AKP 4+4+4 eğitim sisteminin hemen ardından ‘’tek tip kıyafeti
kaldırıyoruz’’ yalanları ile propagandasını yaptığı Kılık Kıyafet
Yönetmeliği meyvelerini vermeye başladı. Yeni eğitim sistemi 4+4+4 ve
hemen ardından gelen Kılık Kıyafet Yönetmeliği ile hedeflenen kuşkusuz
‘’AKP tipi dindar, kindar, itaatkar bir gençlik’’
yaratmak. Nitekim bunu kendileri de açık açık dillendiriyorlar.
4+4+4 eğitim sistemi ile adımları atılan ‘’yeni bir nesil’’ inşasının temellerini güçlendirmek için öne sürülen Kılık Kıyafet Yönetmeliği, söylenilenin aksine öğrencilere serbestlik, okullara özgürlük getirmediği kısa zamanda ortaya çıkmaya başladı. AKP’nin kılık kıyafet serbestliği yalanı ile gelen şey ‘’başa örtü, eteğe ölçü’’ oldu. AKP özgürlükten ziyade kıyafetlerde sınırlamaları ve yasakları derinleştiriyor. Ancak yasaklamadığı bir şey var ki o da 10 yaşındaki kız çocuklarının başına zorla takılan başörtü.
Yönetmelik 2013-2014 eğitim-öğretim yılından itibaren tam anlamıyla uygulanmaya başlanacak. Ancak gelecek yıla kadar idarelerin istediği takdirde okullarda yeni yönetmeliğe geçiş yapılabileceği açıklanmıştı. Yönetmeliğin henüz tam anlamıyla uygulanmaya başlamamış olmasına rağmen AKP’nin memur sendikaları harekete geçerek okullarda türban kampanyaları başlattı. İlkokul ve liselerde Eğitim Bir-Sen öncülüğünde başlatılan türbanla okullara girme kampanyası hızla tüm okullara yayılmaya devam ediyor.
Bağcılar İbni Sina Anadolu Lisesi, Esenler Atatürk İlkokulu, Küçükköy Kız Meslek Lisesi, Bağcılar Lisesi ve Bahçelievler Füsun Yönder Anadolu Lisesi bu uygulamanın birer örnekleri. Henüz kısa bir süre geçmesine rağmen bu yeni yönetmelik ile birlikte ortaya çıkan tabloya bu okulları inceleyerek bir göz atalım istedik.
Bahçelievler Füsun Yönder Anadolu Lisesi’nde öğretmenlerin ve bazı öğrencilerin okula türban ile gelmesine karşı çıkan öğrencilerin idare ile görüşüp yapılan uygulamanın hukuki bir geçerliliğinin olmamasını dile getirmesi üzerine idare “bizim sorumluluğumuzda, biz izin veriyoruz” diyerek uygulamanın devam edeceğini söyledi. Ancak bu okulda kılık kıyafet özgürlüğünden bahsetmek mümkün değil; öğrenciler okul üniformasıyla okula gelmeye devam ediyor. Bu durumun okullarda yarattığı ayrışma ise çok büyük. Öğrencilerin bu konudaki tepkileri ise idarenin baskısı ile karşılaşıyor. İdare “bizim verdiğimiz kadar özgür olun” diyor ancak türbanı inanç özgürlüğü olarak tanımlayarak “biz bu olaya karışamayız” demekle yetiniyor. Yani bu okulda kılık kıyafet namına serbest olan tek şey türban oluyor!
Bir diğer lisemiz Bağcılar Lisesi. Okula yoğun bir şekilde türban ile gelmeye başlayan öğretmenler, kısa zamanda öğrencilerin de okula türban ile gelmesine ön ayak oldu. Nitekim bu durumun ortaya çıkmasında bu lisenin Din Kültürü öğretmeni de özel bir çaba harcadığını belirtmek gerek. Söz gelimi “hocamız” derslerde türbanlı öğrencileri referans göstermeye başlamış, türban takılması durumunda notlara ilişkin bir “güzellik” yapacağını açıkça dile getirmiştir. Yine bu lisede öğrencilerin okul kıyafeti aynı şekilde devam ediyor yani burada da serbest olan tek şey türban olarak kalıyor.
Esenler Atatürk İlkokulu’nda ise küçük çocukların derslere türbanla girmesine izin verildi. Daha okumayı ve yazmayı yeni söken, sayıları yeni öğrenen çocukların başına zorla takılan başörtüye böylelikle AKP eliyle olanak sağlanmış oluyor.
Aylardır “Kamuda türbana serbestlik” diyerek kampanyalar düzenleyen Eğitim-Bir-Sen’liler, Yenibosna Lisesi’nde de kendini gösterdi. Okul müdürü derslere türban ile giren öğretmenler hakkında tutanak tutunca, Eğitim-Bir-Sen’li müdür yardımcıları da Eğitim-Sen’li kadın öğretmenlerin etek boyu, giydikleri ayakkabı ve elbiselerini inceleyerek tutanak tuttu. Öğrenciler arasında yaşanan ayrışma süreci öğretmenleri de derinden etkilemiş durumda. Eğitim-Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki ayrışmaların tehlikeli boyutlara ulaştığını belirterek acilen önlem alınmasını istedi. Birçok veli ise gerginliğin sürmesi durumunda çocuklarını okul önünde bekleyeceklerini belirtiyor.
AKP’nin özgürlük yalanına kanmıyoruz!
AKP’nin “özgürlük” yalanı işte bu örneklerle bir kez daha elinde patlıyor. Daha ufacık çocukların başına türban takma olanağı sağlayarak, belli kalıplara sokan ve kendi istediği şeklinde yöneteceği “robotlar” yapmaya çalışıyor. Bugün AKP kendi çıkarları ve amaçları için ilkokul çocuklarının, liselilerin geleceği ile oynuyor. Daha yönetmelik tam anlamıyla işleme konulmadığı şu günlerde bile böylesi sorunların yaşandığı göz önüne alınırsa gelecek sene yaşanılacak kaos şimdiden tahmin edilebilmektedir.
Biz liseliler olarak Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ne karşı olduğumuzu çıktığı ilk günden beri , “başa örtü, eteğe ölçü” getireceğini dile getirmiştik. Bu günden sonra da AKP’nin kıyafet serbestliği yalanına karşı mücadelemizi daha da büyüterek, AKP’nin karanlığına gerici uygulamalarına karşı olmayı sürdüreceğiz!
Liseli Genç Umut
yaratmak. Nitekim bunu kendileri de açık açık dillendiriyorlar.
4+4+4 eğitim sistemi ile adımları atılan ‘’yeni bir nesil’’ inşasının temellerini güçlendirmek için öne sürülen Kılık Kıyafet Yönetmeliği, söylenilenin aksine öğrencilere serbestlik, okullara özgürlük getirmediği kısa zamanda ortaya çıkmaya başladı. AKP’nin kılık kıyafet serbestliği yalanı ile gelen şey ‘’başa örtü, eteğe ölçü’’ oldu. AKP özgürlükten ziyade kıyafetlerde sınırlamaları ve yasakları derinleştiriyor. Ancak yasaklamadığı bir şey var ki o da 10 yaşındaki kız çocuklarının başına zorla takılan başörtü.
Yönetmelik 2013-2014 eğitim-öğretim yılından itibaren tam anlamıyla uygulanmaya başlanacak. Ancak gelecek yıla kadar idarelerin istediği takdirde okullarda yeni yönetmeliğe geçiş yapılabileceği açıklanmıştı. Yönetmeliğin henüz tam anlamıyla uygulanmaya başlamamış olmasına rağmen AKP’nin memur sendikaları harekete geçerek okullarda türban kampanyaları başlattı. İlkokul ve liselerde Eğitim Bir-Sen öncülüğünde başlatılan türbanla okullara girme kampanyası hızla tüm okullara yayılmaya devam ediyor.
Bağcılar İbni Sina Anadolu Lisesi, Esenler Atatürk İlkokulu, Küçükköy Kız Meslek Lisesi, Bağcılar Lisesi ve Bahçelievler Füsun Yönder Anadolu Lisesi bu uygulamanın birer örnekleri. Henüz kısa bir süre geçmesine rağmen bu yeni yönetmelik ile birlikte ortaya çıkan tabloya bu okulları inceleyerek bir göz atalım istedik.
Bahçelievler Füsun Yönder Anadolu Lisesi’nde öğretmenlerin ve bazı öğrencilerin okula türban ile gelmesine karşı çıkan öğrencilerin idare ile görüşüp yapılan uygulamanın hukuki bir geçerliliğinin olmamasını dile getirmesi üzerine idare “bizim sorumluluğumuzda, biz izin veriyoruz” diyerek uygulamanın devam edeceğini söyledi. Ancak bu okulda kılık kıyafet özgürlüğünden bahsetmek mümkün değil; öğrenciler okul üniformasıyla okula gelmeye devam ediyor. Bu durumun okullarda yarattığı ayrışma ise çok büyük. Öğrencilerin bu konudaki tepkileri ise idarenin baskısı ile karşılaşıyor. İdare “bizim verdiğimiz kadar özgür olun” diyor ancak türbanı inanç özgürlüğü olarak tanımlayarak “biz bu olaya karışamayız” demekle yetiniyor. Yani bu okulda kılık kıyafet namına serbest olan tek şey türban oluyor!
Bir diğer lisemiz Bağcılar Lisesi. Okula yoğun bir şekilde türban ile gelmeye başlayan öğretmenler, kısa zamanda öğrencilerin de okula türban ile gelmesine ön ayak oldu. Nitekim bu durumun ortaya çıkmasında bu lisenin Din Kültürü öğretmeni de özel bir çaba harcadığını belirtmek gerek. Söz gelimi “hocamız” derslerde türbanlı öğrencileri referans göstermeye başlamış, türban takılması durumunda notlara ilişkin bir “güzellik” yapacağını açıkça dile getirmiştir. Yine bu lisede öğrencilerin okul kıyafeti aynı şekilde devam ediyor yani burada da serbest olan tek şey türban olarak kalıyor.
Esenler Atatürk İlkokulu’nda ise küçük çocukların derslere türbanla girmesine izin verildi. Daha okumayı ve yazmayı yeni söken, sayıları yeni öğrenen çocukların başına zorla takılan başörtüye böylelikle AKP eliyle olanak sağlanmış oluyor.
Aylardır “Kamuda türbana serbestlik” diyerek kampanyalar düzenleyen Eğitim-Bir-Sen’liler, Yenibosna Lisesi’nde de kendini gösterdi. Okul müdürü derslere türban ile giren öğretmenler hakkında tutanak tutunca, Eğitim-Bir-Sen’li müdür yardımcıları da Eğitim-Sen’li kadın öğretmenlerin etek boyu, giydikleri ayakkabı ve elbiselerini inceleyerek tutanak tuttu. Öğrenciler arasında yaşanan ayrışma süreci öğretmenleri de derinden etkilemiş durumda. Eğitim-Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak, öğretmenler ve öğrenciler arasındaki ayrışmaların tehlikeli boyutlara ulaştığını belirterek acilen önlem alınmasını istedi. Birçok veli ise gerginliğin sürmesi durumunda çocuklarını okul önünde bekleyeceklerini belirtiyor.
AKP’nin özgürlük yalanına kanmıyoruz!
AKP’nin “özgürlük” yalanı işte bu örneklerle bir kez daha elinde patlıyor. Daha ufacık çocukların başına türban takma olanağı sağlayarak, belli kalıplara sokan ve kendi istediği şeklinde yöneteceği “robotlar” yapmaya çalışıyor. Bugün AKP kendi çıkarları ve amaçları için ilkokul çocuklarının, liselilerin geleceği ile oynuyor. Daha yönetmelik tam anlamıyla işleme konulmadığı şu günlerde bile böylesi sorunların yaşandığı göz önüne alınırsa gelecek sene yaşanılacak kaos şimdiden tahmin edilebilmektedir.
Biz liseliler olarak Kılık Kıyafet Yönetmeliği’ne karşı olduğumuzu çıktığı ilk günden beri , “başa örtü, eteğe ölçü” getireceğini dile getirmiştik. Bu günden sonra da AKP’nin kıyafet serbestliği yalanına karşı mücadelemizi daha da büyüterek, AKP’nin karanlığına gerici uygulamalarına karşı olmayı sürdüreceğiz!
Liseli Genç Umut