Yoğun bir katılımın olduğu panelde son konuşmacı olarak kürsüye gelen İstanbul Barosu Başkanı Doç.Dr.Ümit Kocasakal, Türkiye'de dönem dönem oluşturulan Aydınlar ve son Akil insanlar heyeti ile ilgili "bilim adamı olabilmek için önce adam olmak lazım. Adam olmadıktan sonra, isminin önüne ne yazarsa yazsın farketmez. Bana 'siz bu ülkenin aydınlarındansınız' diyenlere dava açarım. Ne kötülük yaptım ki bu ülkeye, aydın sıfatını hakediyorum" dedi ve akil insanlar heyetinde yer alan isimleri şu sözlerle eleştirdi: "Geçenlerde, Hülya Kocyiğit'e keşke şeytana uymasaydın da, o güzel siyah-beyaz Türk filmlerin meleği olarak kalsaydın, Orhan Gencebay'da da, kendi şarkısı olan 'yazıklar olsun'la seslendim".
Ümit Kocasakal'ın Hülya Koçyiğit ve Orhan Gencebay hayranlığı biliniyor.
BÖYLE Mİ MUHAFAZAKARLAŞIYORUZ
Kocasakal konuşmasına şöyle devam etti: "Türkiye'yi yönetenlere 'dinci' denildiğinde, toplum bunları dindar anlıyor. Halbuki Irak'ta Müslüman kanı dökmeye giden Hıristiyan Amerikan askerlerin başarısı için duacı olan adamın, dinle ne ilgisi var ki dinci olsun? Diyorlar ki Türkiye, muhafazakârlaşıyor. Türkiye'de insanları dizi manyağı yaptılar. Her bir diziye ustalıkla ve ahlaksızca serpiştirilen tecavüz sahneleriyle mi muhafazakârlaşıyor".
"Her namaz kılanı, oruç tutanı yada başını örteni kimse cumhuriyet ve Atatürk düşmanı zannetmesin" diyen Kocasakal'ın, "başı açık yada kapalı, laik-anti laik, solcu-sağcı, ülkücü-devrimci yok artık bunlar. Milli-gayri milli" ifadeleri salondan büyük alkış aldı.
