Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Çocuk işçiliğinde tehlike sinyalleri

“çocuklar dünyayı alacak elimizden ölümsüz ağaçlar dikecekler” N. Hikmet Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın bir günlüğüne de olsa koltukla...

“çocuklar dünyayı alacak elimizden
ölümsüz ağaçlar dikecekler” N. Hikmet


Başbakan’ın, Cumhurbaşkanı’nın bir günlüğüne de olsa koltuklarını çocuklara terk ettikleri, çocukların verdikleri mesajlarla gündeme yerleştikleri bir gün 23 Nisan epeydir. Sokaklarda, tarımda, sanayide hayatın
hemen her alanında gördüğümüz çocuk işçilere çok fazla yer yok görüntülerde. Girse bile gerçekliğin kısa bir yansıması. Güzel kıyafetleri ile resmi geçit töreni yapan çocuklar, makam koltuklarında mesajlar veren “şanslı” çocukların bıraktığı boşluğu dolduruyorlar genellikle. Oysa istatistikler çocukların oyun alanlarında değil ama çalışma alanlarında giderek daha fazla birbirlerini bulduklarını gösteriyor bize.

Bundan yaklaşık bir buçuk ay önce 14 Mart 2013 tarihinde Adana'da Koç Plastik Fabrikası'nda henüz 13 yaşındayken iş cinayetinde kaybettiğimiz Ahmet’in anısı hiç uzak değil. Ahmet’in pres makinesine sıkışan kafası, yüreklerimize inen sert bir darbe. Ahmet’in öldüğü işyerinin sahibi tutuklandı geçtiğimiz günlerde. Toplum vicdanı rahatladı mı bilmiyorum. Ama herkesin bu acımasız cinayette kendine bir pay çıkarması gerekmiyor mu? Çevremizdeki haksızlıklara ısrarla sessiz kalan, çalışma hayatı denen cehennemde bize sunulana razı gelen, elimizden alınan haklar konusunda tepki vermeyen, sormayan, sorgulamayan bir toplumda bu soruya vereceğimiz evet haricinde bir cevap yok. Topu da kimse başka yere atmasın. Hele yüzde 50 lafının arkasına sığınmasın kimse. Çünkü yılgınlık, boş vermişlik, suskunluk % 50 %50 bölünmüyor. 

TÜİK geçtiğimiz günlerde 2012 Çocuk İşgücü İstatistiklerini açıkladı. En son 6 yıl önce açıklanmıştı bu istatistikler. 1999-2006 yılları arasında istihdam edilen çocuk sayısı 2 milyon 270 binden, 890 bin düzeyine düşmüştü. Dünya’nın yapısal özellikleri ile bize benzeyen ülkeleri ile paralel bir seyir izlenmişti. Ancak aynı zamanda çocuk işçiliği ile mücadele ivmesini kaybetmişti. 1994-1999 yılları arasında istihdamdan çekilen çocuk işçi sayısı yıllık ortalamada 128 bin iken,  1999-2006 yılları arasında yıllık ortalama 74 bin olarak gerçekleşmişti. 2006-2012 yılları ise krizin girdabında çocuk işçiliğinde azalma eğiliminin durduğu ve özellikle tarım kesimindeki artış ile birlikte çocuk işçi sayısının tekrar arttığı bir dönem oldu. 2012 yılında çocuk işçi sayısı 893 bine ulaştı. İki dönem arasındaki fark 3 bin kişi ile son derece az olarak görülse de, bu rakamlar çocuk işçiliği ile mücadele de başarısızlığın somut göstergesi. Bunun yanında evde çalışan çocukların sayısındaki artış ise endişe verici.

İstihdam içinde değerlendirilmeyen ev işlerinde çalışan çocukların sayısı 1999 yılında 4 milyon 447 bin iken, 2006 yılında bu sayı 6 milyon 540 bine ulaşmıştı. 2012 yılı için ise bu rakam yaklaşık 1 milyon kişi daha artarak 7 milyon 503 bine yükselmiştir. Böylelikle 5-17 yaş arası toplam çalışan çocukların (istihdama katılan ve ev içinde çalışan) sayısı 8 milyon 397 bine ulaşmıştır.  Toplamda çalışan çocukların tüm çocuklara oranı 1999’dan bu yana % 41’den % 56’ya çıkmıştır.

Asıl kötüsü çocuk işçiliğindeki artışın çocuk emeğinin en kötü biçimlerinde yaşanmasıdır. Çocuk işçiliği dünyanın pek çok bölgesinde ortak bir pratik olarak görülmektedir. Çocuk işçiliğinin azaltılmasına yönelik artan çabalara rağmen henüz çocuk işçiliğini ortadan kaldırılamamıştır ve çocuk işçilerin çok geniş bir kesimi hala tarım sektöründedir. Yoksulluk ve eğitim çocuk emeğinin acımasız döngüsünü besleyen unsurlardır. Dünya genelinde 2008 yılı itibari ile 215 milyon çocuk işçi bulunmaktadır. Bunun % 60’ı yani 129 milyonu tarım sektöründedir. Tarım sektörü meslek hastalıklarını, iş kazaları açısından en tehlikeli sektörlerden biridir. Çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinde çalışan çocukların % 60’ı tarım sektöründedir. Bunların sayısının 70 milyon civarında olduğu hesaplanmaktadır. En kötü biçimlerde çalışan çocukların 3’te 2’si ücretsiz aile işçileridir.

Türkiye 2012 verilerine göre 2006 yılından bu yana çocuk işçiliğinin en kötü biçimlerinin en yaygın olduğu ücretsiz aile işçisi çocuk işçilerin, toplam çocuk işçiler içerisindeki oranı % 41’den % 46’ya, sayısı ise 362 binden 413 bine yükselmiştir. Yine aynı kapsamda değerlendirilen tarım sektöründe çalışan çocukların sayısı da 73 bin kişi artış göstererek 326 binden 399 bine,  toplam çocuk işçilere oran ise % 37’den % 45’e ulaşmıştır.

Tarımda çalışan çocuklar açısından asıl acı olanı ise tarımdaki istihdam artışının % 66’ının ve ücretsiz aile işçilerindeki artışın % 90’ının 6-14 yaş arası çocuklar olmasıdır. Toplamda da çocuk işçiliğinin artmasına neden olan 6-14 yaş çocuk işçilerin sayısındaki artıştır

Hem ev içinde hem de ekonomik faaliyetlerde çalışan çocuklarımızın sayısı artmaktadır. Bunun temel nedenlerinden biri kuralsız, güvencesiz çalışmadır. Geçtiğimiz yıl yasalaşan 4+4+4 yasası ile zorunlu ilköğretim yaşı 13’e çekilmiştir. Bu durumda ortaokulun bitiş yaşı aynı zamanda çocuk işçiliğin yaygınlaşma yaşını fiilen 13’e düşürmüştür. Yine esneklik başlığı altında evden ve uzaktan çalışmayı yasal hale getirme çabası ev içinde çalışan 7,5 milyon çocuğu ilgilendirmektedir.

23 Nisan’da açıklayacağımız DİSK-AR raporunda konuya ilişkin daha detaylı bilgilere ulaşabilirsiniz.

 
F. Serkan ÖNGEL-DİSK-AR Müdürü