygı, sevgi ve minnetle anıyoruz...
Ergenekon savcıları tarzı kuklalara değil de Doğan Öz gibi hukukçulara her zamankinden daha fazla gereksinim duyduğumuz bu süreçte Atatürk'ü ve uygarlık savaşımını anlamış olan herkesi bu yolda el ele vereye çağırıyoruz.
Daha yeni Daha eski