Kılıçdaroğlu’nun sağlık kurmayı, eski müsteşar Aytun Çıray, hükümeti topa tuttu. Türkiye’de 300 ilacın bulunamadığını öne süren CHP’li...
Kılıçdaroğlu’nun sağlık kurmayı, eski müsteşar Aytun Çıray, hükümeti topa tuttu.
Türkiye’de 300 ilacın bulunamadığını öne süren CHP’li Aytun Çıray,
“Sağlıkta dönüşüm projesi iflas etti” dedi. “Ameliyatlar yüzde 80 arttı,
milleti kesip biçtiler” diyen Çıray, performans sistemine dikkat çekti.
Sağlık
Bakanlığı eski Müsteşarı, CHP İzmir Milletvekili Aytun Çıray, VATAN’ın
sorularını yanıtlarken, hükümetin sağlık politikalarını eleştirdi.
Kanser hastası Dilek’in durumu, olmayan ilaçları gündeme taşıdı. Bulunamayan ilaçlar var mı?
Dilek
Hanım’ın başına gelen hadise, ne kadar anlatsak ikna edemeyeceğimiz bir
şeyi ortaya koydu: AKP’nin sağlıkta dönüşüm projesi iflas etmiştir. Bir
ülkede kanser hastası ilaç bulamıyorsa, bu ilaçlar uzun ve karmaşık
prosedürlerle yurtdışından getirilebiliyorsa, bu sistemin çöktüğünün
göstergesidir. Şu anda Türkiye’de 300 ilacın bulunamadığının pek az kişi
farkında.
‘Olumlu işleri destekledik’
- Hangi ilaçlar bulunamıyor?
Troidden,
tansiyondan tutun da aklınıza ne gelirse. Hükümet sağlıkta dönüşüm
projesine doğru başladı, hastaneleri tek çatı altında topladı, ilaçların
özel eczanelerden verilmesini sağlayarak kuyrukları kaldırdı...Bunlar
olumlu işlerdi, destekledik. Sonradan ne olduysa oldu. Birden bire
sağlıkta dönüşüm projesi, sağlık ticareti projesine dönüştü. Sağlık
personeline, “Ne kadar ameliyat yaparsanız, hasta bakar, tomografi
çektirirseniz, o kadar para kazanırsınız” dediler. Bunun üzerine toplam
sağlık harcamalarında patlama oldu ve 16 milyar dolardan 60 milyar
dolara çıktı. Sağlıkta dönüşüm sisteminden kaynaklanan hata, sırf maddi
zarardan ibaret değil, aynı zamanda tıbbi etik erozyona uğradı.
Yurttaşlarımız olmamaları gereken müdahalelere maruz kaldılar. Ameliyat
sayılarında yüzde 80 artış oldu, sezaryen sayısında patlama oldu.
Milleti kesip biçtiler.
‘Devlet muayenahane oldu’
- Yüzde 80 artışın nedenleri belli mi?
Burada
şu soruyu sormak gerekiyor: Bu insanlar daha önce ölüyor muydu, yoksa
“performans” adı verilen bir sistem yüzünden insanlar döner sermayeden
daha fazla pay alsınlar diye boşu boşuna mı ameliyat ediliyorlar?
Elbette açar. Sağlık harcamalarında kontrol elden kaçınca ilaç firmalarına da yüklenmeye başladılar. Firmalara gidip fiyat dayatmaya başladılar. Biz nasıl ilaç firmalarına haksız yere para kazandırılmasına karşıysak, aynı şekilde gerçekçi fiyat uygulaması dışına çıkılmasına da karşıyız. Çünkü ithalat ve üretim durur.
‘Domuz gribi palavra’
- Aşıyla ilgili son dönem ilginç iddialar ve olaylar gündeme geliyor...
Bu on yıl süresince Türkiye iki defa aşı skandalı yaşadı. Kuş gribi ve domuz gribi. Birincisinde Tamiflu adı verilen virüs ilacı alındı ve imha edildi. Domuz gribi aşısı 90 milyon euro’luk alımdan sonra durduruldu ki 200 milyon euro’nun üzerinde alım yapılacaktı. Domuz gribi denilen hastalığın bir palavra, uydurma olduğunu söylemiştim, haklı çıktım.
- Domuz gribi diye bir hastalık yok mu?
Tanımlandığı gibi yok. Bir aşı fabrikası kurmak isteselerdi kaça malolurdu biliyor musunuz; 60-80 milyon euro. Yani Türkiye aşı ithalatının yarısı kadar paraya aşı fabrikasını kurabilirdi. Daha da önemlisi SSK ilaç fabrikası kapatıldı. Milli ilaç sanayini imha ettiler. Yıllarca bu işe emek vererek geliştirmiş milli sanayimizin işadamları, hükümetin sağlık ve ilaç politikaları yüzünden işin içinden çıkamayınca fabrikalarını yurtdışındaki yatırımcıya sattılar. Seramikçilik yapıyorlar şimdi. Aşı ve ilaç çok stratejiktir. Bir savaşta kendi üretmeniz çok önemli.
Sağlık turizminin başkenti İzmir olur
- Kent hastaneleri sağlıkta Türkiye’yi cazibe merkezi yapar mı?
Benim bir hayalim var. O hayali Sayın Kılıçdaroğlu parti programına aldı. Biz İzmir’i sağlık turizminin başkenti yapmak istiyoruz. Normal bir turist 550-600 dolar civarında para bırakır. Ama sağlık turisti geldiği zaman tedavi için ortalama 7 bin 500 dolar bırakıyor. O insanları buraya çekecek kalitede sağlık hizmeti sunmanız lazım. Ve onların kalabilecekleri şekilde oteller ve diğer tesisleri yapmanız lazım. Kültürü, turistik yapısı, iklimi ve dünyanın her yerine kolay ulaşılabilir olması itibariyle İzmir
- Bu potansiyeli var mı Türkiye’nin?
Muazzam bir potansiyeli var. Yalnız bunu hükümet ve yerel yönetimler işbirliğiyle yapmak gerekir. Yalnız bu iş “Kent hastaneleri” ile yapılamaz. Yapılmaya çalışılırsa Antalya’daki her şey dahil otel sistemine döner. O sistemde turist geliyor, otele giriyor, esnafa hiçbir katkısı olmadan yiyip içip gidiyor.