Kuran kursları için yaş koşulunu kaldıran AKP hedef genişletti. Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü, Diyanet İşleri Başkanlığı ile birlikte yurtlarda barınan üniversite öğrencileri için, yurt binalarında Kuran kursu açacak.
Gençlik veSpor Bakanlığı Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Hasan Albayrak, 25 Şubat tarihli yazıyla yurtlarda barınan üniversite öğrencileri için Kuran kursu açılacağını duyurdu.
Kredi Yurtlar Kurumu ile Diyanet’in ortaklaşa yürüteceği çalışma ile “Kurum çalışanları ve yurtlarımızda barınan öğrencilerin talebi olması halinde Kuranıkerim ve dinibilgiler içeren kurslar düzenleneceğini” bildiren Albayrak, yurt müdürlerinden “kursların uygun araçlarla duyurulmasını” istedi. Albayrak yazısında “Talepte bulunanların sayısının en az 12 ve üzeri olması halinde, yurt müdürlükleri bulundukları il ve ilçe müftülüklerine başvuruda bulunacaklardır. Kursun düzenleneceği yerin eğitime hazır hale getirilmesi, saatlerinin tespiti gibi konularda yurt müdürlükleri, il ve ilçe müftülükleri ile koordine içinde çalışacaklardır” ifadelerini kullandı.
Söz konusu kursların “D Grubu Kuran Kursu” kategorisine girdiği belirtildi. D Grubu Kuran kurslarının “Uygun olabilen, sınıf ortamının kurulabileceği her yerde açılabileceği”ifade edildi. Böylece yurtlarda kalan üniversite öğrencileri için barındıkları yurt binasında bile Kuran kursu açılabileceği öğrenildi.
Diyanet’in son verilerine göre Türkiye’de 2010 yılında 8 bin 696 Kuran kursu bulunuyordu. Kurslarda 297 bin 247 öğrenci eğitim görüyordu. BDP’li Altan Tan’ın soru önergesini yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 2012 yılında 1 milyon 124 bin 961 öğrencinin eğitim aldığını açıkladı. Bu durumda 2012 yılında Türkiye’deki Kuran kursu sayılarının 30 bine yaklaştığı tahmin ediliyor. Diyanet 2010, Milli Eğitim Bakanlığı ise 2006’dan beri Kuran kurslarına ilişkin istatistik yayımlamıyor.
Her uygulaması tartışmalı
Kılıç, daha önce de tartışmalı uygulamalara imza attı. Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Gençlik Kampları, kız ve erkek katılımcılar için ayrı ayrı düzenlendi.
Bakan Kılıç uygulamayı aile taleplerine dayandırarak “10 bin olan kamplara katılan genç sayısını geçen yıl, bir yılda yaptığımız hamleyle 200 bin rakamına ulaştırdık. 200 bin sayısının 100 bini kız. Ailelerine karşı bir mesuliyetimiz var. 200 bin gencimizin duygusal ve psikolojik gelişimlerine yönelik bir mecburiyetimiz ve mesuliyetimiz var. Aileler son derece memnun. Bilakis, ailelerin, Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarında da gençlerin, kızlar ve erkeklerin sosyal alanlarda bile ayrı olarak eğitim, öğretim ve barınmalarına devam etmeleri yönünde talepleri var” ifadeleri ile savunmuştu.
Yine bakanlığın Gençlik Treni projesinde de kız ve erkek öğrencilerin vagonları birbirinden ayrıldı. Kılıç bununla ilgili olarak da “Çocuklar geceyi trende geçiriyor, yataklı tren olmasından dolayı. Kompartımanlar arasında geçişin mümkün ve müsait olduğu bir trende ben, bunun güvenliğini sağlayamam. Her bir gençlik kampına katılan genç için de güvenlik taraması yaptırmak, yaptırabilmek, sosyo-psikolojik durumunu bilebilmek, değerlendirebilmek mümkün değildir. Pedagoglarla da, eğitimcilerle de, velilerle de konuştuk, odaklanma grupları belirledik” açıklamasını yapmıştı.
Gençlik ve
Kredi Yurtlar Kurumu ile Diyanet’in ortaklaşa yürüteceği çalışma ile “Kurum çalışanları ve yurtlarımızda barınan öğrencilerin talebi olması halinde Kuranıkerim ve dini
Söz konusu kursların “D Grubu Kuran Kursu” kategorisine girdiği belirtildi. D Grubu Kuran kurslarının “Uygun olabilen, sınıf ortamının kurulabileceği her yerde açılabileceği”
Diyanet’in son verilerine göre Türkiye’de 2010 yılında 8 bin 696 Kuran kursu bulunuyordu. Kurslarda 297 bin 247 öğrenci eğitim görüyordu. BDP’li Altan Tan’ın soru önergesini yanıtlayan Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, 2012 yılında 1 milyon 124 bin 961 öğrencinin eğitim aldığını açıkladı. Bu durumda 2012 yılında Türkiye’deki Kuran kursu sayılarının 30 bine yaklaştığı tahmin ediliyor. Diyanet 2010, Milli Eğitim Bakanlığı ise 2006’dan beri Kuran kurslarına ilişkin istatistik yayımlamıyor.
Her uygulaması tartışmalı
Kılıç, daha önce de tartışmalı uygulamalara imza attı. Gençlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen Gençlik Kampları, kız ve erkek katılımcılar için ayrı ayrı düzenlendi.
Bakan Kılıç uygulamayı aile taleplerine dayandırarak “10 bin olan kamplara katılan genç sayısını geçen yıl, bir yılda yaptığımız hamleyle 200 bin rakamına ulaştırdık. 200 bin sayısının 100 bini kız. Ailelerine karşı bir mesuliyetimiz var. 200 bin gencimizin duygusal ve psikolojik gelişimlerine yönelik bir mecburiyetimiz ve mesuliyetimiz var. Aileler son derece memnun. Bilakis, ailelerin, Kredi ve Yurtlar Kurumu yurtlarında da gençlerin, kızlar ve erkeklerin sosyal alanlarda bile ayrı olarak eğitim, öğretim ve barınmalarına devam etmeleri yönünde talepleri var” ifadeleri ile savunmuştu.
Yine bakanlığın Gençlik Treni projesinde de kız ve erkek öğrencilerin vagonları birbirinden ayrıldı. Kılıç bununla ilgili olarak da “Çocuklar geceyi trende geçiriyor, yataklı tren olmasından dolayı. Kompartımanlar arasında geçişin mümkün ve müsait olduğu bir trende ben, bunun güvenliğini sağlayamam. Her bir gençlik kampına katılan genç için de güvenlik taraması yaptırmak, yaptırabilmek, sosyo-psikolojik durumunu bilebilmek, değerlendirebilmek mümkün değildir. Pedagoglarla da, eğitimcilerle de, velilerle de konuştuk, odaklanma grupları belirledik” açıklamasını yapmıştı.