Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

Reyhanlı İstanbul'da protesto edildi: Hükümet istifa!

Bugün İstanbul Kadıköy'de, Reyhanlı'da yaşanan katliamı protesto eylemi düzenlendi. Alevi örgütlerinin çağırıcı olduğu eyleme b...

Bugün İstanbul Kadıköy'de, Reyhanlı'da yaşanan katliamı protesto eylemi düzenlendi. Alevi örgütlerinin çağırıcı olduğu eyleme binlerce kişi katılırken, AKP'ye yönelik büyük öfke vardı.
Alevi Bektaşi Federasyonu ve Bağlı Dernekler (PSAKD), Alevi Dernekler Federasyonu ve Bağlı Dernekler, Şahkulu Sultan Dergahı ve Sarıgazi Cemevi'nin çağrısıyla bir araya gelen yurttaşlar Reyhanlı'da yapılan katliama karşı Kadıköy'de yürüyüş gerçekleştirdi. Eyleme BDP, HDK, Halkevleri ve TKP de destek verdi.
Pir Sultan Abdal Kültür Derneği( PSAKD) adına konuşan Kemal Bülbül, Madımak'ta yakanlarla, Roboski katliamını yapanların ve Reyhanlı'ya saldıran güçlerin aynı olduğunu, bunun anlaşılması gerektiğini, emperyalizmin kanlı oyunları ile savaşa sürüklenmeyeceklerine değindi.
Yürüyüş esnasında “Katil ÖSO, Katil AKP”, “Hükümet İstifa”, “Yalanc, savaşçı Davutoğlu istifa”, “ABD elini Suriye'den çek”, “Reyahlı halkı yalnız değildir” ve “Katil ABD, İşbirlikçi AKP” sloganları atıldı. PSKAD örgütlenme sekreteri Atilla Özdemir, “Medya 50 ölü diyor ancak yerel basından öğrendiğimiz kadarıyla ölü sayısı 150'nin üzerinde. ÖSO'cu, El Kadideli çetecilerin, selefi çetelerin saldırısı sonucunda Reyhanlı'da patlama oldu, ancak Suriye'de böyle saldırı ve ölümler her zaman oluyor. Biz onların yanındayız” dedi. Özdemir ardından herkesi Suriye'de ve Reyhanlı'da ölenler adına bir dakikalık saygı duruşuna davet etti.
Bülbül: 'Bunları Vietnam'dan, Irak'tan tanıyoruz'
Saygı duruşundan sonra konuşan Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül şunları söyledi:
“ABD eliyle Ortadoğu'nun planlaması yapılıyor mevcut hükümet ve iktidar yardımı ile ve halklar ölüme yoksulluğu mahkum bırakılıyor. Biz bu planları daha önce Vietnam'da, balkanlar da ve Irak'ta gördük. Daha sonra Arap Baharı diye bir şey ortaya çıkardılar ve bunun halkları nelere sürüklediğini gördük. Amaç politikaları ile kendi elleriyle kurdukları zavallı iktidarlara teslim etmeye çalışıyorlar. Alevi inancımıza saldırarak sürekli şiddeti arttırmaya çalışıyorlar. Reyhanlı'da olanlar açıkça bir katliamdır. Mevcut besleme basın tarafından yapılan saldırıların sürekli Marksist Alevi bir örgütün yaptığını söylüyor. Böyle bir örgüt bir kere yok. Aleviler derneklerimiz altında, federasyonumuz altında örgütlüler. Bizim, Alevilerin sınıfsal olarak marksist temelimiz vardır. Bundan da onur duymaktayız. Şimdi mevcut hükümet bir taş ile bir sürü kuş vurmaya çalışıyor. Hem bizim inancımıza, hem örgütlenmemize hem de siyasal duruşumuza saldırmak istiyor.
Bizler sosyalistlerle, komünistlerle, sosyal demokratlarla ve Kürtlerle birlikte mücadele etmeye hazırız. Bizim meselemiz sadece burası ile bitmiyor. Suriye'de yürütülen politikalara, halkların yediği zulme karşı mücadele edeceğiz. Biz Kerbela'da zulümler gördük, gerekirse zülfikarlarımızı kuşanmasını biliriz. Sömürgeciliğe, katillere karşı bizim mücadele etme geleneğimiz vardır, bunuda sürdüreceğiz. Ancak inancımız diyor ki, 70 milletle huzurla yaşayın, inançlara saygılı olun. Başkaban inancımıza saygı duymuyor, dilinden inancımızı düşürmüyor. Suriye'de yürütülen politika sadece orayla sınırlı değil, Alevilerle, yoksul kesimle, halkların kardeşliğini isteyenler ile alakalı. Demokrasi güçlerinin bir araya gelmesi, güçlü bir ses çıkarması sadece Türkiye halkı için değil, Ortadoğu halkları içinde önemli. Demokrasi getireceğiz diyenler, Reyhanlı'da katliam yapanlardır. Basın hükümetin kontrolünde olduğundan sürekli başka türlü haber yapıyor, basına baskı var. Ve hükümet basına yeni patlamalar olabilir dedi. Bu adeta bir itiraftır. Başbakan adeta hükümeti ABD yönetiminde yönetiyor, mevcut politikalarını kabul ettirmeye çalışıyor, Alevilere laf ediyor. Ancak Alevilerin duruşu bu değildir, orada onurlu bir duruş ve halkların iradesine saldırı var. Denizler, Mahirler, Mazlum Doğanlar bunun örneğini sergilemişlerdir. 20 yıl önce Madımak'ta yakanlar ile bir yıl önce Roboski katliamını yapanlar ile bugün Reyhanlı'ya saldıran güçler aynıdır. Bunun farkına varmak gerekir. Biz sünni yoksullarada, kürtlere de herkesin yanındayız. Biz bir siyasi parti değiliz ancak bu oyunları bozmak için mücadele edeceğiz. ABD ve AKP her yerde ölüm saçarken, susmayacağız. Yeni emperyalizm oyunlarına, Yeni Osmanlı politikalarına karşıyız. Kahrolsun katil ABD. Sivas katliamının yıldönümü yaklaşıyor, biz yine bu meydanları daha güçlü bir şekilde dolduracağız.”
'Avcılar git şunu yakala diyor, AKP de böyle yapıyor'
Şahkulu Sultan Dergahı Başkanı adına konuşan Avukat Mehmet Tural ise şunları söyledi:
“Dışişleri Bakanı hülya görüyor ve sürekli savaş kışkırtıcılığı yapıyor. ABD Vietnam'da, Irak'ta dersini aldı, şimdi başka şeyler deniyor. Başka ülkeleri taşeronu olarak kullanıyor. Maalesef bu taşeronluğu AKP gerçekleştiriyor. AKP bugün ABD'nin avcısı poziyonuna gelmiştir. Avcılar git şunu yakala gel diyor, AKP'de böyle yapıyor. Biz bu kirli savaşa sürüklenmeyeceğiz. Özgürlük ve demokrasiyi sanki Irak'a götürdüler de şimdi Suriye'ye götürecekler. Biz kendi ülkemize sanki çok demokrasi getirdikte şimdi oraya götüreceğiz. Reyhanlı'da ölen insanlar Alevi olsun, sünni olsun farketmiyor. Biz bunu sadece Alevi inancı sorunu olarak görmüyoruz. Bu herkesin sorunudur ve tavır alınmalıdır. AKP hükümetinin başkalarının kanları üzerinden siyaset yapmasına, halkları kandırmasına izin vermeyeceğiz, oyuna gelmeyeceğiz. İnanç, etnik kimlik farklılıklarını kullanmalarına izin vermeyeceğiz.”
'Medya hükümetin kontrolünde'
Alevi Dernekler Federasyonu Genel Başkanı adına konuşan Hüsniye Takmaz; “Kör, topal olan medyanın tüm bacaklarını, kollarını kestiler. Medya tamamen hükümetin dediklerini yansıtıyor. Arap Baharı ile başlayıp Ortadoğu'ya Arap kışını götüren AKP politiklarının devamını yaşıyoruz. Yaşamımızı tamamen dini motifler ile yönlendirmeye çalışan, tek din, tek mezhep dayatan AKP hükümetinin oyunlarını farkında olmak yetmiyor. Daha çok farkındalık yaratmalı ve daha güçlü sesimizi çıkarmalıyız. ABD güdümündeki Türkiye daha büyük şeyler yapmadan daha güçlü olmalıyız. Medya o kadar güçlü ki, Anadolu halkı onların yazdıklarını, dediklerini biliyor, onlara inanıyor. Sesimizi daha güçlü çıkartıp onlara sesimizi duyurmalıyız.” dedi.
Atilla Özdemir eyleme emek veren herkese teşekkür etti ve “Hatay'da katliam yapanlar, çeteleri himayesi altına alan bir başka çete olan AKP hükümetidir, ve bizleri savaşa sürüklemeye çalışıyorlar. Buna izin vermeyeceğiz, daha güçlü ses çıkartacağız.” dedi.