Bir yıl boyunca direnen, mücadele eden kadınların
biriktirdiklerini, deneyimlerini, kazanımlarını derledik. AKP’nin tüm
saldırılarına karşı, farklı kesimlerden birçok kadının aynı mücadelede,
“kadın mücadelesinde” birleşti. Derlememizde en somut haliyle göstermeye
çalıştık
Bir yıl boyunca sokakları terk etmeyen, haklarını almak için militan
ve kitlesel eylemleri sergileyen kadınlar, 8 Mart’ta alanları bir kez
daha hakları için dolduracak. 8 Mart yaklaşırken kadın mücadelesinin
sokakta kazanan, sokakta ustalaşan bir yılından hatırlatmalar.
Kadınlar Fatma Şahin’in peşini bırakmadı
Kadınlar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin’in peşini hiç bırakmadı.
7
Haziran’da İstanbul Feminist Kolektif üyesi kadınlar, 15 Haziran’da
Halkevci Kadınlar Şahin’e kadın düşmanı politikalarının hesabını sordu.
Şahin
gittiği sempozyumlar, paneller dışında İstanbul Tenis Turnuvası
finalinin ardından düzenlenen ödül töreninde de 16 bin kişi tarafından
ıslıklarla protesto edildi.
“Benim annem Cumartesi”
- Cumartesi Anneleri bir yıl boyunca her hafta
cumartesi günü Galatasaray Meydanı’ndaydı. Cumartesi Anneleri’nin
simgesi haline gelen ve 33 yılını oğlu ve oğlu gibi
kaybedilen-katledilenler için adalet aramakla geçiren 105 yaşındaki
Berfo Ana 21 Şubat’ta yaşamını yitirdi.
Aşk adı altında 14 Şubat
“En yakınımızdaki, sevdiğimiz erkekler
tarafından ‘aşk adı altında’ baskıya, şiddete maruz kalmaya, emeğimizin
sömürülmesine karşı isyanımızı dile getiriyoruz” diyen İstanbul Feminist
Kolektif, 14 Şubat Sevgililer Günü’nde eylemdeydi. SDP’li Kadınlar,
Taksim’de Demirören’i işgal ederek, “Erkeklerin aşkı, her gün beş kadın
öldürüyor” dedi.
‘Külkedisi değil, ev işçisiyiz’
İmece Kadın Sendikası, 16 Haziran Dünya Ev
İşçileri Günü’nde sokaktaydı. Evdeki emeğin değerinin görülmesi ve ev
emeğinin Anayasa’da toplum için ‘değer üreten emek’ olarak kabul
edilmesi gerektiği 16 Haziran’da dile getirildi.
Kadının adı iş kazalarında da yok
Bir yandan kadının ev içi emeği görünmezken,
emek sarf ederken geçirdiği kazalar da iş kazası sayılmıyor. İstanbul
İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Meclisi’nin Kadın Çalıştayı raporuna göre,
2012′de iş cinayetlerinde ölen en az 868 işçiden 61′ini kadınlar
oluşturuyor. SGK’nın istatistiğine göre, 2011′de toplam 69 bin 227 iş
kazası oldu ve 4 bin 168 kadının iş kazasına uğradı.
Kadınlar bir yıl boyunca mahkeme kapılarında, davalardaydı
Tayyip Erdoğan’ın “Her kürtaj bir
Uludere’dir” sözünün ardından, Eskişehir Demokratik Kadın Platformu’nun
çağrısıyla bir araya gelen kadınların eylemine polis biber gazı ve copla
saldırdı. Ardından 55 kişi hakkında dava açıldı.
Mersin Kadın
Platformu’nun geçtiğimiz 8 Mart’ta yaptığı mitinge polis saldırmış ve 4
kadını gözaltına almıştı. Mersin 11. Asliye Ceza Mahkemesi, 8 Mart
Tertip Komitesi üyelerine 5’er yıl olmak üzere toplam 35 yıl hapis
istemiyle dava açmıştı. 22 Şubat’ta görülen son duruşmada 7 kadın
tahliye edildi.
KESK’e yönelik operasyonlar kapsamında 13 Şubat
2012’de tutuklanan ve 10 aydan fazla süredir tutuklu kalan üç kadın 13
Aralık’taki ikinci duruşmasında tahliye oldu. 4 Ekim’de 6′sı tahliye
olan 9 KESK’li kadının Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen
duruşması öncesi Adliye önünde buluşuldu. 10 aydır süren davada 3’ü
tutuklu 12′si tutuksuz toplam 15 sendika yöneticisi kadın
yargılanıyordu.
Kadın cinayetlerinin, tecavüzlerin hesabı soruldu
AKP’lilere göre; kadın cinayetleri,
istatistiklerini tutmaya başladıkları için bu denli yüksek görünüyor.
Oysaki Fatma Şahin’nin girişimleri ile birlikte kadın cinayetleri,
tecavüzler, kadına yönelik şiddet oldukça azaldı. Şahin herhangi bir
veri sunmadan yalan üstüne yalan söyledi.
Çünkü, Kadın Cinayetlerini
Durduracağız Platformu’nun verilerine göre, 2012′nin ilk altı ayında 92
kadın öldürüldü. İşkence edilerek öldürülen kadın sayısı yüzde 100
arttı. 2008-2011 yılları arasında kadınların yüzde 88’i tanıdıkları
erkekler tarafından öldürülüyordu, bugün de yüzde 100’ü tanıdıkları
erkekler tarafından öldürülüyor. 2008-2011 veriler raporunda kocası ya
da eski kocası tarafından öldürülen kadınların oranı yüzde 47, şimdi
yüzde 69. Koruma talep eden kadınların yüzde 75’ine kağıt üzerinde
tedbir kararı çıkarıldı. Bu kadınlar öldürüldü. Sığınma evine
yerleştirilen kadınların yüzde 37,5’u öldürüldü.
Fatma Şahin’in yalan
verileri yetmezmiş gibi 6411 sayılı yeni Denetimli Serbestlik Yasası,
kadın örgütlerinin kısmi veto çağrısına rağmen Cumhurbaşkanı’nın
onayından geçti. Kanunun yürürlüğe girmesiyle birlikte, 1 Şubat’ta
infazda erteleme hükmünce aralarında kadına yönelik suç işleyenlerin de
bulunduğu 15 bin tutuklunun tahliyeleri başladı.
Devlet razı, kadınlar değil
AKP’nin iddia ettiğinin aksine, son bir yılda
tecavüze uğrayan kadınların sayısında bir azalma olmadı. Devlet
tecavüze uğrayan kadını değil, tecavüzcüleri korudu. Mahkemeler
tecavüzcüler lehine kararlar aldı. Bianet’in tuttuğu “kadına yönelik
şiddet çetelesine” göre göre, erkekler 2012′de 165 kadın öldürdü; 150
kadına tecavüz etti, 210 kadını yaraladı, 137 kadına taciz etti.
Utanç
davası olarak simgeleşen N.Ç davasında mahkeme “beklenen” kararı aldı.
Yargıtay’ın ”kısmi bozma” kararıyla yeniden görülmeye başlanan davada,
26 sanıktan 25′i 7 ile 9 yıl arasında değişen oranlarda hapis cezasına
çarptırıldı. Mahkeme bir sanık hakkında ise “düşme kararı ” verdi.
Mahkeme, N.Ç’nin rızası olduğu gerekçesi ile cezalar alt sınırdan verdi.
Kadın düşmanı sözler AKP’lilerin dilinden düşmedi
Başbakan’dan bakanlara, belediye
başkanlarından müftülere, emniyet amirinden futbolculara kadar tüm kadın
düşmanları akla ziyan açıklamalarıyla kadınları hedef aldı.
Sağlık
Bakanı Recep Akdağ tecavüz sonrası hamilelikle ilgili “gerekirse öyle
bir bebeğe devlet bakar” açıklamasının ardından hızını alamayıp, “kürtaj
12 Eylül’ün ürünü” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2012
Uluslararası Parlamenterler Konferansı’nın kapanış oturumunda yaptığı
konuşmada sezaryen doğuma karşı olduğunu ve kürtajın cinayet olduğunu
söyledi. Ertesi gün kürtaj açıklamalarına devam eden başbakan, AKP Kadın
Kolları 3. Olağan Kongresi’nde “Her kürtaj bir Uludere’dir” dedi.
Başbakan
Yardımcısı Bülent Arınç, “Başbakan vajina bekçiliğini bıraksın” diyen
CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka’ya “Evli bir bayan milletvekili,
çocuğu olan milletvekili organını nasıl böyle açıkça konuşabilir, nasıl
bundan yüzü kızarmaz” dedi. Nazlıaka, 20 Aralık’ta Ankara Adliyesi
önünde milletvekilleri, parti teşkilatı ve kadın örgütlerinin desteğiyle
Arınç hakkında suç duyurusunda bulundu.
‘Erkek adalet değil gerçek adalet!’
25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Uluslararası
Mücadele Günü için sokağa çıkan kadın örgütleri “Erkek adalet değil
gerçek adalet istiyoruz”, “Ailenin değil kadının güçlenmesi için
buradayız” dedi. Birçok şehirde eylemler, yürüyüşler düzenlendi.
Aile
ve Sosyal Politikalar Bakanlığı kadınların sorunlarını çözmek yerine
sosyal sorumluluk projeleriyle sahnedeydi. 24 Kasım’da düzenlenen
etkinlikle erkek şiddetine karşı “Beyaz Kurdele” kampanyasına girişen
Fatma Şahin karşısında kadınları buldu. “Aileye değil kadına destek”
pankartı açan kadınlar, Şahin’in şiddeti aile içinde çözme çabalarını
protesto etti.
Kürtaj haktır, engellenemez
Kürtaj hakkına yönelik saldırılara karşı
kadınlar, kitlesel ve militan mücadele örnekleri sergiledi. Birbiri
ardına eş zamanlı eylemler yapan kadınlar kürtaj hakkı için İstanbul,
Ankara, İzmir, Antalya, Mersin ve Eskişehir gibi birçok ilde sokaklara
döküldü. İstanbul’da kürtaj karşıtı binlerce kadının buluştuğu en
kitlesel eylem 3 Haziran Kadıköy mitingiydi. Kadınlar; 7 ve 17
Haziran’da İzmir’de, Ankara’da ve İstanbul’da eş zamanlı yapılan oturma
eylemlerinde bir araya geldi. 30 Mayıs’ta Eskişehir’de kürtaj yasasına
karşı AKP İl Başkanlığı’na yürümek isteyen kadınlara polis saldırdı.
Polis barikatını aşmak isteyen 8 kişi gözaltına aldı. Binlerce kadının
katıldığı eylemlerin ortak sloganı “Kürtaj haktır, engellenemez” oldu.
Kürtaj
Yasaklanamaz kampanyası çerçevesinde bir hafta içinde
kurtajyasaklanamaz.com sitesi üzerinden toplanan yaklaşık 55 bin imza,
19 Haziran’da kürtaj tartışmasını başlatan ve alevlendiren AKP’lilere
gönderildi.
Kürtajın yasaklanması tartışmalarına ek olarak gebelik
testi sonuçlarının aile hekimlerine gönderilmesi ve bu bilginin
kadınların aileleriyle paylaşılması gündeme geldi. Kürtaj Haktır Karar
Kadınların Platformu, 29 Haziran’da İstanbul’da bu durumu protesto etti.
“Melih Gökçek’i yumurtaladık. Sıra kimde?”
2 Haziran’da “Ankara Shopping Festivali”
hazırlıkları kapsamında mağaza ziyaretleri yapan Ankara Büyükşehir
Belediyesi başkanı Melih Gökçek Üniversiteli Kadın Kolektifi’nin
yumurtalarından kaçamadı. Kadınlar, “Anası olacak kişinin hatasından
dolayı çocuk niye suçu çekiyor. Anası kendisini öldürsün” açıklaması
üzerine Gökçek’i yumurta atarak protesto etti. Kadınlar gözaltına
alındı, yumurtalardan kaçmaya çalışan Gökçek’in korku dolu gözlerle
korumasına sarıldığı fotoğraf ödül aldı.
Yaşam alanlarını savunanların en önünde kadınlar var
Derelerine, doğasına, yaşam alanlarına sahip
çıkan kadınlar, her zaman barikatın en önündeydi. Lapseki’de köylerine
termik santral yapılmasını istemeyen kadınlar, Antalya’da 2B arazisi
diye evlerine, tarlalarına el koyulmak istenen kadınlar, Tonya’da taş
ocaklarına karşı çıkan kadınlar, HES inşaatının olduğu her yerde
sularına sahip çıkan kadınlar, kentsel dönüşüm adı altında yapılan
yıkımlara karşı kadınlar barikatlara direndi.
Amfide, yurtta, sokakta isyan
Tüm kesimden kadınların mücadelelerine sahne
olan bu bir yıllık sürecin en dinamik kesimlerinden birini de kuşkusuz
üniversiteli kadınlar oluşturdu. Kadınlar üniversitelerinden başlayarak
tüm kadın düşmanlarına, AKP gericiliğine, erkek şiddetine, yasaklara
meydan okudu. Bunun son örneği, KTÜ’de 8 Mart etkinliği için istenen
salonun verilmemesi üzerine Üniversiteli Kadın Kolektifi’nin salonun
önünde günlerdir süren oturma eylemiydi. Defalarca saldıran özel
güvenlikçiler, üniversiteli kadınları yıldıramadı.
Katledilen Kürt kadınların tabutu, kadınların omzunda
Fransa’nın Paris kentinde 9 Ocak tarihinde
uğradıkları suikast sonucu yaşamlarını yitiren PKK kurucularından Sakine
Cansız, Kürdistan Ulusal Kongresi (KNK) Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve
Gençlik Hareketi Üyesi Leyla Şaylemez’in 17 Ocak’ta cenaze töreni
yapıldı. Üç kadının tabutu ise kadınların omuzları üzerinde taşındı.
Ermeni kadınlar yalnız değildir
İstanbul’un Samatya semtinde Ermeni kadınlara
yönelik saldırılar, 3 Şubat’ta İstanbul Feminist Kolektif’in çağrısıyla
Kocamustafapaşa Meydanı’nda protesto edildi. Kadınlar, saldırıların
sistematik olduğunu belirterek, “Ermeni kadınlar yalnız değildir” dedi.
Direnişte de en önde kadınlar
Hem ucuz emek hem de işten atılacaklar
listesinde ilk sırada olan kadınlar, direnişleriyle de örnek oldu. KTÜ
Farabi Hastanesi’nde, THY grevinde, Deri İş’te direnen işçiler arasında
kadınlar, işten çıkarmalara karşı mücadele etmeye devam ediyor.SENDİKA.ORG