Türkiye'deki doğal sit alanlarının birinci, ikinci ve üçüncü derece şeklinde nitelendirildiğini kaydeden İyimaya, yeni değerlendirmede ise mutlak korunma, nitelikli korunma, korunma ve sürdürülebilir kontrollü kullanım alanları diye 3 kategori belirleyeceklerini bildirdi.
Doğal sit alanlarının sahip oldukları flora, fauna ve endemik türler açısından yeniden değerlendirilmesi gerektiğini, bazı alanların özelliklerini kaybetmesine rağmen hala sit alanı olduğunu vurgulayan İyimaya, farklı özelliklere sahip bazı alanların ise koruma altında bulunmadığını ifade etti. Bu durumun bölgede yaşayan vatandaşları mağdur ettiğini, devlete de ayrı bir işlem yükü getirdiğini dile getiren İyimaya, hem vatandaşların mağduriyetini giderecek hem de devletin yükünü hafifletecek bir çalışma gerçekleştireceklerini söyledi.
Yapılan çalışma ile bin 273 kayıtlı doğal sit alanının yeniden değerlendirildiğini, yeni alanlar tespit edileceğine dikkati çeken İyimaya, “Değerlendirme sonunda özelliği taşımayan alanlar sit alanı kapsamından çıkarılacak, doğası açısından özelliği bulunan yeni alanlar da sit alanı ilan edilecek. Bir alanın derecelendirilmesi doğru yapılmamış ise bu derecelendirmenin bir anlamı yok. Mesela birinci derecede doğal sit alanı ilan edilen yerde bir şey yaptırmıyorsunuz. Bu alanda doğru derecelendirme yapılmamışsa vatandaşın mağduriyetine sebep oluyorsunuz” dedi.
Sit alanlarının belirlenmesi konusundaki mevzuat çalışmasını hazırladıklarını, teknik esasları 1 Mart itibarıyla tamamladıklarını anlatan İyimaya, mevzuatı tüm valiliklere gönderdiklerini belirtti. Oluşturulan komisyonlarca alanların değerlendirme çalışmalarının yapıldığını kaydeden İyimaya, komisyonlardan gelen raporların bölge komisyonlarında inceleneceğini söyledi.
Tüm raporların son olarak Genel Müdürlüğe geleceğini, sonra Çevre ve Şehircilik Bakanlığı'nın onayına sunulacağını ifade eden İyimaya, “Çalışmayı pilot illerde bitirdik, tüm ülkeyi kapsayacak çalışmayı da bu yıl içinde tamamlamayı planlıyoruz” diye konuştu.
“Denizlerimizi daha fazla kullanmalıyız”
İyimaya, sorumluluklarında bulunan deniz kıyılarının korunması, denizde yaşayan canlıların hayatlarını sürdürebilmesi görevleri kapsamında yerel yönetimlerle işbirliği halinde olduklarını, bununla ilgili master planları yaptıklarını bildirdi.
Denizlerden yeteri kadar faydalanılamadığına işaret eden İyimaya, “Denizlerimizi daha fazla kullanmalı, ulaşım sistemini iyileştirmeliyiz, imkanları araştırmalıyız. Ulaşım açısından istenilen noktada değiliz. Oysa denize kıyısı olan diğer Akdeniz ülkeleri ulaşım imkanlarından bizden daha fazla yararlanıyor” dedi.
Mağaraların tespiti ve tescili konusunun da müdürlüklerine devredildiğini kaydeden İyimaya, bu doğrultuda ülkedeki mağaraların tespiti, tescili ile ilgili çalışma yaptıklarını sözlerine ekledi.
