2013 1 Mayıs’ında Taksim’e yürümek üzere Beşiktaş’ta bir araya gelen emekçiler, AKP faşizmine karşı 7 saatlik büyük bir direniş sergiled...
Sabah 07.30’dan itibaren yoğun gaz, tazyikli su ve plastik mermilerle saldıran polise karşı kitleler Beşiktaş’ın ara sokaklarında da direndi, bulduğu her fırsatta toparlanarak yeniden meydana çıktı. Çatışmalar Barbaros Bulvarı, Ortaköy Yolu, Serencebey Yokuşu, Meydan ve Çarşı içinde gün boyu devam etti. Bütün Beşiktaş’ı gaza boğan polise Beşiktaşlılar sloganları ile tepki gösterirken apartmanlarını, dükkanlarını eylemcilere açtı, limon ve su verdi. Beşiktaşlıların polisin geçtiği her yerde tek kişi olsalar bile polise “lanet okuması” ve tepki göstermesi, polisin moralini oldukça bozmuş gibiydi.
Saat 14.00’e dek süren çatışmalarda pek çok kişi yaralandı, baygınlık geçirdi, kalp krizi riski yaşadı ve yaralandı. Ambulansların yaralılara ulaşması, yolların kesilmesi nedeni ile gecikirken, yaralılara yardım etmeye çalışan doktorlar da gazlı müdahaleye maruz kaldı. Eylemciler bir yandan çatışırken bir yandan da bulduğu her fırsatta meydandaki ses aracından çalınan marşlara eşlik etti. Ses aracından yükselen marşlar direnişin sürmesine büyük bir moral güç verirken, direnişin tüm sokaklarının ulaşmak istediği hedef olarak da önemli bir işlev gördü.
Halkevleri,
Öğrenci Kolektifleri ve Politeknik üyeleri Beşiktaş Çarşısı’ndan
Barbaros Meydanı’na defalarca çıkarken oldukça organize oldukları
gözlendi. Ara sokaklarda ön taraftakiler çatışırken, “eldivenciler” gaz
bombalarını sahibine iade ederken arkadakiler dinlendi, limon ve sirke
“tedavi edildi” ve 1 Mayıs halayları çekti. Sonra onlar ön tarafa geçti,
öndekiler arkaya. Ara sokaklardan Barbaros Caddesi’ne ve meydana
girmeye çalışan kitleler defalarca saldırıya uğramasına rağmen
denemekten hiç vazgeçmedi.ÖDP, KESK üyeleri ve Beşiktaş taraftar gruplarından oluşan bir topluluk da Ihlamurdere Caddesi üzerinde polise zor anlar yaşattı. Bir reklam tabelasını kendilerine kalkan yapan grup polisin üzerine doğru ilerlemesi dikkat çeken bir ayrıntıydı. Beşiktaşlı taraftarlar polise taş yağdırırken “Beşiktaş faşizme mezar olacak” sloganları atıyordu.
Gün boyunca CHP’li kitlenin büyük oranda bölgeden ayrılmayarak alana ulaşmayı denemesi de dikkat çekti.
Polis sadece direnenlere değil meydanda toplanan ve halay çeken gruba dahi saldırdı. Direnişin saatler geçmesine rağmen bastırılmamasının ardından amirler tüfekle gaz atan polislere “Doğrudan eylemcileri gözeterek atın” emrini verdi.
Tüm saldırılara karşı direnişin bastırılamaması üzerine polis Beşiktaş Meydanı’nda 1 Mayıs kutlaması yapılmasına izin vermek zorunda kaldı. Beşiktaş Meydanı’ndaki ses aracından kitleye ve ara sokaklara seslenen TTB yöneticisi Osman Öztürk, “Saatlerdir AKP faşizmine karşı mücadele ediyoruz. Bu güne biz başladık, bugünü ancak biz kendi irademizle bitiririz” dedi. Öztürk’ün yaptığı çağrının ardından Beşiktaş Meydanı miting alanına dönüştü.
Beşiktaş Meydanı’nda kurulan kürsüde CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı ve KESK Genel Sekreteri İsmail Hakkı Tombul da kitleye seslendi. Yapılan konuşmalarda Türkiye’nin yıllardır gördüğü en büyük direnişlerden birinin Beşiktaş’ta sergilendiği, AKP faşizmine karşı nasıl mücadele edileceğinin, emeğin haklarını nasıl kazanılacağını herkese gösterildiği ifade edildi.
1977’de hayatını kaybeden emekçiler için yapılan saygı duruşu ve 1 Mayıs Marşı’nın dağılma çağrısı yapılır yapılmaz polis kitleye saldırdı. Yakın mesafeden yoğun biber gazına maruz kalan kitle ara sokaklara dağılırken baygınlık geçirenler oldu. BirGün muhabiri Burak Öz’ün üstüne TOMA’ların hedef göstererek su sıkması üzerine düşen Öz başından yaralandı. Çatışmalar ara sokaklarda devam ederken polisin biber gazı tüfeği bu defa da bir eylemciyi bir metre mesafeden hedef aldı.
Beşiktaş’taki 7 saatlik direniş toplumsal muhalefetin direniş kültüründeki gelişmenin umut verici bir sembolü oldu.
