“Sazan” dediler bize; üç günde “Sazan” durumuna düştüler… “Fitneci” dediler, kimin “fitneci” olduğu ortaya çıktı! TC’yi tabelalardan...
“Fitneci” dediler, kimin “fitneci” olduğu ortaya çıktı!
TC’yi tabelalardan silip de milyonlarca vatandaşımızın Facebook’ta başlattığı “isimlerin başına TC alma”
kampanyasını karalamaya çalışanlardan söz ettiğimi anlamışsınızdır herhâlde!
10 milyon kişinin bir hafta içinde örgütlendiğini görünce, tırstılar…
Belli etmemeye çalıştılarsa da betleri benizleri attı!
Çünkü sadece Türkiye’de değil, dünyanın hiçbir ülkesinde 10 milyon kişiyi bir meydana toplayıp protesto gösterisi yapamazsınız.
Biz bunu “sosyal medya”da başardık.
Dünyada bir ilke imza attık.
Sadece TC’ye göz dikenlere değil, onları bu kadar cesaretlendiren ABD’deki ağababalarına da gücümüzü gösterdik…
Sonuçta ne oldu?
Hepsi birer birer tükürdüklerini yaladı!
Aranan lider!
Ülkedeki gidişattan yakınıp da sık sık, “Ah bir Atatürk çıksa da bizi kurtarsa” diyen “sıradan vatandaş”ın zaferi bu…
TC Ayşe’nin, TC Fatma’nın, TC Ali’nin, TC Veli’nin zaferi!
Hepimizi aptal yerine koyup “Asla TC’yi silme gibi bir şey yok, bunlar fitnecilerin iftiraları” diyen Egemen Bağış bile ağzını açamıyor artık…
Nasıl açsın ki; “TC”yi Sağlık Bakanlığı‘nın logolarından kaldıran Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu bile, “Bu iş bitti” deyip geri adım attı…
TC’li eski tabelalar, sağlık kurumlarının kapılarına yeniden asıldı!
Çözümü ve mücadeleyi başkasından bekleyenler ve hep “Atatürk gibi bir lider” arayanlar; anlayın artık!
Lider sizsiniz…
Yeni Atatürk sizsiniz…
Aranılan kurtarıcı sizsiniz…
Bu ülkeyi dincilere ve bölücülere emanet etmeyecek olanlar da sizsiniz…
Görün işte; ne sokağa çıktınız, ne bağırdınız, ne de kavga ettiniz!
Evinizde ya da iş yerinizde bilgisayarı açıp internete girdiniz ve sadece “iki harflik bir devrim” gerçekleştirdiniz…
Bu iki harflik eyleminiz çığ olup büyüyünce; kendilerini çoban, bizi de sürü sananlar neye uğradıklarını şaşırdılar!
Süngüleri düştü…
Başlangıç!
Açın bakın “yandaş gazetelere”, bu konuda tek satırlık haber ya da yorum bulamazsınız!
Yandaş televizyonlarda her gün ahkâm kesen o ukala adamları, kadınları dinleyin; “bu ülkede sanki böyle bir şey olmamış”ı oynuyorlar!
Her fırsatta halk iradesinin üstünlüğünden söz eden siyasetçilerin konuşmalarına kulak verin; bu 10 milyonluk eylemi yok sayıyorlar…
Çünkü; yenildiler…
Çünkü; “sazan”lar kazandı!
Yürekten inanıyorum ki bu henüz bir başlangıç…
Artık kendimize güvenmemiz için haklı bir nedenimiz; nur topu gibi bir “zafer”imiz var!
Katılan bütün TC’leri yürekten kutluyorum!
Büyükanıt!
Hatırlarsınız; bundan yıllarca önce Başbakan‘la dönemin Genelkurmay Başkanı Org. Yaşar Büyükanıt, Dolmabahçe‘de saatler süren bir gizli görüşme yapmış ve Erdoğan bu görüşmeyle ilgili soruları, “Konuştuklarımız benimle mezara gidecek… Tabii Sayın Büyükanıt şey etmezse” diyerek savuşturmuştu.
Ben de bunun üzerine Büyükanıt‘a yaklaşık 60 gün üst üste aynı soruyu sormuştum:
“Başbakan’la ne konuştunuz? İki devlet adamı arasında mezara gidecek önemdeki sır ne olabilir?”
Büyükanıt bu soruya yanıt hâlâ yanıt vermedi…
Ancak ne ilginçtir ki, 12 Eylül sonrasında hükümete muhtıra veren tek Genelkurmay Başkanı olmasına karşın, hakkında hiçbir soruşturma da açılmadı!
Dün ilginç bir gelişme oldu ve CHP Bolu Milletvekili Tanju Özcan şu soruyu sordu:
“Yaşar Büyükanıt’a Başbakan’la Dolmabahçe’de yaptığı görüşmede, ‘Gizli tanıklık karşılığında senin hakkında soruşturma dahi yapılmayacak’ sözü verildi mi verilmedi mi?”
Ne dersiniz?
Yaşar Bey, gizli tanıklık yapıp da silah arkadaşlarının mağduriyetine neden olmuş olabilir mi?
Mustafa MUTLU
VATAN
Hiç yorum yok