İki haftadır Taşnakların,
Nazilerle işbirliği üzerinde durduk. Bu işbirliğini ortaya koyan birçok
belgenin dönemin Taşnak liderlerini bugün kahraman ilan eden Ermenistan
arşivlerinde bulunduğunu biliyoruz. Özellikle Ermeni istihbaratının
(eski Ermenistan SSC KGB’si) Erivan’daki arşivi bu konuda önemli bir
kaynak: Ermenistan Cumhuriyeti Milli Güvenlik Servisi Arşivi (ASNB RA).
Gerek sözde soykırımın
yıldönümü olan 24 Nisan, gerekse de faşist Alman ordularının teslim
olduğu 8/9 Mayıs (1945) tarihleri yaklaşırken Ermeni istihbarat
teşkilatına I. ve II. Dünya Savaşları’ndaki bu “kahramanlar”ıyla ilgili
arşiv belgelerini açıklama çağrısı yapıyoruz. Bu belgeleri, başta
Avrupa, Rusya ve İsrail olmak üzere dünya kamuoyuyla paylaşmalarını
diliyoruz.
Bu çağrımıza uyar
uymazlar bilemeyiz. Ama buyurun, bu hafta biz size bu arşivden bazı
örnekler verelim. Sovyet istihbarat teşkilatı Devlet Güvenlik Halk
Komiserliği’nin (NKGB) dış operasyonlarla ilgilenen 4. Dairesi’nin 17
Aralık 1942 tarihli Taşnak lideri Dro Kanayan’ın Sovyet karşıtı
faaliyetleriyle ilgili raporuyla başlayalım.
Dro, Nazilere casus yetiştiriyor
Raporun kopyası arşivde
(ASNB RA) 1966 dosya 23342 cilt 1 yaprak 40-42 numaralarıyla kayıt
altında bulunuyor. Belgenin kopyasının aslı gibi olduğu, 10 Haziran
1966’da Ermenistan SSC bünyesindeki KGB 2. Dairesi’nin 8. Birimi’nin
Müdürü Yarbay M. tarafından onaylanmış:
“Daha Almanya’nın SSCB’ye
saldırısından önce Dro, faşistlerle bağ kurmaya çalışmıştır. Savaşın
başında Dro, casus kadrolarının yetiştirilmesi işiyle yoğun olarak
meşgul olduğu Almanya’ya geçti.
Dro, birçok mülteci
arasında Almanlar nezdinde otoriteye sahip olanlardan biridir, öyle ki
resmi yazışmalarda ‘General Dro’ olarak adlandırılmakta, güvenliği
sağlanmaktadır vb.
17 Nisan 1942 tarihli
belgeli verilere göre, Alman istihbarat servisi albayı Wieser’e bir
telgraf gönderilmiştir: ‘General Dro, kendisine eşlik eden iki kişiyle
birlikte gelecek. 3 odalı müstakil bir daire hazır ediniz.’
Aynı verilere göre 9
Eylül’de Varşova’ya Albay Baun’a şu içerikli bir telgraf gönderilmiştir:
‘1942 Mart’ında Dro, SSCB topraklarına gönderilecek olan Ermeni
casusları devşirmek ve yetiştirmek için işgal altındaki Sovyetler
Birliği topraklarına gitti.’”
Sovyet raporunda Dro’nun
faaliyetleriyle ilgili kendi telgraflarına da yer verilmiştir. Dro,
özellikle Ermeni savaş esirlerinin devşirilmesi üzerinde durmaktadır. 19
Ağustos 1942’de Alman Binbaşı Schreter ise şunları yazmıştır:
“General Dro’nun hâlâ 7
ajanı ‘Daks’ta radyo-telgraf eğitimi alıyor. 3 tanesi gönderilmeye
hazır, 4’ü Ağustos’un sonunda hazır olacak.”
Komünist Ermenilerin tepkisi
Önde gelen Ermeni
sanatçıların, şairlerin, yazarların, bilim adamlarının imzaladığı ve 17
Ağustos 1941 tarihinde Pravda’da yayımlanan bildirgede Ermeni
diasporasına şöyle seslenilmişti:
“Ve şimdi, bu acı
günlerde, Taşnakların ayrı ayrı satılmış elebaşları, Alman faşizminin
ajanı olarak kiralandılar. Utanmadan Hitler’in kanlı çizmelerini
yalıyorlar ve her türlü hainliğe hazırlar.” (Bkz. Sovyetskaya Armeniya v
Godı Velikoy Oteçestvennoy Voynı (1941-1945), İzdatelstvo Akademii Nauk
Armyanskoy SSR, Yerevan, 1975, s.710.)
Fransız Komünist
Partisi’nin Ermeni Seksiyonu’nun Ermenice çıkan gazetesi “Azatuyun”da
(Özgürlük) yayımlanan “Amacımız” başlıklı makalede (No.1, Ağustos 1944)
ise şu satırlar dikkat çekiyor:
“Berlin’le anlaşmaya
girerek cinayet ve yağmalarına tekrardan başlamak için şeytani
hırslarıyla ülkeye geri dönmeyi hayal eden firari hain Ermenilerin
hüznünü anlamak mümkün. Bu bir avuç hain, karanlık işleriyle zaten
partilerini rezil etmişlerdi. Almanya’nın en parlak başarıları kazandığı
günlerde dahi Taşnaksutyun Partisi’nin yönetiminin ve sıradan üye
kitlelerinin önemli bir kısmı Koms-Dro-Njde-Camalyan çetesinin alçak
faaliyetlerine sırtını dönmüştü.” (Age, s.723.)
S. A. Vartanyan ise
“Ermenistan’da Sovyet İktidarının Zaferi (1917-1920)” başlıklı 1954’te
Erivan’da savunduğu doktora tezinde şu satırları kaleme almıştır:
“Taşnaksutyun Partisi,
vatanımıza karşı casus ve hain yuvası olmuştur ve öyle de kalmıştır.
Büyük Anavatan Savaşı (II. Dünya Savaşı’nın Sovyet cephesi-MP) döneminde
Taşnaklar, Alman faşizminin kampında yer almıştır.” (S. A. Vartanyan,
Pobeda Sovyetskoy Vlasti v Armenii (1917-1920 gg.), Akademiya Nauk
Armyanskoy SSR İnstitut İstorii, Yerevan, 1954, s.55.)
Bu konudaki kapsamlı
çalışmalardan biri de 1987’de Erivan’da basılmış olan Martirosyan’ın
“Taşnaksutyun Partisi’nin İkinci Dünya Savaşı Yıllarında Halk Karşıtı
Faaliyeti” isimli çalışmasıdır. (R. A. Martirosyan, Antinarodnaya
Dyatelnost Partii Daşnaktsutyun v Godı Vtoroy Mirovoy Voynı, İzdatelstvo
“Ayastan”, Yerevan, 1987.) Ermenice olan kitap koğuşumuzda bulunmakla
birlikte cezaevi şartlarında değerlendirmemiz mümkün olmamıştır.
Yine aynı rapora göre
Sovyet topraklarına gönderilen Dro’ya bağlı gruplara istihbarat
toplamanın yanında Kızıl Ordu’nun cephe gerisinde Sovyet karşıtı
çetelerle bağ kurma görevi de verilmiştir. Sovyet istihbarat raporunda
başka Alman belgeleri de yer almaktadır. 18 Temmuz 1942 tarihli bir
yazışma şöyle:
“Saldırıyla ilgili emir
alındı. Paraşütle indirme yapmakla görevlendirilen Ermeni Kırım grubunu
ve ajanlarını yanımızda götürmemiz gerekip gerekmediğini bildirmenizi
rica ederim.”
30 Temmuz’da Harkov’dan Poltov’a Albay Hemirin’in şu emri iletilmiştir:
“Simferepol’de Ermeni kaldı mı? Eğer yanınızda götürdüyseniz hemen Rostov’a gönderin.”
Hedef, Ermenistan’da Alman himayesi
Aynı arşivde 1966 dosya
23342 cilt 1 yaprak 36-39 numaralarıyla kayıt altında saklanan,
yazımızın 1. ve 2. bölümlerinde üzerinde durduğumuz Ermeni Milli
Komitesi’nin Berlin’de Ermenice kaleme alınmış 15 Şubat 1943 tarihli bir
bildirisi bulunmaktadır.
Bildirinin birinci
maddesinde Ermeni Milli Komitesi’nin, 15 Aralık 1941’de Alman İşgal
Edilmiş Doğu Bölgeleri Bakanlığı’nın himayesinde kurulduğu
belirtilmektedir. Bildiride Ermeni Milli Komitesi’nin işlevi, Almanya ve
Ermeniler arasında aracılık olarak tanımlanmıştır. Ve tabiî ki Avrupa
halkları çerçevesinde toplumsal konulara hizmet edecektir. Bildirinin 2.
ve 3. maddeleri ise şöyledir:
“2. Ermeni Milli
Komitesi, bir yandan Ermenistan’ın Bolşevik boyunduruğundan ve Rus
hükümranlığından kurtuluş, diğer yandan Ermeni halkının ve Ermenistan’ın
siyasi bağımsızlık hedefini takip etmektedir.
3. Bu amaç ve görevlerin,
başarıya ulaşması, gerçekleştirilmesi ve pekiştirilmesi için Ermeni
Milli Komitesi, en güvenli garanti olarak Alman Reich’ının siyasi
himayesini ummaktadır. Bu temelde Ermeni Milli Komitesi, daha Ortaçağdan
beri kudretli Alman Reich’ını Ermenistan’ın ve Ermeni halkının
kurtarıcısı olduğu fikrinden hareketle Ermeni yönetici çevrelerinin
çizgisinin bu yolla yeniden hâkim kılınacağı ve sağlamlaştırılacağı
inancındadır.”
Bildirinin 6. maddesi ise Taşnakların toprak talepleriyle ilgilidir:
“6. Ermeni Milli
Komitesi, hami devletinin dikkatini bugünkü Ermenistan’ın toprak
taleplerine çekmek zorundadır. Ermeni Milli Komitesi, bu sorunu Güney
Kafkasya sınırlarında adilane çözmek için kendi gücü ölçüsünde
çalışacaktır, gerekli olduğu takdirde Reich’ın adaletine başvurmak
zorunda kalacaktır.”
Bildirinin 8. maddesi de Taşnak milliyetçiliğinin tipik bir yansımasıdır:
“8. Alman Reich’ının
himayesi altındaki Ermenistan, gücü ölçüsünde Yakın Doğu’da Alman
etkisini pekiştirmeye çabalamak zorundadır. Bu bağlamda Ermeni Milli
Komitesi, geçmişte Rusya ve İngiltere’nin Ermenilere yaşattığı acı hayal
kırıklıklarına ve korkunç üzüntülere işaret etmeyi zorunlu
görmektedir.”
Bildirinin 12. son
maddesinde ise Ermeni Milli Komitesi’nin görevinin Almanya’nın
yönetiminde Ermenistan’da yeni bir iktidar kurulduğunda biteceği ifade
edilmektedir.
Almanlara kendilerini beğendirmek için rekabet
Ermenistan gizli
servisinin arşivinde 1966 dosya 23342 cilt 1 yaprak 38-40 numaralarıyla
saklanan başka bir rapor da Avrupa’daki Ermeni toplumunun Alman
yönetimiyle bağlarını konu almaktadır.
Raporda Taşnak
Partisi’nin hatırı sayılır miktardaki yöneticisinin Alman istihbarat
organlarıyla işbirliği yaptığı vurgulanmakta ve şu isimler örnek
verilmektedir:
“Şuan Ermeni mültecilerin başında Berlin’de bulunan Hatisov (Hatisyan) Aleksandr (Eski Taşnak Başbakanı-MP) duruyor.
Onun haricinde Berlin’e
gelenler: Araratyan Sarkis - Ermeni Taşnak hükümetinin eski Maliye
Bakanı, Papazyan Vagan - ‘Taşnaksutyun’ Partisi’nin Dış Bürosu’nun
üyesi, ‘Koms’ takma adıyla biliniyor.
1942 Ocak’ında tanınmış
Taşnak, felsefe doktoru Malayan, İsviçre’deki Ermeni mülteciler arasında
çalışmayı örgütlemek ve aralarında gönüllü kaydetmek özel göreviyle
Berlin’den Cenevre’ye gitti.
Berlin’de bulunan Ermeni
ajan Süvari Yüzbaşı Pulloy, Dro’nun Ermeni partili arkadaşlarının
Berlin’de faaliyet başlattıklarını ve kendilerini Dro’yla
kıyasladıklarını bildiriyor. Kendi çalışmalarının Dro’nunkilerden daha
iyi olduğunu kanıtlamaya çalışıyorlarmış.” MEHMET PERİNÇEK-AYDINLIK
Taşnak yayınlarında ırkçılık
Nazilerle işbirliği
döneminde Taşnak yayın organları da tamamen faşist ideolojinin etkisi
altına girmişti. 19 ve 21 Ağustos 1936 tarihli haftalık Taşnak
“Hayrenik” dergisi şu satırları yazacak kadar ileri gitmişti:
‘Yahudileri temizlemek ihtiyacı’
“Yahudiler fanatik
milliyetçi ve ırkçılığın yobazlarıdır; bulundukları yerlerde, ırklarının
devamını sağlamak için, dünya vatandaşı ve enternasyonalist
kesilirler... Tıpkı İngilizlerin başka ülkeleri işgal için savaş
gemilerini kullandıkları gibi, Yahudiler de silah olarak
enternasyonalizmi ve komünizmi kullanırlar... Bu zehirli unsurları,
kronik hastalıklar gibi kök saldıklarında temizlemek, bazen zordur. Ve
bunları, ortadan kaldırarak temizlemek ihtiyacı doğduğu zaman... Bu tür
atılımlar ihtilalci olarak nitelendirilmektedir. Cerrahi bir ameliyat
sırasında kanın akması doğaldır... Bu gibi şartlarda diktatörlükler,
kurtarıcılık rolünü üstlenirler.” (Bkz. Şükrü Server Aya, Soykırım
Tacirleri ve Gerçekler, Derin Yayınları, İstanbul, 2009, s.250.)
Hitler’e övgüler
Taşnakların Nazilerle
işbirliği daha savaş başlamadan Taşnak yayınlarında kendini
gösteriyordu. Ermeni bilim adamı A. A. Lalayan, Milli ve Sömürge
Meselelerini İnceleme Bilimsel Araştırma Kuruluşu’nun yayın organı
“Revolyutsionnıy Vostok”un (Devrimci Doğu) 1936 yılında çıkan sayısında
Taşnakların taktiğini “Sovyet Rusya’ya karşı, karşıdevrimci bir harekâtı
örgütlemek ve Sovyet ülkesinin yenilgisinden sonra Ermenistan
topraklarında egemenliğini yeniden kurmak amacıyla, istilacı
politikalarıyla, Alman faşistlerine, Japon militaristlerine ve diğer
emperyalistlere her türlü destekte bulunmak” şeklinde tarif ediyor ve
Mısır’daki yayın organları Uysaber’in 26 Haziran 1936 tarihli sayısından
şunları aktarıyordu:
“Bir Taşnak yayın organı
da başyazısında şöyle diyor: ‘Gelecekte milletler arasında doğacak büyük
bir silahlı çatışmaya doğrudan ya da dolaylı istisnasız herkes
katılacaktır. Biz ilk grup milletlerden olacağız. Hiç kuşkusuz bu
fırtınanın yaklaşması durumunda, yankıları kaçınılmaz olarak bizim
ülkemizde duyulacak ve doğrudan doğruya kaderimizi etkileyecek...
Tarihsel olaylar, kaderimizi gelecekteki büyük çatışmaların ekseni
olacak ülkeyle (SSCB) bağlamıştır... Savaşan milletlerin Rusya’yı rahat
bırakmalarını düşünmek saçmalıktır... Aksine, mücadele dünya
topraklarının bu altıda birlik bölümü üzerinde baş gösterecek.’ Daha
sonra gazete coşkulu bir üslupla, Hitler’in ‘Doğu’nun Zenginliği’ ve
Rusya’nın istilası üzerine malum müdahaleci demeçlerini göklere
çıkararak bir kez daha, Taşnaksutyun’un ileride Sovyetler’e karşı bir
savaşa etkin olarak katılacak yeteneğe sahip olduğuna vurgu yapıyor.
Taşnak yayın organı
tamamen açık ve küstah bir üslupla Hitler’i ve onun SSCB’yle ilgili
‘tarihsel misyonunu’ savunarak, Komintern’in VII. Kongresi’nde faşizme
ve enternasyonalist savaşa karşı tek cephe kararına karşı bir tavır
sergiliyor.
Taşnaksutyun’un
karşıdevrimci ‘ideologları’ faşizmin savaş anlamına geldiğini gayet iyi
biliyorlar. Bu yüzden iktidara gelen Hitler faşizmine özel sempati
duyuyorlar. Taşnaksutuyun, İngiliz ve Fransız emperyalizminin gerici
çevreleriyle antisovyetik ilişkilerini muhafaza etmekle beraber,
aşağılık yayın organlarının sayfalarında Alman faşistlerinin Doğu’yu
istila tasarılarını gittikçe daha enerjik biçimde savunuyor.
(...) İşte ordusuz Taşnak
generallerinin görüşlerine göre, ‘bugün hâlâ çözümlenmemiş (!) Ermeni
sorununun yarın kesin olarak nasıl çözüleceğinin reçetesi...’” (A. A.
Lalayan, Taşnak Partisi’nin Karşıdevrimci Rolü (1914-1923), 3. Basım,
Kaynak Yayınları, İstanbul, Mart 2006, s.23, 26 vd.)
Diğer yandan Göbels’in
propaganda bakanlığı, 1944 yılına kadar Ermeni gönüllüler için haftalık
“Hayastan” gazetesini çıkarmıştı. Ermenice ve Almanca çıkan derginin
başında Vigen Şant isimli bir Taşnak bulunuyordu. Göbels’in bakanlığında
Almanca, Fransızca, Rusça ve Ermenice radyo spikerliği yapan çok sayıda
Ermeni de çalışıyordu. (Eduard Abramyan, Kavkaztsı v Abwehre, s.33)
Hayastan gazetesinin
Şubat 1945 tarihli 2 no’lu sayısında Hitler resminin altında Dro’nun
Ermenilere çağrısı yayımlanmıştı. Dro, zaferin yakın olduğunu
söylemektedir. Gazetenin üst köşedeki Ermeni arması da gamalı haça
benzetilmiştir. (Bkz. Şükrü Server Aya, age, s.252.)