Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Meclisi, 14 Mart’ta Vadi halkına pompalı tüfeklerle saldıran silahlı çete üyeleri ve buna göz yuman yetkili...
Dikmen
Vadisi’nde yürüttüğü barınma hakkı mücadelesi, son olarak Ankara
Büyükşehir Belediyesi’nin yıkım ihalesini alan silahlı çetelerin
saldırısına uğrayan Vadi halkı, saldırı sonrası sürece ilişkin
taleplerini İçişleri Bakanlığı’na iletti. Saat 13.00’da Çevre ve
Şehircilik Bakanlığı önünde buluşan Dikmen Vadisi Barınma Hakkı Meclisi
üyeleri, İçişleri Bakanlığı’na dilekçelerini vermek istedi. Önleri kısa
bir süre sonra çevik kuvvet barikatıyla kesilen Vadililer, basın
açıklamasını Çevre ve Şehircilik Bakanlığı önünde gerçekleştirdi.Barınma Hakkı Meclisleri adına konuşan Candaş Türkyılmaz, bir hukuk devletinde yurttaşların en temel hak ve özgürlüklerinin, huzur ve güvenliğinin, keyfi ve haksız saldırılara karşı korunması olduğunu söyleyerek konuşmasına başladı. Dikmen Vadisi’nde Melih Gökçek’in silahlı çetelerinin tehditlerle başlayan baskısının silahlı saldırılara dönüştüğünü hatırlatan Türkyılmaz, 14 Mart günkü saldırıyı ayrıntılarıyla bir kez daha anlattı.
Saldırı sonrası torunlarını evde bırakarak direnişe geçen İbrahim Seven’in tutuklandığını ifade edilen basın açıklamasında, saldırgan çeteden ise hiç kimsenin gözaltına dahi alınmadığının altı çizildi.
Valiliğe göre polis iş yoğunluğundan gelememiş
Saldırı sırasında Dikmen Vadisi’ndeki yurttaşların 155’i ve Yıldızevler Karakolu’nu defalarca aramasına karşın polisin gelmemesine dikkat çeken Türkyılmaz, konuyla ilgili olarak Ankara Valiliği’ne başvuruda bulunduklarını söyledi. Türkyılmaz, Ankara Valiliği’nin kendilerine verdiği yanıtta polisin gelememesinin “iş yoğunluğu” gerekçesi ile açıklandığını aktardı.
‘Biz bu ülkenin yurttaşları değilsek, bu ülke kimin ve siz kimsiniz?’
14 Mart’taki saldırının Türkiye’nin başkentinde, Cumhurbaşkanlığı’na, TBMM’ye ve Başbakanlığa birkaç kilometre mesafede gerçekleştiğinin altını çizen Türkyılmaz, herkesi haksız bir saldırıya maruz kalan yurttaşların yerine koymaya davet etti. Hukuksuzlukları uygulayanların, bunlara neden olan ve müsaade eden kişi ve kurumların hakkında gerekli idari soruşturmaların yapılması ve yaptırım uygulanması taleplerinin dile getirildiği açıklama şu sözlerle son buldu:
Haklı taleplerimiz karşılanmayacak ise, soruyoruz; biz bu ülkenin yurttaşları değilsek, bu ülke kimin ve siz kimsiniz?Basın açıklamasının okunmasının ardından Vadi halkı ve Barınma Hakkı Meclisi avukatından oluşan bir heyet, İçişleri Bakanlığı’na dilekçeyi verdi.
