BDP Eş Genel Başkanı Gültan Kışanak, kendilerine yakın bir kişiye, Kamu
Güvenliği Müsteşarlığı’nda çalıştığını söyleyen bir şahıs tarafından
"ajanlık" teklif edildiğini iddia etti.
Kışanak, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Askerde intihar eden iki gencin ailesinin bugünkü BDP toplantısını izlemeye geldiğini belirten Kışanak, “İntihar edenlerin yüzde 90’ı Kürt kökenli. Bu durum bile başlı başına bu ölümlerin ne kadar şüpheli olduğunu bize gösteriyor. Bunu kimse bize izah edemez” dedi. Meclis’in bu konuda kayıtsız kaldığını belirten Kışanak, “Bu konuda birçok soru önergesi verdik ama cevap alamadık. Bu konunu bugün Araştırma Komisyonu kurulmasını önereceğiz” dedi.
TAKSİM MEYDANI AÇIKLAMASI
1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananları eleştiren Kışanak “1 Mayıs’ı yasaklayan zihniyet emeğin hakkını gasp etmeye çalışan bir zihniyettir. Biz burada taksimde tadilat vardı yoktu laflarının bir tarafa bırakıyoruz, 1 Mayıs’ı yasaklamak büyük yanlıştır, asla kabul etmiyoruz. Emekçiler nerede istiyorlarsa orada taleplerin haykıracaklar. Taksim Meydanı emekçiler açısından, Türkiye işçi sınıfı çok önemli tarihsel mekandır. Taksim meydanında emeğin mücadelesini tarihi yazılmıştır. 1977’de büyük katliam yaşanmıştır. Taksim Meydanı, emekçiler için tarihi anısı, sembolü olan bir yer. Kimsenin de Taksim Meydanı’nı kapatmaya gücü yetmeyecektir. Oradaki polis şiddeti ve devlet terörünü açıkça kınıyoruz. Hiçbir şey polisin bu kadar pervasızca hedef gözetilerek insanlara şiddet uygulaması maruz görülemez. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsızca bütün sokaklarında şiddet uygulanması görülmemiştir Bu demokratik ülkelerde olmaz. Sen bütün gün sokakta insanları işkenceye tabi tutamazsın. Bu vahimdir, kabul edilemezdir, açıklamalar daha da vahimdir. Kendi şiddeti terörü haklı göstermek için yaptıkları açıklamanın her biri suç mahiyetindedir” diye konuştu.
"SANA BU HAKKI KİM VERDİ?"
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun olaylarda yaralanan Dilan’ı örgüt üyesi olarak göstermesine tepki gösteren Kışanak, “İstanbul Valisi, 17 bir genç kızı terör örgütü mensubu ilan etmek... Sana kim bu hakkı verdi? Savcı mısın, hakim misin; sana bu hakkı kim verdi? Elinde molotof da olsa kafasına hedef alarak gaz bombası atamazsın. Bu zihniyeti açıkça kınıyoruz. O gün Taksim’de çıkmak en çok Dilan’ın hakkıydı, babasının işten çıkarılmasını protesto edecekti. Kimsenin bu hakkı engellemeye hakkı yoktur. Bölme bir şey demokratik bir ülkede yaşanamaz. Doğruda hedef gösterilmiş nişan açılmıştır. Bunu hesabını verecek Kimse bunun üzerine örteceğini zannetmesin. Dilan’ın elindeki sirke şişesinin molotof kokteyl olarak tanımlayan İstanbul Valisi derhal görevden alınmalı. Artık onu hükümet açığa mı alır Sirkeci’ye kaymakam mı yapar onu bilemiyoruz. Tam 1 haftadır Taksim Meydanı gaz altında. Kim sokağa çıkıyorsa birşeyi protesto etmek istiyorsa 1 haftadır Taksim 1 haftadır polis terörü var. İstanbul’da yeteri kadar AVM yaptınız bırakın Taksim’de halkın alanı olarak kalsın” dedi.
DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARINI ANDI
Konuşmasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını da anan Kışanak, “Doğrusu Denizler bu ülkede vicdanı olan herkesin vicdanını ve gönlünü kazandılar. İdam edildiler ama onlar halkın gönlünde taht kurdular. Vicdanı olan herkes Deniz’lerin idam edilmesini ne kadar yanlış olduğunu kabul ediyor. Yeri geldiği zaman iktidarda oy kaygısıyla bundan bahsediyor. Bugün onları Taksim’de anmak isteyenlere polis izin vermiyor. Deniz Gezmiş idam sehpasına giderken ‘Yaşasın Kürt-Türk kardeşliği’ dedi. Buna herkesin sahip çıkması gerekir. Bunu sahiplenmek barış sürecine güç katacaktır” diye konuştu.
"AJANLIK TEKLİF EDİLDİ"
Kışanak, BDP Genel Merkezi’nde kendilerinin ‘İhsan amca’ diye hitap ettikleri kişiye Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nda çalıştığını söyleyen bir kişi tarafından "ajanlık" teklif edildiğini iddia etti. Kışanak, İhsan isimli kişinin ajanlık teklifini kabul etmeyince büyük baskıya maruz kaldığını ileri sürdü. Kamu görevlisinin telefon numarasının kürsüden okuyan Kışanak, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Kışanak ayrıca yetkililerden bu kişi hakkında gereğinin yapılmasını istedi.
Kışanak, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Askerde intihar eden iki gencin ailesinin bugünkü BDP toplantısını izlemeye geldiğini belirten Kışanak, “İntihar edenlerin yüzde 90’ı Kürt kökenli. Bu durum bile başlı başına bu ölümlerin ne kadar şüpheli olduğunu bize gösteriyor. Bunu kimse bize izah edemez” dedi. Meclis’in bu konuda kayıtsız kaldığını belirten Kışanak, “Bu konuda birçok soru önergesi verdik ama cevap alamadık. Bu konunu bugün Araştırma Komisyonu kurulmasını önereceğiz” dedi.
TAKSİM MEYDANI AÇIKLAMASI
1 Mayıs’ta İstanbul’da yaşananları eleştiren Kışanak “1 Mayıs’ı yasaklayan zihniyet emeğin hakkını gasp etmeye çalışan bir zihniyettir. Biz burada taksimde tadilat vardı yoktu laflarının bir tarafa bırakıyoruz, 1 Mayıs’ı yasaklamak büyük yanlıştır, asla kabul etmiyoruz. Emekçiler nerede istiyorlarsa orada taleplerin haykıracaklar. Taksim Meydanı emekçiler açısından, Türkiye işçi sınıfı çok önemli tarihsel mekandır. Taksim meydanında emeğin mücadelesini tarihi yazılmıştır. 1977’de büyük katliam yaşanmıştır. Taksim Meydanı, emekçiler için tarihi anısı, sembolü olan bir yer. Kimsenin de Taksim Meydanı’nı kapatmaya gücü yetmeyecektir. Oradaki polis şiddeti ve devlet terörünü açıkça kınıyoruz. Hiçbir şey polisin bu kadar pervasızca hedef gözetilerek insanlara şiddet uygulaması maruz görülemez. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsızca bütün sokaklarında şiddet uygulanması görülmemiştir Bu demokratik ülkelerde olmaz. Sen bütün gün sokakta insanları işkenceye tabi tutamazsın. Bu vahimdir, kabul edilemezdir, açıklamalar daha da vahimdir. Kendi şiddeti terörü haklı göstermek için yaptıkları açıklamanın her biri suç mahiyetindedir” diye konuştu.
"SANA BU HAKKI KİM VERDİ?"
İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu’nun olaylarda yaralanan Dilan’ı örgüt üyesi olarak göstermesine tepki gösteren Kışanak, “İstanbul Valisi, 17 bir genç kızı terör örgütü mensubu ilan etmek... Sana kim bu hakkı verdi? Savcı mısın, hakim misin; sana bu hakkı kim verdi? Elinde molotof da olsa kafasına hedef alarak gaz bombası atamazsın. Bu zihniyeti açıkça kınıyoruz. O gün Taksim’de çıkmak en çok Dilan’ın hakkıydı, babasının işten çıkarılmasını protesto edecekti. Kimsenin bu hakkı engellemeye hakkı yoktur. Bölme bir şey demokratik bir ülkede yaşanamaz. Doğruda hedef gösterilmiş nişan açılmıştır. Bunu hesabını verecek Kimse bunun üzerine örteceğini zannetmesin. Dilan’ın elindeki sirke şişesinin molotof kokteyl olarak tanımlayan İstanbul Valisi derhal görevden alınmalı. Artık onu hükümet açığa mı alır Sirkeci’ye kaymakam mı yapar onu bilemiyoruz. Tam 1 haftadır Taksim Meydanı gaz altında. Kim sokağa çıkıyorsa birşeyi protesto etmek istiyorsa 1 haftadır Taksim 1 haftadır polis terörü var. İstanbul’da yeteri kadar AVM yaptınız bırakın Taksim’de halkın alanı olarak kalsın” dedi.
DENİZ GEZMİŞ VE ARKADAŞLARINI ANDI
Konuşmasında Deniz Gezmiş ve arkadaşlarını da anan Kışanak, “Doğrusu Denizler bu ülkede vicdanı olan herkesin vicdanını ve gönlünü kazandılar. İdam edildiler ama onlar halkın gönlünde taht kurdular. Vicdanı olan herkes Deniz’lerin idam edilmesini ne kadar yanlış olduğunu kabul ediyor. Yeri geldiği zaman iktidarda oy kaygısıyla bundan bahsediyor. Bugün onları Taksim’de anmak isteyenlere polis izin vermiyor. Deniz Gezmiş idam sehpasına giderken ‘Yaşasın Kürt-Türk kardeşliği’ dedi. Buna herkesin sahip çıkması gerekir. Bunu sahiplenmek barış sürecine güç katacaktır” diye konuştu.
"AJANLIK TEKLİF EDİLDİ"
Kışanak, BDP Genel Merkezi’nde kendilerinin ‘İhsan amca’ diye hitap ettikleri kişiye Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’nda çalıştığını söyleyen bir kişi tarafından "ajanlık" teklif edildiğini iddia etti. Kışanak, İhsan isimli kişinin ajanlık teklifini kabul etmeyince büyük baskıya maruz kaldığını ileri sürdü. Kamu görevlisinin telefon numarasının kürsüden okuyan Kışanak, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Kışanak ayrıca yetkililerden bu kişi hakkında gereğinin yapılmasını istedi.