AKP’nin “DHKP-C operasyonu” adı altında solun geneline yönelik sürdürdüğü operasyonlarda sıra sendikalara geldi. DİSK’e bağlı Genel-İş ...
Aralarında DİSK/Genel-İş ve Hak-İş/Liman-İş genel merkezlerinin de bulunduğu 21 noktaya eş zamanlı baskınlar düzenlendi
Ankara’da DHKP-C’ye yönelik olduğu iddia edilen operasyon dalgalarına bir yenisi daha eklendi. Terörle Mücadele Şubesi’ne bağlı polisler sabah 05.30 saatlerinde, aralarında DİSK/Genel-İş ve kısa bir süre önce Türk-İş’ten Hak-İş’e geçen Liman-İş’in genel merkezlerinin de bulunduğu 21 ev ve işyerine eş zamanlı operasyonlar düzenledi. Operasyonlara Özel Harekat polisleri de destek verdi.
Sabah saat 05.30′da başlayan aramaların Liman-İş’te 09.00 itibariyle, Genel-İş’te de öğlen saatlerında sona erdiği öğrenildi. Sendikalar dışındaki adreslerde 10 kişinin gözaltına aldındığı söylendi.
DİSK Yönetim Kurulu baskınlarla ilgili “AKP terörüyle bütünleşen devlet vandalizmi sendikaları tahrip ediyor” başlıklı bir basın açıklaması yayımladı.
Genel-İş Genel Başkanı Erol Ekici: ‘İleri demokrasi buysa, batsın böyle demokrasi’
Sendikalara yönelik baskınların ardından Genel-İş Genel Başkanı Erol Ekici bir basın açıklaması yaptı. Açıklamaya KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve Eğitim Sen Merkez Yürütme Kurulu üyeleri katıldı.
Sendikaya yönelik baskının ardından açıklama yapan Erol Ekici “Eğer ileri demokrasi buysa, batsın böyle demokrasi” dedi. Ekici, sabahın erken saatlerinden itibaren “şahıs araması” adı altında Genel-İş Genel Merkezi’ne girildiğini, 47 kapının kırıldığını belirten Ekici, aranan şahısların DİSK’le bir alakaları olmadığını söyledi. Genel-İş Genel Merkezi’ndeki aramalarda hiçbir şeye el konulmadığını aktaran Ekici, tüm baskılara rağmen mücadelelerinin süreceğini vurguladı.
Ekici’nin ardından konuşma yapan Lami Özgen de şunları söyledi: “Muhalif olan herkes artık bu saldırılarla karşılaşıyor. DİSK’le ve diğer demokrasi güçleriyle mücadelemizi birleştireceğiz.”
Liman-İş Genel Başkanı Önder Avcı: ‘Keyfi bir baskın’
Sendika.Org’a konuşan Liman-İş Genel Başkanı Önder Avcı, sendikalarına yönelik operasyonun genel olarak sendikasızlaştırma faaliyetlerinin bir ayağı olduğunu ifade etti. Operasyondan dolayı mağduriyet yaşadıklarını belirten Avcı, operasyonun keyfi bir biçimde yapıldığını da dile getirdi.
Sabah 5.30 sıralarında baskının yapıldığını, kendilerinin 06.01’de haberlerinin olduğunu belirten Avcı, daha sonra Liman-İş Genel Merkezi’ne gittiklerini söyledi. Avcı, genel merkeze geldiklerinde ekiplerin şahıs araması ve parmak izi tespiti yapmak için orada bulundukları bilgisini aldı. Baskını daha sonra kameradan izlediklerini ifade eden Avcı, ekiplerin 11-12 dakika boyunca kapıyı kırmaya çalıştığını gördüklerini söyledi.
“Bize haber vermiş olsalardı gereken neyse yardımcı olurduk. İki yıllık kamera kayıtları var, onları da verirdik. Sendikanın arşivi var” diyen Avcı, aramalar sonucunda hiçbir bilgisayarın, cihazın, belgenin veya eşyanın alınmadığını ve kimsenin gözaltına alınmadığını belirtti.
AKP Genel Merkezi ve Adalet Bakanlığı’na yönelik saldırıların ardından Hasan Biber’in eskiden Liman-İş’te yönetici olmasından dolayı baskının yapıldığını düşündüklerini belirten Avcı, “Hasan Biber 1992-1999 tarihlerinde Liman-İş’te yöneticilik yapmış. Ben 2003’te yönetime girdim, Hasan Biber’i ne gördüm ne de tanırım” dedi.
Her 6 ayda bir devlet tarafından denetlendiğini, ayrıca kendi denetimlerini de yaptıklarını, denetimlerin de ilgili birimlere gönderildiğini belirten Avcı, baskının keyfiliğine vurgu yaptı.
Avcı, genel olarak sendikalara yönelik baskının arttığını, yapılan operasyonun da genel olarak sendikasızlaştırmanın bir parçası olduğuna dikkat çekti. Avcı, Liman-İş’in tüm toplu iş sözleşmelerinde uyuşmazlık olduğunu, sözleşme süreçlerinin grev aşamalarında olduğu bilgisini de verdi.
