Sözcü gazetesi bir kez daha AKP'nin yardımına koşarak bugün Reyhanlı'da gerçekleşen 42 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzden fazlasının da yaralandığı saldırının THKP-C Acilciler örgütü tarafından yapıldığını iddia etti.
Bölge halkı Reyhanlı'da yaşanan ve resmi rakamlara göre 42 kişinin yaşamını yitirdiği, yüzden fazla kişinin de yaralandığı saldırıdan AKP iktidarını ve muhalifleri sorumlu tutarken; "muhalif gazete" olduğu iddia edilen Sözcü bir kez daha AKP'ye can simidi olarak, Reyhanlı'da gerçekleşen saldırının Suriye gizli istihbarat servisi El Muhaberat’la işbirliği yapan THKP-C Acilciler (Mukaveme Suriye) örgütü tarafından yapıldığını iddia etti.
Saldırının arkasından "karanlık güçlerin" çıkarılmasına yönelik çalışmaların devam ettiği yazan gazete, haberinde "Gözler, Suriye gizli istahbarat servisi El Muhaberat’la işbirliği yapan THKP-C Acilciler (Mukaveme Suriye) örgütüne çevrildi. Türk istihbarat birimlerinin eylem öncesi, ilgili birimlere uyarılar yaptığı ortaya çıktı" ifadelerini kullandı.
"Esed'in fedaisi 'Sırtlan'"
Haberdeki ayrıntılar, haberin normal bir gazetecilik faaliyetinin ürünü olduğuna ilişkin şüphe yaratırken, Mihraç Ural hakkında şu akıl almaz iddialar da bulunuldu:
"Saldırılar öncesi, Suriye’de sahil kentlerinde etnik temizlik başlatan Beşşar Esed yönetiminin birçok katliamı Türkiye Halk Kurtuluş Parti-Cephesi terör örgütü (THKP/C Acilciler) elebaşı Mihraç Ural’a yaptırdığı iddia edildi. "Sırtlan” kod adlı Mihraç Ural, Nusayri kimliğiyle tanınıyor. Türkiye’de soygun dahil çok sayıda eyleme katılan Ural, 32 yıldır Suriye’de yaşıyor. Ülkede ortaya çıkan iç savaşla birlikte adını duyurmaya başlayan Ural, aynı zamanda İmralı hükümlüsü Abdullah Öcalan’ın da yakın arkadaşı olarak biliniyor.
Eylemci kimliği ‘karanlık noktalarla dolu’ Ural’ın yüzlerce masum sivilin infaz edildiği Suriye Banyas katliamını da bizzat yönettiği belirtiliyor. Suriye istihbaratıyla yakın irtibatı olan Ural’ın, Suriye ordusunda herhangi bir görevi olmadığı; ancak Suriye’nin sahil tarafında yer alan Basit bölgesinin Şebbiha milislerinin yöneticisi olduğu ifade ediliyor. Bir diğer ayrıntı ise Ural’ın Hatay’da Esed’e destek ve Suriyeli sivillere karşı yapılan gösterilerin de organizatörlerinden olduğuna ilişkin."
"Esed Nusayri devleti kuracak" sakızı Sözcü'nün ağzında
Beşar Esad'dan "Esed" diye bahseden gazete, Ural'ın aralarında Türkiye’den gidenlerin de olduğu binlerce "Şebbiha"nın yöneticisi olduğunu öne sürerek, İslamcı-mezhepçi yayın organlarında sıkça dile getirilen, "ülkenin tamamını elde tutmakta zorlanan Esed yönetiminin, sahil bölgesinde bir Nusayri devleti kurma planını devreye soktuğu" iddiasını da tekrarladı.
Gazete Mihraç Ural'ın "katliamcılığı"na kanıt olarak ise, “Suriye direnişi tüm zalimlerden intikam alacak. Suriye direnişi; hainlerden, sınırlardan sızanlardan, Erdoğan’dan ve ‘yeni Osmanlıcı’lardan hesap soracak. Suriye’nin çocukları; 7 bin yıllık medeniyet ve kültürümüzün çocukları, bu topraklara girerek ülkeyi yıkmanıza izin vermeyecek. Hepimiz sizi izliyoruz” sözlerini gösterdi.
Sözcü karşı çıktığı 'çözüm süreci'nin akıbetinden mi kaygılandı?
Cilvegözü Sınır Kapısı’nda yaşanan ve sorumluları hala tam olarak ortaya çıkarılamayan patlamadan da "Acilcileri" sorumlu tutan Sözcü, haberinde Mihraç Ural'ın Abdullah Öcalan'la olan "dostluğuna" da özel vurgu yaptı.
Sözcü'nün bu vurgusu gazetenin başından beri karşı durduğu "çözüm süreci"nin akıbeti konusunda endişelendiğini düşündürüyor. Gazetenin, "Özellikle çözüm süreci diye ülkemizde yeni bir dönemi başlattık. Bu yeni dönemi hazmedemeyenler bu özgürlük havasının teneffüs edilmesine ne yazık ki olumlu bakamayanlar bu tür eylemler içerisine girebilir" diyen Erdoğan'la aynı fikirde olup olmadığı merak konusu.
Daha yeni Daha eski