Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

GAZETE DEMOKRAT / İKTİDAR DOSYASI

HIDE_BLOG

"Türkiye’nin son padişahı olarak kendisinin ismini koysa daha iyi olurdu"

İstanbul’daki Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ismine bir tepki de Brüksel’de bulunan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’tan geldi. Demirta...

İstanbul’daki Yavuz Sultan Selim Köprüsü’nün ismine bir tepki de Brüksel’de bulunan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’tan geldi. Demirtaş da köprünün isminin ‘Recep Tayyip Erdoğan Köprüsü’ olması gerektiğini savundu.

Avrupa Birliği (AB) kurum yetkilileri ile görüşmek için iki gündür Brüksel’de bulunan BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, üçüncü köprünün gerekli olup olmadığının sorgulanması gerektiğini ifade etti.
Demirtaş, "İsminden çok bu projenin yarattığı doğa tahribatı, yaratacağı arsa rantı bütün bunlar İstanbul açısından yeni handikaplar doğuracak. İsim konusunda bence Recep Tayyip Erdoğan ismi doğrudan konulsa daha anlamlı olur. Çünkü kendisinin şaheseri olacak. Türkiye’nin son padişahı olarak kendisinin ismini koysa daha iyi olurdu. Öyle tarihe gitmeye gerek yok." şeklinde konuştu.

"ALEVİ VATANDAŞ O KÖPRÜDEN GEÇERKEN NE HİSSER?"

İstanbul’da temeli atılan üçüncü boğaz köprüsünde isim seçiminin yanlış yapıldığını düşünen Demirtaş, ‘‘Yavuz Sultan Selim, bütün Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları açısından aynı coşkuyu, aynı heyecanı hissettirmez. Bir Alevi yurttaşlara sorsunlar bakalım bir Yavuz ismi ne anlama geliyor. Onların tarihsel travmalarına, geçmişine ne ifade ediyor sorsunlar bakalım. Bir Alevi vatandaş o köprüden geçerken ne hissedecek?" sözlerine yer verdi.

YUNUS EMRE ÖNERİSİ!

BDP Genel Başkan Yardımcısı Gültan Kışanak, 3. Köprü'ye Yavuz Sultan Selim adı verilmesi ile ilgili, "Aslında AKP İstanbul' da nostalji peşinde. Bir ölçüde normal görüyorum tarih ile bağları koparmamak lazım. Ama rövanşist bir yaklaşımla olması doğru değildir. AKP 'nin İstanbul'daki projelerinde saltanat eksenli bir yaklaşımı var. Padişah ismi yerine Anadolu'yu İstanbul'a taşıyan bir isim verilebilirdi Yunus Emre ismi olabilirdi" dedi.

Gündeme ilişkin önemli açıklamalar yapan Kışanak sözlerine şöyle devam etti: "Çözüm sürecinin ikinci aşamasında kırmızı çizgilerle hareket etmek doğru değil. Artık kırmızı çizgileri bırakmak lazım. Toplum ve halkın taleplerine göre hareket etmek lazım.Silahları devreden çıkarmak çok kolay. Zor olan ikinci aşamadaki demokratikleşme süreci olacak.