Kocaeli’ne gelen Akil İnsanlar Marmara Heyeti esnaf görüşmelerini protestolar nedeniyle yapamadı.

Kocaeli’nde ilk olarak basın mensuplarıyla bir araya gelen Akil İnsanlar Marmara Grubu üyeleri daha sonra esnaf görüşmeleri yapmak için çıktıkları İzmit’te protestolarla karşılaştılar. Yürüyüş yolu ve Fethiye Caddesinde yapacakları esnaf ziyaretlerini protestolar nedeniyle iptal etmek zorunda kalan Prof. Dr. Deniz Ülke Arıboğan başkanlığındaki Akil İnsanlar heyeti otellerine dönmek zorunda kaldılar. Ellerinde Türk bayrakları ile Akil İnsanları protesto eden grup ise polis çemberine alındı. Akil İnsanlara yanışmalarına izin verilmeyen grup ile polis arasında zaman zaman arbede çıktı. Polis 2 kişiyi gözaltına aldı.

"85 GÜNDÜR KAN DÖKÜLMÜYOR"

Olayın ardından heyetin Başkanı Deniz Ülke Arıboğan basın mensuplarıyla kahvaltıda bir araya gelerek şöyle konuştu: "Protestolar bizim beklemediğimiz bir şey değil. Biz olmasaydık ne konuşulacaktı merak ediyorum. Bizim grubun adı yanlış konulduğu için yanlış anlaşılıyor. Biz işin teknik kısmında değiliz. Hükümet onu ne yaparsa yapsın. Biz dirlik ortamını sağlamak istiyoruz. Biz endişeli insanların sesini dinlemek istiyoruz. 85 gündür bu ülkede kan dökülmüyor. Huzur ve barış kültürü oluşturmazsak bu savaşa alışkanlık her an başka bir şey yaratabilir." Akil insanların vazifesinin silahsızlığı ve kavgayla bir yere gelinmeyeceğini sağlamak olduğunu anlatan Arıboğan, şunları söyledi: "Durun dediği anda durmuyor bu iş. Barış ve toplumsal huzur projesi olarak algılayın. Bundan sonrasını düzgün yaşayabilmek. Toplum baskı yapacak. Bugün muhalefet edenler de çözüme hazır."

Heyetin başkanı Deniz Ülke Arıboğan, Ahmet Gündoğdu, Yücel Salman, Mithat Sancar, Levent Korkut ve Ali Bayramoğlu, Otel Asya’da Kocaelili basın mensupları ile bir araya geldi. Hülya Koçyiğit trafik nedeniyle kahvaltıya yetişemedi. Kahvaltının ardından bir konuşma yapan Başkan Vekili Mithat Sancar, "Bu komisyonun asıl amacı sizleri dinlemek. Temas ettiğimiz yerlerde algıları kaygıları düşünceleri dinlemektir. Sözle temasla diyalogla gerçekleşiyor olması ülkede barış kültürüne katkıda buluncak bir faaliyet olarak değerlendirilmeli. En büyük eksiğimiz bu konuda sakin konuşmayı başaramamış olmamızdır. Konuştukça birbirimizi daha fazla anlayacağımıza dair bir tecrübemiz ve güvenimiz var. Her yeni temas kızgınlıklar da dahil olmak üzere bütün duyguların dışa vurumunu sağlayacak. Sorunumuzu ortak akılla çözeceğiz" dedi.

RAPOR HAZIRLAYACAĞIZ

Yapılan açılış konuşmasının ardından toplantı soru cevap bölümüyle devam etti. Sancar, çözüm süreci için nasıl bir yöntem izleneceğinin sorulması üzerine şöyle konuştu: "Bizim yapmak istediğimiz şey halkın fikirlerini öğrenmektir. Burada aldığımız kaygıları düşünceleri rapora yansıtmak istiyoruz. Siyasi partilere ve Meclise ileteceğiz. Bizim hükümetten ayrıntıları öğrenme gibi bir talebimiz olmadı. Görevimiz bu değil" Aynı soruya Ali Gündoğdu, şöyle karşılık verdi: "Dolmabahçe’de yapılan toplantıda hükümet tarafından bilgi program verilmedi. Verilseydi heyetlerin sivil niteliğiyle ilgili şüphe doğardı. Önce bir siyasi alan açıp sorunun nasıl çözüleceği konusunda ortam yaratmak istiyoruz. 63 kişilik heyet homojen bir heyet değildir. Bu heyetin ortak noktası köprü ve iletişim vazifesi görmektir."

"Militanlar mı halkın mı ikna edilmesi gerekiyor" sorusuna Sancar cevap verdi. Sancar, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bizim kimseyi ikna gibi bir derdimiz yok. Sadece yöntemle ilgili fikir almak için buradayız. 30 yıldır kanayan yarayı hangi yöntemle çözebiliriz diye başlatılan medeni yönteme katkıda bulunuyoruz. Yöntemin doğru olduğuna inanıyoruz."

ŞİDDET DİLİ

Toplantıda konu Anayasa tartışmalarına gelince heyetin başkanı Arıboğan, şunları söyledi: "Anayasa tartışmalarında muhtemelen karşı grupta yer alacağız. Burada Anayasa konusundaki fikirlerimizi aktarmıyoruz. Bu toplantıların amacı kimseyi anayasaya ikna etmek değil. Bu Türkiye demokrasisinde önemli bir ilktir, biz dertleşme toplantıları yapıyoruz. Herkesin içinde dertler sıkışıp kalmadı mı. Biz, bunları yukarıya taşıyacağız. Türkiye’nin şiddet dilinden kurtulması gerekiyor. Bu birbirine girme normal bir durum değil. Biz bu dokuyu değiştirmeye çalışıyoruz. Akil kavramını sevmiyoruz hiçbirimiz. İnşallah bir daha böyle bir isim verilmez"

Arıboğan, Anayasa tartışmaları için de Akil İnsanlar benzeri bir heyet istenmesi gerektiğini belirtti.
Daha yeni Daha eski