Radikal gazetesinden İpek İzci ve Elif Ekinci, dün akşam Gezi Parkı'na saldıran polisin basın emekçilerine de yönelen şiddetine maruz kaldılar. İzci, polisin coplu ve küfürlü saldırısını yazdı.
Gezi Parkı'na yapılan müdahale öncesinde basına yapılan "parkı boşaltın" çağrısına gazeteci olarak uymadıklarını ve basın kartlarına güvendiklerini belirten gazeteci İzci, parka yapılan ilk müdahalede yaşlıların ve çocukların durumunu şöyle anlattı;
"Gençler alışkındı ama yaşlılar kıpırdayamıyor, çocuklar kusuyordu. Üstelik bu kez hemen herkes hazırlıksızdı: Müdahalesiz geçen iki günün ardından çok az insanın yanında bareti, gözlüğü, maskesi, Talcid-süt karışımı vardı; bu da herkesin daha çok panik olmasına neden oldu."
The Marmara Otel'e çıkmaya çalışırken önlerini kesen çevik kuvvetin kendilerine izin vermediğini, baretlerini teslim ettikleri takdirde geçebileceklerini anlatan İzci, polisin "baretle geçirmem" deyip, gazeteci Ekinci'nin baretini almaya çalıştığını ve bu arada arbede çıktığını ifade etti.
Poliste küfürün bini bir para
Polisin copla ve sözlü müdahalesine maruz kalan İzci; "6-7 polis bir anda üzerimize yürüyüp, coplarına davrandı. Basın kartlarımızı gösterdik ve ‘S*kerim basınını’ yanıtını aldıktan sonra bir polis elini kaldırıp bana tokat atmaya yeltendi. Sokağa bizden sonra giren 4-5 kişilik grup hemen koşup araya girdi. Birkaç kez tekrarladığım ‘Ben sana ne yaptım da bana el kaldırıyorsun?’ sorusuna yanıt alamadım tabii." dedi.
Polisin basın mensuplarına yönelen şiddeti şu saatlerde Ankara'da da devam ediyor, Kızılay meydanında polis TOMA'larla basın emekçilerine su sıktı.
Daha yeni Daha eski