‘Çağrı olumlu ama uygulama önemli’

Başbakan “Temenni ederim ki ülkemizde 30 yıldır yaşanan sıkıntıyı bir an önce aşmış oluruz ve silahlar bırakılır, ülkemiz o beklediği, aradığı refahı, huzuru, mutluluğu yakalar” dedi

Başbakan Erdoğan, Öcalan’ın ‘çekilme çağrısı’nı resmi ziyarette bulunduğu Hollanda’da değerlendirdi. Başbakan Erdoğan, Hollanda Başbakanı Mark Rutte ile düzenlediği basın toplantısında Türkiye’de AK Parti iktidarının attığı kararlı adımları özellikle vurgulamak istediğini söyledi ve şöyle devam etti:

”Son dönemdeki, bunun adı çözüm sürecidir, bu çözüm sürecine yönelik attığımız adımı özellikle kendilerine de ifade ettim. Nitekim bugün Diyarbakır’da yapılan miting ile bu mitingde okunan mektup öyle zannediyorum ki halkımız arasında samimi yaklaşanlar açısından olumlu tepkiler doğurmuştur ama bu süreci özellikle olumsuz etkileme gayreti içerisinde olan bazı marjinal gruplar tarafından da tabii ki bunlar, olumsuz yaklaşımlar devam edecektir. Çünkü terör üzerinden beslenen gruplar var ülkemizde. Bu terör üzerinden beslenen grupların oyununu da bozan bir süreçtir.”

Diyarbakır’da yapılan böyle bir çözüm süreci mitinginde Türk bayrağının, Türk bayraklarının olması gerektiğini söyleyen Başbakan “Türk bayrağının orada olmayışı, aslında hala bu süreci olumsuz etkilemek gayreti içerisinde olanların bana göre bir provokatif yaklaşımıdır.

Çünkü bunu Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak özellikle bir millet kavramı içerisinde tek millet, tek bayrak, bunu sürekli, Diyarbakır’da dahi söyleyen bir Başbakan olarak bir tek vatan, tek devlet anlayışıyla buna yaklaşan ki nitekim Öcalan’ın mesajının içerisinde de bunları görüyoruz. Mesajın içinde bunlar da var ama bu uygulamalar mesaja ne yazık ki ters düşüyor. Temenni ederim ki zaman içerisinde bunlar da giderilmek suretiyle ülkemizde 30 yıldır yaşanan sıkıntıyı böylece bir an önce aşmış oluruz diyoruz ve silahlar bırakılır, sınır dışına geçmek isteyenler sınır dışına geçmek suretiyle ülkemiz o beklediği, aradığı refahı, huzuru, mutluluğu yakalar” dedi.

Erdoğan bir soru üzerine Abdullah Öcalan’ın PKK’lı silahlı gruplara yönelik, “Doğrusu bu açıklamayı olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Çağrıyı, daveti olumlu bir gelişme olarak görüyorum. Ama aslolan bu çağrının ötesinde uygulamadır. Uygulamada ne olacağı çok önemlidir” dedi.

-”STK’larmız koruyucu aile olayının içerisine bizzat girmeleri gerekir”-


Başbakan Erdoğan, Hollanda’da koruyucu ailelere verilen Türk çocuklarına ilişkin soru üzerine, ”Hollanda’da malum bizim birçok STK’larımız var. Bu STK’lar koruyucu aile olayının içerisine bizzat girmeleri gerekir” dedi. Erdoğan şunları kaydetti:

”Koruyucu aile sisteminde o ailelerin veya o çocukların kendi kültürlerine, kendi değerlerine uygun ailelere verilmesi, bir Müslümansa Müslüman aileye verilmesi en uygun olanıdır. Bunun tercih edilmesi lazım. Bu konularda STK’ların devreye girmek suretiyle bunları sahiplenmeleri de onların sorumluluğudur. Yani bunu Hollanda hükümetine de bırakmamalı, yargısına bırakmamalıdır. Kendileri bu konuda devreye girmek suretiyle burada rol üstlenirlerse o zaman zaten Yunus vakaları olmayacaktır diye düşünüyorum.”

Erdoğan, bir konunun açıklığa kavuşturulmasında fayda olduğunu dile getirerek, ”Bu benim ülkemde de yanlış anlaşılmalara neden olabilir. Yani bu cinsel tercih dediğimiz konu önem arz ediyor. Çünkü bir çocuğu teslim ettiğimiz aile genel ahlak kuralları açısından, halkının çoğu Müslüman olan veya İslam kültürü içerisindeki bir yaklaşım olarak söylüyorum; eşcinsel bir aileye bir çocuğun teslim edilmesi bir defa o toplumun kendi genel ahlak kurallarına terstir. Kendi inanç değerlerine terstir” diye konuştu.

Emaneti ”emin ellere, sağlam ellere” teslim etmek durumunda olduklarına dikkati çeken Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: ”6 aylık bir çocuk böyle bir tercih yapamayacağına göre ’bu konuda tercih eden makam yargıdır’ diye bakarsak bu ciddi bir yanlışa sevk edebilir. Bu konuda da yine devletler arasında bir çok anlaşmalar yapıldığı gibi bakanlıklar arasında da bu tür anlaşmalar yapılabilir. Bizde bugüne kadar yoktu ama ben son hükümetimde Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığını kurdum. Bunu kurmamın sebebi
de aile kurumu çok kutsal bir kurumdur. Bu yapının çok güçlü tutulması lazımdır. Bu güçlü yapının kurulabilmesi için de bu yapıyla ilgili bakanlık ve karşıt bakanlık adalet bakanlığı ise bakanlıklarımız kendi aralarında görüşmek suretiyle, STK’larla işbirliği yapmak suretiyle bir adım atılırsa ne bu Hollanda’da sıkıntı meydana getiri ne de Türkiye’de sıkıntı getirir. Çünkü bizim aramızdaki güçlü münasebetleri bu tür kararlar veya uygulamalar zayıflatmamalıdır diye düşünüyorum.”

Erdoğan, Yunus A’nın öz ailesine iadesi konusunda Rutte’den söz alıp almadığına dair soruyu ”O tabii şu anda yargının tasarrufu altında. Şu anda yargının gündeminde. Temenni ediyoruz ki daha önce iki çocuğunu aileye nasıl verdiyse burada da bununla ilgili prosedür var. Örneğin dil gibi. Bu prosedür noktasında aile önce iki çocuk, biliyorsunuz 3 çocuktu bunlar, ikisi verildi. Böylece üçüncü çocuğun verilmesi gündeme gelebilir. Büyükelçim bu konuyu zaten yakından takip ediyor. Bizler aynı şekilde takip ediyoruz. Temenni ederiz ki kısa zamanda o da bir neticeye ulaşır” sözleriyle yanıtladı.

Hollandalı bir gazetecinin ”Ülkesindeki hükümet partisinin, Türkiye’nin AB’ye üye olmasına karşı pek sıcak bakmamasını nasıl buluyorsunuz ve şu anda AB üyesi olmadığınız için sevinçli misiniz” sorusuna Erdoğan, şu cevabı verdi: ”Ben sadece şunu biliyorum: Türkiye Cumhuriyeti’nin AB üyeliğine Hollanda’nın şu andaki yönetimi, hükümeti olumlu bakıyor. Bana bu ana kadar söylenen hep bu olmuştur. Doğrusu bu soru beni biraz şaşırttı. Hollanda da şu ana kadar bizim AB sürecimize hep olumlu yaklaşmıştır ve olumsuz yaklaşım şu ana kadar görmedim. Herhalde siz olumsuz bakıyorsunuz. Bir şeyi daha arkadaşımın bilmesini isterim. Biz müzakerelere Hollanda’nın dönem başkanlığında başladık.”

Bu arada Başbakan Erdoğan’ı korumakla görevlendirilen Hollanda polisleri arasında Türk kökenlilerin bulunması dikkati çekti.
Daha yeni Daha eski