HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

Ateist hakim aranıyor

Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın Twitter’dan atılan bir tweeti paylaşması sonrasında hakkında dava açılmış ve 10 ay mahkumiyet karar...


Dünyaca ünlü piyanist Fazıl Say’ın Twitter’dan atılan bir tweeti paylaşması sonrasında hakkında dava açılmış ve 10 ay mahkumiyet kararı alınmıştı. Mahkemenin verdiği bu karar bir üst mahkeme tarafından bozularak, Fazıl Say’ın yeniden yargılanmasına karar verildi. Bozulma gerekçesi için ise mahkeme şöyle dedi: “Müslüman hâkim Say davasına bakamaz”
Konuyla ilgili Milliyet gazetesinden Musa Keşler’in haberi şöyle:

Üst mahkeme dini değerleri aşağıladığı gerekçesiyle 10 ay hapse çarptırılan Fazıl Say'ın yargılanmasının tekrarına karar verdi. Mahkeme, "Yargılamayı yapacak olan hâkimin İslam dinine mensup olması halinde davanın tarafı olacağı" gibi bir sonuç doğduğuna" hükmetti.
Piyanist ve besteci Fazıl Say'ın dini değerleri aşağıladığı gerekçesiyle hakkında verilen cezası hükmünün açıklanmasının geri bırakılması kararına yönelik itirazı üst mahkemece kabul edildi. Mahkeme, suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle duruşmalara katılan Ali Emre Bukağılı'nın müdahil olarak dosyada yer almasını da usul hatası olarak değerlendirdi. Avukatı itiraz etti İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi, ünlü piyanist Fazıl Say'ı yazdığı tvveetlerden dolayı "dini değerleri aşağılamak" suçlaması 10 ay hapsisle cezalandırmış ve hükmün açıklanmasını da geri bırakmıştı. Buna göre Fazıl Say'a bu cezadan dolayı herhangi bir yaptırım uygulanmayacak ancak aynı suçu 5 yıl içinde tekrar işler ve ceza alırsa iki ceza birlikte uygulanacaktı. Ancak temyiz yolunu kapatan bu karara Say'ın avukatı Meltem Akyol itiraz etti.
 İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi itirazı reddederken bir üst mahkeme olan İstanbul Nöbetçi 29. Asliye Ceza Mahkemesi ise itirazı kabul etti. Mahkeme, bu kararı, Yargıtay yolunun kapalı olması, bu kararın sanığın aleyhine olması, sanığın herhangi bir suç işlemesi durumunda hapisle cezalandırılma yoluna gidileceği ve cezanın para cezasına çevrilemeyeceğini öngörerek verdi.
Yargılamada sanık Say ile ilgili verilen "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" kararından önce sanığa haklarının ayrıntılı bir şekilde anlatamadığını ve bu kararın sanığın aleyhine netice doğurduğunu da belirten mahkeme, bu tür usulî eksiklikler nedeniyle itirazı kabul etti. Yeni duruşma Hakim Yaşar Yetiş verdiği kararda, Fazıl Say'a duruşmada sadece hüküm kurulması halinde hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını isteyip istemediğinin sorulduğunu belirterek, bunun içeriği ve sonuçlarının sanığa anlatamadığına dikkat çekti. Bu kararın ardından, hüküm kurulan dava dosyası yeniden, yargılamayı yapan İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme, usule göre karar duruşmasını yeniden yapacak.
Fazıl Say ve avukatına hükmün açıklanmasının geri bırakılıp isteyip istemediklerini tekrar soracak. Say, yeni bir duruşma günü verilerek yargılanacak. 'Katılma talepleri reddedilmeliydi' Öte yandan mahkeme, İstanbul 19. Sulh Ceza Mahkemesi'nin Say'ın yargılaması esnasında usul hatası yaptığına da dikat çekti. Suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle duruşmalara katılan Ali Emre Bukağılı'nın, itiraz dilekçesine ilişkin talebini değerlendiren mahkeme bu talebi reddederek kararda şu ifadelere yer verdi:
 "Böyle bir suçlamada sadece İslam dinine mensup diye davaya katılmak isteyen Ali Emre Bukağılı'nın talebini suçtan zarar gördüğü gerekçesiyle katılma talebini kabul ederek yargılamaya devam etmek usul yasasına uygun görülmemiştir. Şöyle ki "İslam dinine mensup bir kişinin İslam dinine yönelik bir söz nedeniyle suçtan zarar gördüğünün ve davaya katılma hakkının bulunduğunun kabulü halinde" açıkça yargılamayı yapacak olan hakimin İslam dinine mensup olması halinde davanın tarafı olacağı ve dolasıyla yargılamaya bakamayacağı gibi bir sonuç doğacağı, kaldı ki sadece İslam dinine mensup diye milyarca kişinin davaya katılma haklarının bulunduğu gibi çözümsüz bir yargılamaya gidileceği, ayrıca katılmak isteyen kişilerin gerçekten bu dine mensup olup olmadıklarının araştırılması gibi sorunlar göz önüne alındığında; bu kişi ve diğerleri yönünden katılma taleplerinin reddi gerekirken kabul edilmiş olmasının sonuç doğurması mümkün görülememiştir.”

Business News