Hava-İş Sendikası, THY yönetimi ile yapılan Toplu İş Sözleşmesi
görüşmelerinde anlaşma sağlanamaması üzerine müdürlük binasına grev
kararını astı
Türk Hava Yolları (THY) 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile ilgili görüşmelerde uzlaşmadan uzak bir tutum sergileyen THY yönetimine 9 Nisan’a kadar süre veren Hava-İş, grev kararını THY kapısına astı. Grev kararıyla ilgili Hava-İş Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında sürece ve karara ilişkin bilgi verildi.
Toplantıda konuşan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, belki de daha önce görülmemiş bir biçimde THY işvereninin 60 günlük sürenin 7. gününde görüşmeleri kestiğine dikkat çekti. 107 maddelik Toplu İş Sözleşmesi’nin 23 maddesinde değişiklik önerdiklerini hatırlatan Ayçin, işverenin değişiklik önerilmeyen maddelerde de uyuşmazlığa sürüklediğini ifade etti.
Hukuk dışı ve keyfi uygulamalar iş barışını bozdu
THY yönetiminin çalışanlara ve çalışanların haklarına saygı göstermediğini söyleyen Ayçin, kural dışı mesai ve görevlendirmeler ve artan iş yükü ile uçuş emniyetinin riske edildiğini, işlerin düşük ücretli ve kötü koşullarda çalışan “part-time” personelle yürütülmeye çalışıldığını, ceza ve işten çıkarma tehditleriyle keyfi bir yönetim anlayışının dayatıldığını aktardı.
Sağlığını korumak için istirahat alan kabin memurlarının işten çıkarılmasıyla korku salındığını dile getiren sendika başkanı, kabin memurlarının ücretsiz izne çıkarılmasının kazanılmış hakları ortadan kaldırdığını da kaydetti. Ayçin, THY yönetiminin kıdem intibaklarını yapmadığını kariyer yükseltme uygulamasını keyfi sürdürdüğünü ve fazla mesai haklarının eksik ödendiğini de sözlerine ekledi.
‘Grev hakkımızı direnerek kazandık’
AKP’nin bundan bir yıl önce grev kararı alınacağı sırada grev yasağı getirdiğini ve 305 işçinin işten çıkarıldığını hatırlatan Hava-İş, “Direnen işçilerin olağanüstü mücadelesi ve emek dostlarının destek süreci ile grev yasağı kaldırıldı, grev hakkımızı yeniden kazandık. Haksız ve hukuksuzca işten çıkarılan işçiler mahkemelerde bilirkişi raporlarının da belirlediği gibi suçsuz bulundu” dedi.
THY yönetiminin işten çıkarılan işçiler ile ilgili de herhangi bir adım atmadığının altı çizilen açıklamada, işverenin görüşmelerden ve uzlaşmadan kaçan tavrı nedeniyle anayasal bir hak olan grev hakkının kullanılacağı duyuruldu.
‘Bir bakan işçilerin haklarını nasıl tehdit eder?’
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “THY yalnız değildir” açıklamasına da tepki gösteren Atilay Ayçin, “Hangi demokratik ülkede bir bakan, bir özel havayolu patronunun yanında, işçilerin haklarını tehdit eder pozisyonda tavır alabilir, alırsa da bir gün sonra istifa etmek zorunda kalır” dedi.
Grev kararının fiili grev anlamına gelmediğini de söyleyen Ayçin, fiili grevi THY yönetiminin atacağı adımlara göre alacaklarını, işveren adım attığı takdirde yapıcı davranacaklarını da sözlerine ekledi.
Açıklamanın ardından sloganlar eşliğinde THY Genel Müdürlüğü’ne yürüyen işçiler, grev kararını müdürlüğe astı.
Sendika.Org
Türk Hava Yolları (THY) 24. Dönem Toplu İş Sözleşmesi ile ilgili görüşmelerde uzlaşmadan uzak bir tutum sergileyen THY yönetimine 9 Nisan’a kadar süre veren Hava-İş, grev kararını THY kapısına astı. Grev kararıyla ilgili Hava-İş Genel Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısında sürece ve karara ilişkin bilgi verildi.
Toplantıda konuşan Hava-İş Genel Başkanı Atilay Ayçin, belki de daha önce görülmemiş bir biçimde THY işvereninin 60 günlük sürenin 7. gününde görüşmeleri kestiğine dikkat çekti. 107 maddelik Toplu İş Sözleşmesi’nin 23 maddesinde değişiklik önerdiklerini hatırlatan Ayçin, işverenin değişiklik önerilmeyen maddelerde de uyuşmazlığa sürüklediğini ifade etti.
Hukuk dışı ve keyfi uygulamalar iş barışını bozdu
THY yönetiminin çalışanlara ve çalışanların haklarına saygı göstermediğini söyleyen Ayçin, kural dışı mesai ve görevlendirmeler ve artan iş yükü ile uçuş emniyetinin riske edildiğini, işlerin düşük ücretli ve kötü koşullarda çalışan “part-time” personelle yürütülmeye çalışıldığını, ceza ve işten çıkarma tehditleriyle keyfi bir yönetim anlayışının dayatıldığını aktardı.
Sağlığını korumak için istirahat alan kabin memurlarının işten çıkarılmasıyla korku salındığını dile getiren sendika başkanı, kabin memurlarının ücretsiz izne çıkarılmasının kazanılmış hakları ortadan kaldırdığını da kaydetti. Ayçin, THY yönetiminin kıdem intibaklarını yapmadığını kariyer yükseltme uygulamasını keyfi sürdürdüğünü ve fazla mesai haklarının eksik ödendiğini de sözlerine ekledi.
‘Grev hakkımızı direnerek kazandık’
AKP’nin bundan bir yıl önce grev kararı alınacağı sırada grev yasağı getirdiğini ve 305 işçinin işten çıkarıldığını hatırlatan Hava-İş, “Direnen işçilerin olağanüstü mücadelesi ve emek dostlarının destek süreci ile grev yasağı kaldırıldı, grev hakkımızı yeniden kazandık. Haksız ve hukuksuzca işten çıkarılan işçiler mahkemelerde bilirkişi raporlarının da belirlediği gibi suçsuz bulundu” dedi.
THY yönetiminin işten çıkarılan işçiler ile ilgili de herhangi bir adım atmadığının altı çizilen açıklamada, işverenin görüşmelerden ve uzlaşmadan kaçan tavrı nedeniyle anayasal bir hak olan grev hakkının kullanılacağı duyuruldu.
‘Bir bakan işçilerin haklarını nasıl tehdit eder?’
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in “THY yalnız değildir” açıklamasına da tepki gösteren Atilay Ayçin, “Hangi demokratik ülkede bir bakan, bir özel havayolu patronunun yanında, işçilerin haklarını tehdit eder pozisyonda tavır alabilir, alırsa da bir gün sonra istifa etmek zorunda kalır” dedi.
Grev kararının fiili grev anlamına gelmediğini de söyleyen Ayçin, fiili grevi THY yönetiminin atacağı adımlara göre alacaklarını, işveren adım attığı takdirde yapıcı davranacaklarını da sözlerine ekledi.
Açıklamanın ardından sloganlar eşliğinde THY Genel Müdürlüğü’ne yürüyen işçiler, grev kararını müdürlüğe astı.
Sendika.Org