Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Gökkuşağının Kızılı’ndan 17 Mayıs açıklaması

Gökkuşağının Kızılı tarafından Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü vesilesiyle yapılan açıklamada AKP’ye karşı ortak müc...

Gökkuşağının Kızılı tarafından Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü vesilesiyle yapılan açıklamada AKP’ye karşı ortak mücadele vurgusu ön plana çıktı, 19 Mayıs günü Ankara’da yapılacak Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’e çağrı yapıldı.
Gökkuşağının Kızılı, iktidarın son bir hafta içerisinde gerçekleşen faşizan uygulamalarına örnekler vererek, LGBT’ler (Lezbiyen, Gey, Biseksüel, Trans) adına AKP’den yasal güvence talep edilmesine tepki gösterdi. Halkın farklı kesimlerine yönelik saldırılara birlikte yanıt verilmesi gerektiğine dikkat çekilen açıklamada, aksi bir tutumun AKP karşıtlığını zayıflatacağı uyarısı yapıldı.
“AKP ile müzakere değil mücadele edelim!” başlığını taşıyan açıklamanın tam metni şöyle:
"Bugün 17 Mayıs Uluslararası Homofobi ve Transfobi Karşıtlığı Günü. Ayrımcılığa karşı savaşan tüm ilericilerin mücadele gününü kutluyoruz.
Homofobi, cinsel yönelim ayrımcılığı yapmaktır, faşizmdir. Transfobi, cinsiyet kimliği ayrımcılığı yapmaktır, gericiliktir.
Faşizm ve gericilik denildiğinde aklınıza hangi parti geliyor? Türkiye’de son bir hafta içinde yaşananlara bakalım ve yanıtı birlikte bulalım.
11 Mayıs’ta Reyhanlı’da patlayan bombalar 100’den fazla insanımızın yaşamına mal oldu, yüzlercesini yaraladı, kenti savaş alanına çevirdi. AKP’nin beslediği şeriatçı çeteler, kendilerini kentte istemeyen Reyhanlı halkına gözlerini kırpmadan saldırdı, iktidar ise gerçekleri örtbas etmek için yayın yasağı getirdi.
15 Mayıs’ta THY emekçileri 305 arkadaşlarının çalışma hakları için greve çıktı, polis Atatürk Havalimanı’nı ablukaya aldı. AKP’nin çiftliğine dönen THY’nin yönetimi grevi kırmak için elinden geleni ardına koymazken, yandaş medya işçi düşmanlığına devam etti.
Aynı gün Reyhanlı katliamının sorumlusu AKP ‘den hesap sormak ve pişkin bakan Davutoğlu’nun istifasını talep için üzere Dışişleri Bakanlığı’na yürümek isteyen devrimci öğrencilere polis vahşice saldırdı. Polis terörü sonucunda onlarca öğrenci yaralandı, biri başına atılan gaz bombası yüzünden ölümden döndü.
Ertesi gün Reyhanlı katliamını ve Ankara’daki saldırıyı protesto etmek için Dolmabahçe’de bulunan Başbakanlık ofisine yürümek isteyen devrimci öğrencilere polis aynı kinle saldırdı. Gaz bombalarının ve plastik mermilerin hedefi olan pek çok öğrenci hastaneye kaldırıldı.
17 Mayıs’a gelene kadar yaşananlar, AKP iktidarının faşizmi ve gericiliği temsil ettiğini bir kez daha tescillemiştir. İşbirlikçi, işçilere ve gençliğe düşman gözüyle bakan bir iktidardan herhangi bir başka kesim adına barış ve özgürlük beklemek aymazlıktır.
17 Mayıs AKP ile müzakere değil mücadele etme günüdür!
Lezbiyen, gey, biseksüel ve translar sadece kendi çıkarlarının peşinde koşan, bencil bir topluluk değildir. İşçi sınıfının bir parçası olan gençlerin, kadınların, Alevilerin, Kürtlerin ve diğer ezilenlerin maruz kaldıkları zorbalık ve baskı, LGBT’leri de vurmaktadır. Bizleri ortak kurtuluşa götürmeyen, bölünmüşlüğümüzü pekiştiren çözüm önerilerinin hiçbir inandırıcılığı ve meşruiyeti yoktur. İktidardan LGBT’lerin haklarını yasal güvenceye almasını beklemek, AKP karşıtlığını zayıflatır, LGBT’lerin düzenden kopuşunu zorlaştırır.
Özgürlüğün ve eşitliğin ancak bu köhne düzeni değiştirmek, yeni bir ülke kurmak için mücadele etmekle mümkün olacağını düşünen herkesi 19 Mayıs Pazar günü Ankara’da gerçekleşecek Homofobi ve Transfobi Karşıtı Yürüyüş’e katılmaya, emekçilere ve ezilenlere savaş açan AKP’den hesap sormaya çağırıyoruz.
Kıpkızıl gökkuşağı bayraklarımızla saat 13.30’dan itibaren Kurtuluş Parkı, Kıbrıs Caddesi kavşağında bir araya geliyoruz.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber, ya hiç birimiz!"