Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

'Açılım'ın yeni ve daha büyük acılara açılmasından endişeliyiz

Sosyalistlerin Meclisi, 14 Nisan 2013’de 4. Genel Kurulunu Ankara’da toplarken, toplantı sonrası bir basın açıklaması yayınladı. ...

Sosyalistlerin Meclisi, 14 Nisan 2013’de 4. Genel Kurulunu Ankara’da toplarken, toplantı sonrası bir basın açıklaması yayınladı.
Sosyalistlerin Meclisi'nin 4. Olağan Genel Kurulu'nu Ankara'da topladı. Toplantı sonrası yapılan basın açıklamasında "'Açılım'ın yeni ve daha büyük acılara açılmasından endişeliyiz" denildi.
Açıklama şu şekilde:

“Açılım”ın yeni ve daha büyük acılara açılmasından endişeliyiz.
Sosyalistlerin Meclisi 14 Nisan 2013’de 4. Genel Kurulunu Ankara’da topladı. Genel Kurul’un ilk oturumunda Atilla Aytekin ve Aydemir Güler, Anayasa ve Müzakere sürecinde güncel gelişmelere ilişkin iki tebliğ sundular ve üzerinde üyeler tarafından tartışma yürütüldü.
İkinci Oturumda ise Chavez sonrası Venezuela konusunda Aylin Topal tarafından kapsamlı bir değerlendirme yapıldı.
Üçüncü oturumda Sosyalistlerin Meclisi’nin İş Cinayetlerini Araştırma Komisyonu adına Serdar Ömer Kaynak tarafından hazırlanan ön rapor tartışmaya açıldı.
Ayrıca 26 Mayıs 2013’de Türkiye’nin güncel sorunlarının ancak sosyalizmde çözüleceğini anlatan “Sosyalizmsiz Kazanamayız Sempozyumu”nun düzenlenmesine karar verildi.
Sosyalistlerin Meclisi güncel siyasi gelişmelere ilişkin aşağıdaki basın açıklamasını hazırladı. “Açılım”ın yeni ve daha büyük acılara açılmasından endişeliyiz.
Son dönemde Sosyalistlerin Meclisi’nin Anayasa ve Müzakere sürecine ilişkin taşıdığı kaygıları besleyen olaylar yaşanmıştır. AKP’nin gerici saldırıları sürerken, Hizbullah’ın düğmesine basılması rastlantı değildir. Bu süreç özgürlüğü değil gericiliği besleyecektir. Müzakerelere paralel olarak Misak-i Milli’ye işaret edilmesi ve mevcut devlet sınırlarının yapaylığından söz edilmesi, sürecin barışı değil yeni savaşları tetikleyeceğini düşündürmektedir.
Ortadoğu’da sınırların değişebilirliğini vaaz eden temel gücün ABD, bu tür değişimlerden en fazla yarar sağlayacak olan gücün ise uluslararası enerji tekelleri olduğu unutulmamalıdır. Suriye’de süregiden çatışmalarda PYD’nin ÖSO ile işbirliğine girebileceği, hatta yer yer girdiği yönündeki işaretler de kaygı vericidir.
Sosyalistlerin Meclisi, müzakerelerin, Türkiye’de derinleşen AKP gericiliği ve bölgede emperyalizmin politikaları ile birlikte tek bir paket oluşturduğunu düşünmekte, bu paketi tek bir ögesi üstünden analiz etmenin ve tavır geliştirmenin mümkün olmadığını saptamaktadır. AKP’nin müzakere sürecindeki Kürt meselesinin çözümüne ilişkin kapsamlı, özlü bir görüşü bulunmamakta, süreçte belirsizlikler yaratarak geriye dönüş olanağını elinde tutmaya ve siyasi sorumluluğunu akil insanlar gibi mekanizmalar ile azaltmaya çalışmaktadır.
Anayasa çerçevesinde ise AKP’nin Erdoğan diktatörlüğünde somutlanan başkanlık sistemi yönünde yaptığı hilelerin sonu gelmemektedir. AKP Başkanlık sistemini dayatmaya ve Anayasa’yı uluslararası sermayenin acil isteklerine ve gerici yaşam tarzına göre düzenlemeye kararlı gözükmektedir.
Yakın dönem içinde yaşadığımız en olumlu gelişme binlerce akademisyen, sendika ve kitle örgütü yöneticisi, yazar ve sanatçının “Türkiye AKP Anayasasına Sığmaz” bildirisi altında buluşmaları olmuştur. Bu iradenin güçlenmesinin; eşit ve özgür bir Türkiye’nin, bölgemizdeki bütün halkların kalıcı barış içinde yaşamasının, emperyalizmin ve işbirlikçisi sermaye sınıfının yenilmesinin yolunun açılmasında önemli olduğunu düşünüyoruz.
Bu iradenin ilk somutlanacağı yer önümüzdeki 1 Mayıs’tır. Bu yıl 1 Mayıs işçi sınıfının sulandırılmamış bir irade ile AKP Anayasası’na hayır dediği, emperyalizme ve gericiliğe karşı net bir tavır koyduğu bir tarzda gerçekleşmelidir. Sosyalistlerin Meclisi bir kez daha Türkiye işçi sınıfına işaret etmektedir.