MİT yetkililerinin sorularla sıkıştırılması üzerine içeri Hakan Fidan girdi. CHP'liler "Siz ne iş yaparsınız, bir kaset olayını çözemediniz" deyince ipler gerildi.

"Böcek Komisyonu" olarak bilinen TBMM Yasadışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu dün MİT ve TİB'e inceleme ziyaretleri yaptı. Vekillerin özellikle MİT ziyaretinde ilginç diyaloglar ve atışmalar yaşandı. CHP'lilerin MİT yetkililerine, "Başbakan, Baykal'ın kasedi ile ilgili olarak size talimat verdiğini açıkladı, ne yaptınız?" sorusuna, "Cevap yetkimizi aşar" yanıtı verildi. CHP'lilerin aynı yöndeki soruları yöneltmesi üzerine MİT Müsteşarı Hakan Fidan vekiller ile kurum yetkililerinin bulunduğu odaya girdi. Ancak Fidan da bu yöndeki soruları yanıtsız bıraktı. Kaset mağduru olan Bağımsız İstanbul Milletvekili İhsan Barutçu, Fidan'a, "Siz ne iş yaparsınız, benim mağduriyetimi bile gideremediniz" diyerek bağırdı. Barutçu'ya yanıt vermeyen Fidan'ın MİT Yasası'nda değişiklik gerektiğini vurguladığı öğrenildi.

VEKİLLERİN CEP TELEFONLARI SOKULMADI

Komisyon dün ilk olarak MİT'e gitti. Komisyon üyesi milletvekillerinin cep telefonları MİT yetkililerinin isteği üzerine yerleşkeye alınmayıp, dışarıda bırakıldı. Milletvekilleri MİT’e girişte "Telefonlarımıza dinleme programı yüklemeyin" espiri yaptı. Edinilen bilgiye göre, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın çalışma ofisindeki böceği bulan MİT Teknik İstihbarat Daire Başkanı Basri Aktepe ve 3 MİT yetkilisi milletvekillerine yasal dinlemeler konusundaki mevzuata ilişkin sunum yaptı.

Sunumun ardından komisyon üyesi milletvekillerinin sorularına net yanıtlar verilmemesi üzerine tartışma yaşandı.

DİNLEMEDE BATARYA ERKEN BİTER

CHP’li Mehmet Siyam Kesimoğlu, "Her ne kadar siz dinlenmiyoruz deseniz de dinlediğinizi bal gibi biliyoruz" dedi. MİT bünyesinde ne kadar personel çalıştığı sorunusu da yanıt vermeyen MİT yetkilileri, "bir telefonun dinlendiğini nasıl anlaşılabileceği sorusuna" ise, "Ortam dinlemesinde batarya erken biter. Telefon dinleniyorsa da televizyonun yanına getirilirse parazit yapar" karşılığını verdi.

FİDAN SÜRPRİZİ

CHP’li Kesimoğlu, Başbakan Erdoğan’ın, Deniz Baykal hakkındaki kaset olayıyla ilgili olarak MİT’e talimat verip vermediğini sordu. Bu soruya, "Yargı süreci devam ediyor" yanıtı verildi. Israrlı sorular üzerine MİT yetkilileri, "Bu cevap bizi aşar. Yargıya intikal etmiş konular hakkında yanıt veremeyiz" dedi. CHP'li vekillerin ısrarlı soruları sürünce sürpriz bir gelişme oldu; vekiller ile MİT yetkililerinin bulunduğu odaya MİT Müsteşarı Hakan Fidan geldi. CHP'liler Fidan'ın gelmesini, "Bizi dinliyordu, sıkıştırınca geldi" diye yorumladı.

KAVGA BAŞLADI...

MİT görüşmesinde en ilginç olay İhsan Barutçu'nun konuşması sırasında yaşandı. Barutçu, kasaet mağduru olduğunu anlatarak, gittikleri hiçbir kurumdan yeterli yanıt alamadıklarını söyledi. Emniyet ziyaretini örnek veren Barutçu, 'Geçiştirildiklerini' belirterek, "Madem cevap vermeyeceksiniz siz de cevap vermeyin, bizi de yormayın. MİT bu ülkenin güvenliğinden sorumlu değil mi? Güvenli noktaları güvence altına alması gereken kurum değil mi? MHP, CHP ve Başbakanla ilgili tespitiniz var mı?" diye sordu. Yaşadığı olayın üzerinden 2 sene geçtiğini söyleyen Barutçu, bunun araştırılıp araştırılmadığını sordu. Barutçu, CHP olayı yaşandığında tedbir alınmadığını, MHP'de yaşandığında tedbir alınmadığını belirterek, olayın Başbakan'a kadar uzandığını söyledi. Sesini yükseltip elini masaya vuran Barutçu, "Siz ne iş yaparsınız, mağduriyetleri gideremediniz. Sağıra yatarak bu işlerden kurtulamazsınız. Özel hayatımız deşifre edildi. Bunu bile çözemiyorsanız neyi çözeceksiniz?" dedi.

Komisyon Başkanı AKP'Li Zeyid Aslan ortamın gerginleşmesi üzerine müdahale etti, Barutçu’ya "Uslübunuz doğru değil. MİT Müsteşarı önünde şov yapıyorsunuz" dedi. Barutçu Arslan'ın sözlerine kızarak, "Bizim hayatımız mücadeleyle geçti. Şovla işimiz yok, ihtiyacımız da yok" dedi. Tartışma bir süre daha devam etti, bu sırada MİT Müsteşarı Fidan'ın ise hiçbir yorum yapmadığı belirtildi. Tartışmanın ardından Fidan'ın MİT’in istihbari faaliyetlerinde bireysel hak ve özgürlük konusunda sıkıntı yaşanmadığını ifade etti.
Barutçu bu tartışmayla ilgili daha sonra VATAN'ın sorularını yanıtladı. Barutçu, "Sesimiz yükseldi. Dozajı aşmışız. İçimizden gelen bir tepkiydi. Orası tabii ki şov yapılacak yer değil ama gerektiği her yerde her zaman da tepkimizi gösteririz" dedi.

İLERİ DEMOKRASİDEN İLERİ İSTİHBARATÇI ÇIKAR

Hakan Fidan'ın, devletin güvenliği konusunda Meclis’in desteğine ihtiyaç duyduklarını belirterek, "MİT Yasası çağdışı kaldı, günümüze uygun değil" dediği belirtildi. MİT Müsteşarı Fidan'ın "İleri demokrasiden ileri istihbarat çıkar" sözleri de dikkat çekti.
Fidan, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmesinin saati yaklaştığı için toplantıdan ayrıldı.

"BAŞBAKAN'IN ÇALIŞMA OFİSİNDEKİ BÖCEĞİ PRİZDE BULDUM"

MİT, vekillere verdiği yazılı yanıtta, "Devletin üst makamlarından ve kamu kurum ve kuruluşlarından gelen dinlemelere karşı teknik arama yapılması konusunda gelen talepler MİT'in teknik ekipleri tarafından karşılanmaktadır. Başbakan'ın çalışma ofisinde tespit edilen dinleme cihazı MİT ekipleri tarafından bulunmuştur. Spesifik bu konularla ilgili herhangi bir bilgi elimizde bulunmamaktadır" dedi.

CHP'lilerin MİT yetkililerine "Prizde mi parkede mi buldunuz?" sorusu yanıtsız kalırken, ısrarla detay sorulması üzerine Daire Başkanı Basri Aktepe, "Böceği ben buldum, prizde buldum" dedi. Soruların artması üzerine MİT yetkilileri, "Soruşturma devam ediyor" demekle yetindi.

TİB'E ZİYARET

Komisyon daha sonra TİB’i ziyaret etti. TİB yetkilileri kolluk kuvvetlerinin 2008 yılına kadar Türkiye’de yaşayan herkesin iletişimini tespit edebildiğini, TİB’in itirazı üzerine 3 ayda bir yenilenen bu yetkiden vazgeçildiği bilgisini verdi. Komisyon üyesi milletvekilleri TİB’te telefon kayıtlarının tutulduğu serverlerin bulunduğu birimi de gezdi. TİB yetkilileri eski CHP lideri Baykal hakkındaki görüntülerin yüklendiği IP adresinin yurt dışı bağlantılı olduğu bilgisini olayın ortaya çıktığı an ilettiklerini belirtti. Komisyonun gelecek hafta alt komisyon oluşturulup Hanefi Avcı ve eski istihbarat görevlileri dinleneceği de ifade edildi.

SON DEĞİŞİKLİK GEÇEN YIL OLDU

Geçen yıl Şubat ayında TBMM Genel Kurulunda, Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifinin 1. maddesi kabul edildi. Mevcut soruşturmayı Başbakan iznine bağlayan 2. madde de TBMM'de kabul edildi.

AK Parti'nin verdiği değişiklik önergesi üzerine, teklifin 1. maddesindeki 'MİT mensuplarının veya Başbakan tarafından özel bir görevi ifa etmek üzere görevlendirilenlerin' ifadesi, 'MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin' şeklinde değiştirildi.

Kabul edilen madde, MİT mensuplarının veya belirli bir görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan tarafından görevlendirilenlerin, görevlerinin ifası sırasında işledikleri iddia olunan suçlardan ya da özel yetkili mahkemelerin görev alanlarına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında soruşturma yapılmasının Başbakan iznine bağlı olmasını öngörüyor.
Yasa 18 Şubat'ta Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından onaylandı ve yürürlüğe girdi.

MİT'in sitesinde yasa ile ilgili şu bilgi yer alıyor:
Milli İstihbarat Teşkilatı 6 Temmuz 1965 tarih ve 644 sayılı Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'yla "Başbakanlığa" bağlı olarak kurulmuştur. 18 yılı aşkın süre yürürlükte kalan bu yasa uygulamada çıkan aksaklıkların giderilebilmesi boşlukların doldurulabilmesi ve hızla gelişen ve değişen dünya koşullarına uygun hale getirilebilmesi amacıyla yürütülen çalışmalar sonucunda, yerini, 1 Ocak 1984 tarihinden itibaren 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'na bırakmıştır.

2937 sayılı yasayı 644 sayılı yasadan ayıran bir özellik Teşkilatın yeni yasayla doğrudan Başbakana bağlanmasıdır. Anayasa gereğince hükümetin genel siyasetinin yürütülmesinden Bakanlar Kurulu ile birlikte Başbakanın sorumlu olduğu gözönünde tutularak MİT doğrudan başbakana bağlanmıştır.

MİT'TEN VEKİLLERE "GİZLİ" CEVAPLAR...
MİT Müsteşarlığı'nın milletvekillerinin soruları üzerine verdiği yazılı yanıtların her sayfasında iki adet "gizli" damgasının bulunması dikkat çekti. MİT'in vekillere verdiği dikkat çeken yanıtlar şöyle:

67 MİLYONU DİNLEYEMEYİZ: Türkiye'de bütün haberleşme dinlenmemektedir. Türkiye'deki toplam abone sayısı yaklaşık 67 milyon olup tamamının dinlenmesi mümkün değildir. Nitekim, teşkilatımız, Türkiye'deki tüm haberleşmeyi kontrole yönelik bir dinleme gerçekleştirmemektedir. MİT yasa dışı dinlemeye ilişkin bir faaliyet yürütmemektedir. Ancak ulaşılan bilgiler ilgililerle paylaşılmaktadır.Observasyon aracımız bulunmamaktadır.

OSLO YANITI: 2937 sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu ile kurulan Milli İstihbarat Teşkilatı'nın görev ve yetkileri de bu Kanunla düzenlenmiştir. Bu çerçevede, Türkiye Cumhuriyetinin varlığına, bağımsızlığına, milli gücünü meydana getiren bütün unsurlarına karşı faaliyet gösterenler, Müsteşarlığımız tarafından kontrol edilmesi gereken hedeflerdir. Müsteşarlığımız Kanunla verilen bu görevlerini yerine getirirken, istihbarat teşkilatı olmanın vazgeçilmez zorluğu olarak faaliyetlerini, 2937 sayılı Kanun ve diğer ilgili mevzuat uyarınca gizli faaliyet usul, prensip ve teknikleri çerçevesinde yürümekte olup, 2937 sayılı Kanunun ilgili maddesinde de bu görev ve faaliyetlere ilişkin her türlü bilgi ve belgenin istihsal ve ifşası suç kabul edilmiştir. Açıklamalar doğrultusunda Müsteşarlığımız, istihbari çalışmalarını ilgili mevzuata uygun şekilde ve terörle mücadele konusunda yürütülen faaliyetlerin bir parçası olarak yerine getirmektedir.

CASUSLUĞU İNCELİYORUZ: (Askeri casusluk davası) Soruşturma aşamasında soruşturmanın gizliliği kapsamında MİT'e bilgi verilmemiştir. Söz konusu dava Emniyet tarafından başlatılan operasyonun genişletilmesi sonucu açılan bir dava olup, anılan davada dijital kriminal hususlar dışında, istihbari yöne ilişkin hususlar olup olmadığı MİT tarafından incelenmektedir.

HACKLEME ZAFİYET: MİT siber tehditler konusunu ele almaktadır. Her türlü iletişim aracı dinlenebilir hale getirilebilir. bilgisayar ağları üzerinden yapılan işlemlere de uzaktan erişim hacking, sosyal mühendislik ya da içeriden işbirliği yöntemleri ile hulul edilebilmektedir. Bu sızma kurumsal zafiyet olabileceği gibi kişisel zafiyet de olabilir.

YABANCIYSA DA DİNLERİZ: Yabancı ülkelere ait GSM operatörlerinin dinlenmesinin mümkün olmadığı yanlış bir kanıdır. TİB teknik imkanları ile tespit yapabilmektedir. Sınır bölgelerinde yabancı GSM operatörü ile yurtdışı görüşmesi yapılıyorsa bu durum zaten normal bir haberleşme ötesinde şüpheli bir faaliyettir.

BİLMESİ GEREKEN PRENSİBİ: GES Komutanlığı, yeni adıyla SİB, elktronik istihbarat görevi icra etmekte olup, elde edilen bilgiler MİT ve TSK ünitelerine 'bilmesi gereken prensibi' gözetilerek gönderilmektedir. SİB, sinyalden yola çıkarak istihbarat üretmekte olup, sinyalin mevcut olduğu ortamdan toplama faaliyeti icra etmektedir. Toplanılan sinyaller içerisinden yukarıda bahsedilen olaya ilişkin herhangi bir bilgiye ulaşılamamıştır.


TEKNİK TAKİP MÜMKÜNDÜR!..: (ECHELON sistemi) Ülkemizin uydu havadan gerçekleşen haberleşmeleri ile iletim ortamından bağımsız olarak yurtdışına çıkan ya da yurtdışından gelen haberleşmelerinin bir başka ülke tarafından takibi teknik olarak mümkündür. AB ve AP'nin dinlendiği yönünde bir tespitimiz bulunmamakla birlikte teknik olarak mümkündür.


KRİTİK PERSONEL: Yeni istihbarata karşı koyma konsepti ülkemizin stratejik sektörlerinde geliştirilem milli projelere (MİLGEM, HAVELSAN Projeleri) ve buralarda görev yapmakta olan kritik personele yönelik vaki olabilecek tehditlerin tespiti ve önlenmesi amacıyla uygulanmaya başlamıştır.


KARŞI KOYARIZ: Siyasi partilere yönelik olarak yabancı ülkeler veya yabancı istihbarat servisleri tarafından bir sızma/sızdırma girişimi veya başka bir tehdit olduğunun algılanması halinde, istihbarata karşı koyma faaliyetleri kapsamında çalışmalarda bulunulmaktadır. Bunun dışında, siyasi partilere yönelik ya da siyasi parti temelli istihbarat yapılmamaktadır. Başbakan, siyasi parti liderleri gibi görevlerde bulunan kişilere yönelik olarak, yabancı unsurlarca çalışma yürütüldüğünün belirlenmesi halinde, Müsteşarlığın ilgili mevzuatta yer alan görevleri çerçevesinde istihbarata karşı koyma faaliyetleri kapsamında gerekli çalışma yapılmaktadır.

ÖZEL ARAÇ YOK: Müsteşarlığımızda basında yer aldığı şekilde ortam dinlemesine yönelik özel olarak üretilmiş araç bulunmamaktadır. Ancak, teknolojinin ulaştığı seviyede herhangi bir araç ortam dinlemesi faaliyetinde kullanılabilecek şekilde oluşturulabilmektedir.


ÜNLÜ KİŞİLER BÖYLE DİNLENİR!

Vekiller MİT yetkililerine Yasemin Çongar'ın "Elizabeth" ve "Arashi Quarzad" Ahmet Altan'ın "Çaşıt" ve "Hossain Seyfullah", Mehmet Altan'ın "Pastör" ve "Quaramaddin Fatimi" gibi kodlarla dinlenmesinin gerekçesini de sordu. MİT yetkilileri "Kanun ve mevzuata uygun. Ünlü kişilerin özel hayatları zarar görmesin diye kod isimle dinleme yapılır" diye konuştu.


VEKİL DİNLENİLDİĞİNİ ÖĞRENEMEZ

TİB ziyaretinde milletvekilleri kendilerinin dinlenilip dinlenilmediği sorusunu sordu ve "Bilgi edinme ile öğrenebilir miyiz?" dedi. TİB yetkilileri ise 2008'de konunun ortaya çıkmasının ve itirazların ardından Jandarma'nın izleme işlemini bıraktığını ancak MİT ve Emniyet'in bu faaliyetlerini hala sürdürdüğünü anlattılar. Milletvekillerinin dinlenilip dinlenilmediğini öğrenmenin ise "mahkeme kararıyla" olabileceğini ifade ettiler.
Daha yeni Daha eski