BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, "Açılmış olan barış kapısını
genişletmek yerine onu daraltmaya çalışmak, MHP’nin sözcülerinin yaptığı
gibi orada burada direklere insan asmaya kalkmak, insanları öldürmenin
sırasının geleceğini de söylemek, bugün Türkiye’ye yapılmış olabilecek
en büyük ihanet ve en büyük bölücülüktür" dedi.
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ve beraberindeki heyet Erzincan’da Halkların Demokratik Kongresi’nin düzenlediği ’Çözüm için müzakere, barış için eşitlik’ toplantısına katıldı. Park Masal Düğün Salonu’nda düzenlenen ve yaklaşık 300 kişinin katıldığı toplantıda konuşan Ertuğrul Kürkçü, hükümete uyarıda bulundu. Hükümetin, Kürt halkının ve öteki halkların uyanmış olan özgürlük umutlarına cevap veren bir anayasayı kurmak için bir adım atması gerektiğini savunan Ertuğrul Kürkçü şunları söyledi:
"Aksi takdirde Türkiye’nin çok daha geriye kadar düşmesi ihtimalini açmış olursunuz. Muhalefete uyarımız ise açılmış olan barış kapısını genişletmek yerine onu daraltmaya çalışmak, MHP sözcülerinin yaptığı gibi orada burada direklere insan asmaya kalkmak, insanları öldürmenin sırasının geleceğini de söylemek bugün Türkiye’ye yapılmış olabilecek en büyük ihanet ve en büyük bölücülüktür. Türkiye’yi ve gerçekten üniversiteleri cehennem haline getirebilirler mi? Türkiye’nin batısındaki bütün üniversitelerde faşistleri, devrimci öğrencileri, Kürtlerin üstlerine salabilirler mi? Bahçeli her ağzını açtığında bir üniversitede öğrencilerin kafası patlıyor, yatakhaneler basılıyor, kolları kırılıyor, yerlerde sürükleniyorlar. Buna asla ve asla izin vermeyiz. Yanınızdayız. Yanınızda olacağız. Her canlının, her insanın, her yurttaşın kendini ve haklarını koruma hakkı var. Bu haklarınızı koruyacaksınız arkadaşlar. Kimseye boyun eğmeyeceksiniz."
Konuşmasında CHP’ye de yüklenen Kürkçü, "Almışlar başlarına iki tane Ergenekon kaçkınını, getirmişler oraya. Barış kapısı açılırken, ’Kürtler yoktur, bizimle eşit olamaz, biz onlardan üstünüz. Konuşamazlar’ diyen insanları Meclis’e taşıdılar. Ne işin var senin şiddetle, barış siyaseti yerine savaş siyaseti ile Irak’a savaş tezkeresi ile. Uludere’de patlayan bombaların dayandırıldığı sınır ötesi harekat planları ile. Ne işin var, niçin onlara ortaksın, niçin barışa ortak değilsin" diye konuştu
’ORTADA TERÖRİST YOK İSYANCI VAR’
BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, halkı özgürlüğe ve adalete kavuşturmayacak bir barışın barış olmayacağını kaydetti. Kürkçü sözlerini şöyle sürdürdü:
"Barış dediğin şeyi, terörün tasfiyesi olarak bize anlatmaya kalkma. Ortada terörist yok isyancı var. İsyanı sona erdirmek istiyorsan, isyan sebeplerini ortadan kaldıracaksın. MHP’ye açıkça söylüyoruz. Şiddeti katliamı teşvik edersen, ’1980 öncesinde bizi oyuna getirdiler’ diye ağlamaya hakkın yok. Demek ki oyunu sen kurdun, sen oynuyordun o oyunu. Üçüncü olarak CHP’ye söylüyorum. AKP’nin barışını beğenmiyor musun? Kendi barışını getir. Eğer sen barış getirdiğinde biz getirmezsek namerdiz. Hadi bakalım barış ittifakı öneriyoruz buradan."
’MİLYONLARI ARKASINA ALMIŞ BİR HAREKET TERÖR ÖRGÜTÜ OLAMAZ’
Bir yanda çözüm varmış gibi bir atmosfer oluşturulup komisyonlar kurulurken, diğer yanda sorunun hala ’terör sorunu’, ’terörle mücadele sorunu’ diye ifade edildiğini anımsatan İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel de şöyle konuştu:
"Biz diyoruz ki bu, terör sorunu değildir. Milyonları arkasına almış bir hareket, terör örgütü olamaz. Milyonların desteğini almış bir harekete siz böyle bir tanım ifade ederseniz bu sorunu çözmez. Bizim dediğimiz, bu sorun bir hak ve özgürlük sorunudur. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra 1924 Anayasası ile gasp edilen hakların geri iadesi meselesidir. Bizim barış dediğimiz şey, Kürt halkı başta olmak üzere dil, kültür ve kimlik haklarının yasal ve anayasal güvenceye kavuşmasıdır."
’AKİL İNSANLAR KOMİSYONU YETERSİZDİR’
Konuşmasında Akil İnsanlar Komisyonuna da değinen Tuncel şunları kaydetti:
"Akil insanlar komisyonu, bizim açımızdan yetersizdir. Kadın katılımı yok denecek kadar azdır. 63 kişi içerisinde 12 kadın var. 7 bölgeye ayrılmışlar, her bölgede 9 kişi var. Bunlar bölgede halkı barışa ikna edecekler. Bence buna gerek yok. Akil insanların işi değil bu. Her parti kendi tabanını gitsin bu süreçte ikna etsin. Biz bunu yapıyoruz. O zaman bu akil insanların görevi ne olmalıdır. Çözüm sürecisinin sağlıklı ilerlemesi için gözleme, bu süreci engelleyecek, sekteye uğratacak, sorunları giderecek bir görevi olmalıdır."
BDP Mersin Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel ve beraberindeki heyet Erzincan’da Halkların Demokratik Kongresi’nin düzenlediği ’Çözüm için müzakere, barış için eşitlik’ toplantısına katıldı. Park Masal Düğün Salonu’nda düzenlenen ve yaklaşık 300 kişinin katıldığı toplantıda konuşan Ertuğrul Kürkçü, hükümete uyarıda bulundu. Hükümetin, Kürt halkının ve öteki halkların uyanmış olan özgürlük umutlarına cevap veren bir anayasayı kurmak için bir adım atması gerektiğini savunan Ertuğrul Kürkçü şunları söyledi:
"Aksi takdirde Türkiye’nin çok daha geriye kadar düşmesi ihtimalini açmış olursunuz. Muhalefete uyarımız ise açılmış olan barış kapısını genişletmek yerine onu daraltmaya çalışmak, MHP sözcülerinin yaptığı gibi orada burada direklere insan asmaya kalkmak, insanları öldürmenin sırasının geleceğini de söylemek bugün Türkiye’ye yapılmış olabilecek en büyük ihanet ve en büyük bölücülüktür. Türkiye’yi ve gerçekten üniversiteleri cehennem haline getirebilirler mi? Türkiye’nin batısındaki bütün üniversitelerde faşistleri, devrimci öğrencileri, Kürtlerin üstlerine salabilirler mi? Bahçeli her ağzını açtığında bir üniversitede öğrencilerin kafası patlıyor, yatakhaneler basılıyor, kolları kırılıyor, yerlerde sürükleniyorlar. Buna asla ve asla izin vermeyiz. Yanınızdayız. Yanınızda olacağız. Her canlının, her insanın, her yurttaşın kendini ve haklarını koruma hakkı var. Bu haklarınızı koruyacaksınız arkadaşlar. Kimseye boyun eğmeyeceksiniz."
Konuşmasında CHP’ye de yüklenen Kürkçü, "Almışlar başlarına iki tane Ergenekon kaçkınını, getirmişler oraya. Barış kapısı açılırken, ’Kürtler yoktur, bizimle eşit olamaz, biz onlardan üstünüz. Konuşamazlar’ diyen insanları Meclis’e taşıdılar. Ne işin var senin şiddetle, barış siyaseti yerine savaş siyaseti ile Irak’a savaş tezkeresi ile. Uludere’de patlayan bombaların dayandırıldığı sınır ötesi harekat planları ile. Ne işin var, niçin onlara ortaksın, niçin barışa ortak değilsin" diye konuştu
’ORTADA TERÖRİST YOK İSYANCI VAR’
BDP Milletvekili Ertuğrul Kürkçü, halkı özgürlüğe ve adalete kavuşturmayacak bir barışın barış olmayacağını kaydetti. Kürkçü sözlerini şöyle sürdürdü:
"Barış dediğin şeyi, terörün tasfiyesi olarak bize anlatmaya kalkma. Ortada terörist yok isyancı var. İsyanı sona erdirmek istiyorsan, isyan sebeplerini ortadan kaldıracaksın. MHP’ye açıkça söylüyoruz. Şiddeti katliamı teşvik edersen, ’1980 öncesinde bizi oyuna getirdiler’ diye ağlamaya hakkın yok. Demek ki oyunu sen kurdun, sen oynuyordun o oyunu. Üçüncü olarak CHP’ye söylüyorum. AKP’nin barışını beğenmiyor musun? Kendi barışını getir. Eğer sen barış getirdiğinde biz getirmezsek namerdiz. Hadi bakalım barış ittifakı öneriyoruz buradan."
’MİLYONLARI ARKASINA ALMIŞ BİR HAREKET TERÖR ÖRGÜTÜ OLAMAZ’
Bir yanda çözüm varmış gibi bir atmosfer oluşturulup komisyonlar kurulurken, diğer yanda sorunun hala ’terör sorunu’, ’terörle mücadele sorunu’ diye ifade edildiğini anımsatan İstanbul Milletvekili Sabahat Tuncel de şöyle konuştu:
"Biz diyoruz ki bu, terör sorunu değildir. Milyonları arkasına almış bir hareket, terör örgütü olamaz. Milyonların desteğini almış bir harekete siz böyle bir tanım ifade ederseniz bu sorunu çözmez. Bizim dediğimiz, bu sorun bir hak ve özgürlük sorunudur. Cumhuriyetin kuruluşundan sonra 1924 Anayasası ile gasp edilen hakların geri iadesi meselesidir. Bizim barış dediğimiz şey, Kürt halkı başta olmak üzere dil, kültür ve kimlik haklarının yasal ve anayasal güvenceye kavuşmasıdır."
’AKİL İNSANLAR KOMİSYONU YETERSİZDİR’
Konuşmasında Akil İnsanlar Komisyonuna da değinen Tuncel şunları kaydetti:
"Akil insanlar komisyonu, bizim açımızdan yetersizdir. Kadın katılımı yok denecek kadar azdır. 63 kişi içerisinde 12 kadın var. 7 bölgeye ayrılmışlar, her bölgede 9 kişi var. Bunlar bölgede halkı barışa ikna edecekler. Bence buna gerek yok. Akil insanların işi değil bu. Her parti kendi tabanını gitsin bu süreçte ikna etsin. Biz bunu yapıyoruz. O zaman bu akil insanların görevi ne olmalıdır. Çözüm sürecisinin sağlıklı ilerlemesi için gözleme, bu süreci engelleyecek, sekteye uğratacak, sorunları giderecek bir görevi olmalıdır."