CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, CHP'li milletvekilleri, PM üyeleri ile birlikte partililerin tüm illeri gezerek, CHP'nin s...
Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak'ın başkanlığını yaptığı İş Dünyası ile Diyalog ve Dayanışma
Birimi'nin, Tekirdağ'da yaptığı toplantılara katılan Kemal Kılıçdaroğlu, soruları yanıtladı.
İş dünyası ile ilişkilerinin her geçen gün daha iyiye gittiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, "CHP'nin iş dünyasına ilgi göstermesinden memnunlar. Bugüne kadar sanki CHP iş dünyasına mesafeliymiş gibi bir algı vardı. Bu algıyı besleyen bazı unsurlar da olabilir. Onu kırıyoruz aşama aşama. 'Sol parti, işverenle diyalog kurmaz' algısını kırıyoruz. İşçilerle de beraberiz... İşçi ve işveren belli bir mekanda üretimi gerçekleştirmek için ortak çaba harcadıklarının bilincindeyse, orada iş barışının sağlandığını görüyoruz... Bir aradalar çalışıyorlar, üretim yapıyorlar, dertleşiyorlar" dedi.
"BATI, 'SEN HÜKÜMET OLARAK GÖRÜŞTÜĞÜNE GÖRE BENİM TERÖRİST SAYMAMA GEREK YOK' DİYOR"
AKPM'nin, PKK'yı "terörist" yerine "aktivist" olarak niteleyen raporunu değerlendiren Kılıçdaroğlu, "AKP tarafından izlenen politikanın PKK'yı terör örgütünün dışına çıkaracağını daha önce söylemiş, uyarmıştım. 'Avrupa'da bunu anlatamazsınız' demiştim. Bu ortaya çıkıyor. 'CHP şöyle yaptı, böyle yaptı', bunlar tamamen safsata. Ortada bir gerçek var. PKK'ya nasıl terör örgütü diyecek? Sen gidip görüşmüyor musun? İlişkiyi kuran, yönlendiren, ilişki o boyuta ulaşmış ki, televizyonunu bile kendisi belirliyor. Dolayısıyla batılı şöyle düşünüyor, 'sen hükümet olarak gidip görüştüğüne göre benim bunu terörist saymama gerek yok'" diye konuştu.
"ÖCALAN HAKLI ÇIKIYOR O ZAMAN..."
"'Çözüm süreci başarılı olursa, CHP ve MHP biter' söylemini nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu şu yanıtı verdi:
"Bunu söyleyenlerin, siyaset ve siyaset tarihinden bilgisi olmadığı ortaya çıkar. Terör olmadan da CHP vardı. Terör varken de CHP var, terör bittikten sonra da CHP olacak. AKP'yi besleyen unsur terör müydü? 'AKP'yi iktidara biz getirdik' diyen Öcalan haklı çıkıyor o zaman... 'Biz getirdik iktidara, varlık nedeni bize bağlıdır' diyordu... Ben, terörün bitmesini elbette arzu ederim, herkes arzu eder. Bunun için temel bir kural var; Örgütün 'silahlı yönteme başvurmayacağım' diye açık, net bir taahhütte bulunması lazım. IRA'ya, ETA'ya geçmişteki olaylara baktığınız zaman, onlar terör örgütü olarak görülüyordu. Ama ne zaman ki 'biz silahı bırakıyoruz, silahla mücadeleyi bırakıyoruz' dediler, o andan itibaren terör örgütü tanımının kapsamının dışına çıkıyor. Şu ana kadar hiçbir taahhüt yok. Yapılan açıklamaların hiçbirisinde 'silahı bırakıyoruz' demiyorlar."
AKİL VEKİLLER...
Milletvekillerinin bölge seyahatlerinin süreceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, "Yaşanan süreçle ilgili bir tutum belgesi hazırlıyoruz. Soru ve cevap şeklinde olacak. Önümüzdeki süreç içinde netleştirdikten sonra, bütün milletvekillerimizi her ile göndereceğiz. Sadece doğu, güneydoğuya değil yani. İstanbul'da, Tekirdağ'da, Trabzon'da, Manisa'ya, Yozgat'a... Bizim görüşümüz nedir, daha net ortaya koyacağız" dedi.
"Akil İnsanlar gibi..." denilmesi üzerine CHP lideri, "Ülkeyi gezecekler, CHP'yi anlatacaklar, bu konudaki görüşünü, tutumunu açıklayacaklar. Neden bu tutumu sürdürdüğünü paylaşacaklar. Onların soruları varsa yanıt verecekler. Bu çerçevede bir çaba harcayacaklar" diye konuştu.
BAŞBAKAN'IN GAZZE ZİYARETİ
"Gazze seyahatiyle ilgili ilk olumsuz tepki Filistin'den geldi, 'Gelmeyin, koşullar uygun değil' denildi. Başbakan gideceğini söyledi. Sonra ABD Dışişleri Bakanı geldi ve Gazze seyahatinin, ABD'ye geldiğinde görüşüleceğini ve ondan sonra bir seyahat yaparsa daha uygun olacağını söyledi. Geldiğimiz noktada kabul ediyorlar aslında. ABD'ye seyahatten sonraya ertelendi. Burada üzerinde durulması gereken nokta şu; Mavi Marmara olayından sonra Başbakan Gazze'ye yardım gemisini göndereceğini ve bunu Türk donanması eşliğinde göndereceğini söylemişti. Şimdi Gazze'ye giderken de donanma eşliğinde mi gidecek acaba? Bir ülkenin Başbakanı özellikle dış politikada halkı kandıran söylemlerde bulunmaz. Dış politika kahramanlık alanı değil. O zaman adama sorarlar; Buyur bakalım ağzından çıktı, sen söyledin, bütün ülke duydu. Hadi donanma eşliğinde git bakayım! Dış politikada daha sağduyulu bir tutum sergilemek gerekiyor. Kavgacı üslupla dış politika yürümez... Öte yandan bir ülkenin Dışişleri Bakanı, Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı'nın gezi takvimine açıkca müdahale edemez."
TARAF'A KIZDI
Taraf Gazetesi'nin "CHP 'Ordu göreve' dedi" manşetini eleştiren Kılıçdaroğlu, "Bir haberin manşet bazında bu kadar çarpıtıldığı ilk kez görüyorum. Jandarma var, bir de ordu var. Jandarma, Emniyetin kırsal görevidir. Ordu ise hükümet talimat vermezse hiçbirşeye dokunmaz. Vali talimat vermeden ordu bir yere gidemez. Sivas katliamı bunun örneğidir. Ordu davet üzerine geldi. Öteden beri bu böyledir. Devlet, hükümet temsilcisi validir. Önlenemeyecek bir durum varsa ordu çağırılır. Vay efendim ordu göreve demişim... Ne görevi ya... Ordu ile ilgili bir kural değil. Hükümet yasal görev verir, ordu yapar" dedi.
YENİ BİR KUR POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR"
Kılıçdaroğlu, iş adamlarıyla yaptığı toplantıda "Büyümüyoruz, geçmişe göre daha küçük rakamlarda büyüyoruz" dedi. Kılıçdaroğlu, darbelerin, savaşların yaşandığı yıllarda 5.2 oranında büyüyen ülkenin, son 10 yılda bu tarz bir olay yaşanmamasına rağmen daha az büyüdüğünü anlattı. Kılıçdaroğlu, var olan ekonomi politikasının, Kemal Derviş ve arkadaşlarının Türkiye’yi krizden çıkarmak için uyguladıkları politika olduğunu kaydederek, bu politikanın değişmesi gerektiğini söyledi. CHP lideri, "Bunun için yeni bir para politikasına ihtiyaç var. Yeni bir para politikasına derken yeni bir kur politikasına ihtiyaç var. Bu dolar kuruyla bu sanayi büyümez. Kur dengeli olacak ama sanayicinin rekabet gücünü güçlendirecek. Avrupa’da da Amerika’da da Afrika’da da Ortadoğu’da da Uzakdoğu’da da bizim sanayicimiz rahatlıkla gidip malını satar" dedi.
