AKP anayasasını kabullenmeyeceğini belirterek metni imzalayan müzisyenler şu şekilde:
A. Seren Akyoldaş (Müzisyen)
Ahu Sağlam (Müzisyen)
Akın Eldes (müzisyen)
Ali Cenk Gedik (müzisyen)
Ali Fuat Aydın (müzisyen)
Anıl Eraslan (Müzisyen)
Burhan Şeşen (Müzisyen)
Can Aksel Akın (besteci)
Cenk Güray (müzisyen)
Edip Akbayram (müzisyen)
Emin İgüs (Müzisyen)
Erdal Bayrakoğlu (Müzisyen)
Erdal Erzincan (Müzisyen)
Erdem Koşar (müzisyen)
Erkan Oğur (Müzisyen)
Gökhan Şeşen (Müzisyen)
Hilmi Yarayıcı (Müzisyen)
İbrahim Ergin (Türk Halk Müziği Sanatçısı)
İsmail Hakkı Demircioğlu (müzisyen)
İsmail İlknur (müzisyen)
Mercan Erzincan (Müziyen)
Nejat Yavaşoğulları (müzisyen)
Nimet Çakıcı (müzisyen)
Oğuzhan Aysan (Arkeolog, müzisyen)
Orhan Ulaş (müzisyen)
Pınar Aydınlar (müzisyen)
Rahmi Saltuk (Halk Müziği Sanatçısı)
Sinan Cem Eroğlu (Müzisyen)
Taner Öngür (müzisyen)
Tuna Ötenel (Müzisyen)
Ufuk Karakoç (Müzisyen)
Umut Güneş (endüstri mühendisi)
Yiğit Özatalay (müzisyen)
"TÜRKİYE AKP ANAYASASI'NA SIĞMAZ
Yeni bir Türkiye hepimizin arzusudur. Yoksulluğun olmadığı, eşitsizliklerin ortadan kalktığı, insanların özgürce yaşadığı, aydınlık ve bağımsız bir ülke asla vazgeçmeyeceğimiz özlemimizdir.
AKP'nin "yeni Türkiye"den anladığı ise, yoksulların çoğaldığı, eşitsizliklerin derinleştiği, temel hak ve özgürlüklerin ortadan kaldırıldığı, karanlık ve bağımlı bir ülkedir.
Barış ve Kürt sorununda çözüm mutlaka gereklidir. Irk ve köken ayrımcılığının tamamen silindiği, insanların dillerini ve kültürlerini öğrenme, kullanma ve geliştirme haklarının yasalarla güvence altına alındığı, tüm yurttaşlarımızın ekonomik ve sosyal yönden eşitlendiği, başka ülkelerin topraklarına göz dikmeyen, kendi topraklarındaysa barış ve kardeşliği yeşerten bir Türkiye elbette mümkündür.
AKP'nin barıştan anladığı ise, emperyalist planlar doğrultusunda bölgeyi ve Türkiye'yi yeniden şekillendirmektir. Halklar arasına düşmanlık tohumları ekip, bölgesel savaşları tetiklemekten başka şeye yaramayacak gerici bir operasyona "barış süreci" adı verilemez.
Halkın yönetime aktif biçimde katılması, siyaset yapması, kendi geleceğine karar vermesi yeni bir Türkiye için zorunludur.
AKP'nin istediği ise, yerel yönetimleri güçlendirmek adına sermayeye, uluslararası tekellere doğal zenginlikleri yağmalatmak, sömürülecek ucuz işgücü yaratmak ve ülkeyi hak-hukuk-adaletin esamisinin okunmadığı bölgelere ayırmaktır.
Türkiye'nin 12 Eylül Anayasası'ndan kurtulması elbette gereklidir. Yeni bir Türkiye'nin yeni bir Anayasa'sı olacaktır. Yeni bir Türkiye'yi yaratan halk, Anayasası'nı da yapacaktır.
AKP ise "yeni Anayasa"dan, laikliğin tamamen ortadan kaldırıldığı, emekçi halkın haklarının bütünüyle tırpanlanıp patronların efendiliğinin ilan edildiği, sosyal devlet uygulamalarının yok sayıldığı gerici ve halk düşmanı bir metni anlamaktadır.
AKP toplumu özgürleştirmeyi değil, köleleştimeyi istemektedir.
AKP barış değil, savaş istemektedir.
AKP Kürt sorununu çözmek değil, o sorundan kendi amaçları için yararlanmak istemektedir.
AKP yeniyi değil, geriyi ve eskiyi istemektedir.
AKP istediğini elde edememelidir ve edemeyecektir.
Türkiye AKP'nin giydirmeye çalıştığı deli gömleğini yırtıp atacaktır.
Halkımız, AKP'nin Anayasa tuzağına düşmemeli, bu hükümetin anayasasını daha baştan ve esastan reddetmeli, AKP Anayasası'nın yeni öneri ve pazarlıklarla düzeltilebileceği umuduna kapılmamalıdır.
Halkımıza çağrımızdır:
Savaşa, imparatorluk ve hilafet özlemine, başkanlık sistemine, faşist 12 Eylül Anayasası'nın bile gerçekleştirmeye cesaret edemediği halk düşmanı düzenlemelere izin vermeyelim.
Yeni bir Türkiye için, ülkemizi bu uğursuz yoldan çıkarmak için kolları sıvayalım."
(soL -Haber Merkezi)
