Almanya'daki Türk basınının 8 Türk'ü öldüren Neonazi çetenin yargılandığı mahkemeye zamanında “akredite” olamaması, hala günün konusu.
Ama mahkemenin, önceden Türk basınına haber vermesine rağmen, yine de başvurmayıp ardından da “Bizi almıyorlar” diye bağırmasıyla artık alay ediliyor.
Mizah dergisi Der Postilon, son sayısında, Türk basınının bu tavrını eleştiren bir mizah- haber gündeme koydu.
Dergi, Neonazi çete NSU'nun yargılanan kadın üyesi Beate Zschaepe'nin, “Ben yerimi Türk basınına vermeye hazırım” dediğini duyurdu.
Ayda 1 milyon ziyaretçisi olan sitenin mizah haberinde, Türk basınının düştüğü durumla açıkça dalga geçilirken, habere Dpa yerine Dpo ajansı imzası konuldu.
Duruşmaya akredite olmayı unutan Türk gazetesinin adı da “Hiciv” olarak değiştirildi.
Haberde, Zschaepe'nin avukatının ağzından, mizahi tarzda şunlar yazıldı:
“Bayan Schaepe, kendisinin de büyük heyecanla beklediği bu davadan çekilip, yerini taa yürekten ve denge unsurunu sağlamak için Türk basınına vermeye hazırdır. En azından böylece bir tane Türk basın temsilcisine de yer açılma şansı doğuruyor. Çünkü bu bir insanlık görevidir.”
Avukatın açıklamasında, bayan Zschaepe'nin bu kararı alırken çok zorlandığı, çünkü bu yüzyılın davasına katılmaya çok istediği ve şimdiden dünya gündeminin odağında olma heyecanını taşıdığı vurgulanıyor.
Mizah-haberde, Zschaepe'nin yerini Türk basınına bıraktıktan sonra çıkacak haberleri Arjantin ve Dominik Cumhuriyeti gazetelerinden takip edeceği belirtiliyor.
Haberde, “böylece iki ülke arasında krize neden olan sorunun çözülmesine Bayan Zcshaepe'nin büyük katkı sağlayarak önemli bir sinyal de verdiği” belirtiliyor.
Okurlar da, yaptığı yorumlarda, “Katılmaları için davayı Ankara'ya gönderin” diyor.
Maalesef, işi “Almanya'daki Türkler, yaşadıkları ülkeye nasıl asimile edilir”e döken Türk basınının düştüğü durum budur.
Basın tarihine geçecek bir skandalın özetini de “el oğlu” işte böyle yapıyor...
Daha yeni Daha eski