HACER ZAGROS ANLATIYOR!

Onu hem Türkiye, hem de dünya, Murat Karayılan'ın son yaptığı ve KCK'nin çekilme tarihini açıkladığı basın toplantısında, Karayıl...

Onu hem Türkiye, hem de dünya, Murat Karayılan'ın son yaptığı ve KCK'nin çekilme tarihini açıkladığı basın toplantısında, Karayılan'ın hemen yanı başında gördü. Basın toplantısına katılan medya mensupları bu gerilla kadının kim olduğu konusunda hiç bir bilgiye sahip değildi. Çok kısa bir sürede sadece adı öğrenilebildi: "Hacer Zagros"... Medya daha sonra basın toplantısını haberleştirirken, Hacer'den, "Karayılan'ın yanındaki 2
sürpriz isimden biri" olarak söz etti. Hacer'in öyküsü de işte bu noktadan sonra gün yüzüne çıktı.  
Hacer Zagros uzun yıllardır örgütte yer alan bir isim. Örgütün kadın yapılanması olan YJAK-Star'da yer yalan Zagros, eski DEP milletvekili Zübeyir Aydar'ın lideri olduğu Kongra-Gel'in yönetimine kadar girdi. PKK'de Paris'te infaz edilen Sakine Cansız'ın yerine düşünülen isim olaraköne çıkıyor. Hacer, o basın toplantısına katılan bir gazeteci olan Tuğçe Tatari'nin kendisiyle yaptığı röportajda, Hacer Zagros'u anlattı. İşte Tatari'nin o röportajı...
"PKK'ye 1989 yılında katıldım. Üniversite öğrencisiydim ben de. Kürtler için bir parti arıyordum, özellikle Kürtler için öncülük yapacak birine ihtiyaç duyuyordum. PKK, ideolojisiyle dikkatimi çekti. Önce sempatizan oldum sonra katılım gerçekleştirdim. Hem kendi haklarım, hem tüm insanlığın hakları için peşinden gitmek istedim. Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi isimleri de tanıdım. Üzerimde büyük etki yarattılar. Hem Kürtler hem Ortadoğu için aradığım hak mücadelesini buldum PKK'de.
Ben Suriye'den (Rojava) katıldım. Evin en küçüğüyüm, okumuşum. Erkek kardeşlerim var okumamışlar 'Ama onlar erkek' deniyor. Annem ve babamla hep tartıştım. Toplum ölçülerine göre yaşamak zorunda olduğum söyleniyordu. Kadın ayrımcılığı konusunda derin arayışlarım vardı. Toplum benim için zindana dönmüştü. Hem kadın için hem Kürt halkı için özgürlük istiyordum. Baas rejimini biliyorsunuz işte geri, kapalı. Misal; evliliğe uzak duran biriyim ama annem diyor ki 'Mecbursun'. Dayatmalarla dolu bir düzen. Düzene uymazsan toplum dışı ilan ediliyorsun. Bu büyük bir çelişki yaratıyor.
Ortaokulda 'Ben Kürtüm' dediğimde öğretmenin devreye girip 'Öyle şeyler söyleme, çelişki yaratma' dediğini hatırlıyorum. Sınıfın en çalışkan öğrencisiydim ama tarih dersi geldiği zaman söz hiç bana gelmezdi.
Bizim evimizde büyük bir mücadele oldu. Bir kadının katılması bayağı büyük gerilime sebep oldu. Ancak baktılar başka çare yok kabul ettiler."