ANADOLU
Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?
Utanırım,
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Her biri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
AHMED ARİF
-----------------------------------------
ANATOLIA
I gave cradles to Noah
Swings, hammocks.
Your mother Eve is yesterday's child
I am Anatolia
do you know me?
I feel ashamed
Ashamed of being poor
ashamed of being naked to others
my seedlings are cold
my harvest is impoverished
I am by myself within
brotherhood, works,unity
atoms bombs,
world of poets and scientists.
by myself and far away
do you know?
I have been milked for thousands of years
They tore my sweet dreams apart
with their terrifying horses.
They set sultans, assailants, bandits
unlawful taxes on me.
I did not give a damn to Alexander
nor to a sultan or to a shah
they passed away without leaving a shadow!
But, I saluted my friends
and took a firm stand..
do you see?
Ah , I wish you knew how much I love
Koroglu,
karayilan,
Mechul asker,
then Pir sultan and Bedrettin.
And many unwritten loves.
And I wish you knew how much they loved me.
I wish you knew the one, who fought in Urfa
and how he would laugh to the death
from minarets, from barricades
from cypress trees.
I really want you to know
do you hear?
Dont feel so forlorn,
Thus lamentable, such pitiful..
wherever you are,
inside or outside, in classrooms, in queues
be defiant.
spit on the face of the hangman,
on the face of the opportunist, the instigative, the treacherous..
resist with books.
resist with work.
with nails, with teeth,
with hope, with love, with dreams
resist
dont disgrace me.
See, how I can be revived,
with your young and honest hands.
I have girls and boys in the future
Any one of them is an indispensible piece of the world
Any one of them is the blossom of my thousand years of longing
From your eyes
I kiss you from your eyes
You are my only hope.
Do you understand?
Beşikler vermişim Nuh'a
Salıncaklar, hamaklar,
Havva Ana'n dünkü çocuk sayılır,
Anadoluyum ben,
Tanıyor musun ?
Utanırım,
Utanırım fukaralıktan,
Ele, güne karşı çıplak...
Üşür fidelerim,
Harmanım kesat.
Kardeşliğin, çalışmanın,
Beraberliğin,
Atom güllerinin katmer açtığı,
Şairlerin, bilginlerin dünyalarında,
Kalmışım bir başıma,
Bir başıma ve uzak.
Biliyor musun ?
Binlerce yıl sağılmışım,
Korkunç atlılarıyla parçalamışlar
Nazlı, seher-sabah uykularımı
Hükümdarlar, saldırganlar, haydutlar,
Haraç salmışlar üstüme.
Ne İskender takmışım,
Ne şah ne sultan
Göçüp gitmişler, gölgesiz!
Selam etmişim dostuma
Ve dayatmışım...
Görüyor musun ?
Nasıl severim bir bilsen.
Köroğlu'yu,
Karayılanı,
Meçhul Askeri...
Sonra Pir Sultanı ve Bedrettini.
Sonra kalem yazmaz,
Bir nice sevda...
Bir bilsen,
Onlar beni nasıl severdi.
Bir bilsen, Urfa'da kurşun atanı
Minareden, barikattan,
Selvi dalından,
Ölüme nasıl gülerdi.
Bilmeni mutlak isterim,
Duyuyor musun ?
Öyle yıkma kendini,
Öyle mahzun, öyle garip...
Nerede olursan ol,
İçerde, dışarda, derste, sırada,
Yürü üstüne - üstüne,
Tükür yüzüne celladın,
Fırsatçının, fesatçının, hayının...
Dayan kitap ile
Dayan iş ile.
Tırnak ile, diş ile,
Umut ile, sevda ile, düş ile
Dayan rüsva etme beni.
Gör, nasıl yeniden yaratılırım,
Namuslu, genç ellerinle.
Kızlarım,
Oğullarım var gelecekte,
Her biri vazgeçilmez cihan parçası.
Kaç bin yıllık hasretimin koncası,
Gözlerinden,
Gözlerinden öperim,
Bir umudum sende,
Anlıyor musun ?
AHMED ARİF
-----------------------------------------
ANATOLIA
I gave cradles to Noah
Swings, hammocks.
Your mother Eve is yesterday's child
I am Anatolia
do you know me?
I feel ashamed
Ashamed of being poor
ashamed of being naked to others
my seedlings are cold
my harvest is impoverished
I am by myself within
brotherhood, works,unity
atoms bombs,
world of poets and scientists.
by myself and far away
do you know?
I have been milked for thousands of years
They tore my sweet dreams apart
with their terrifying horses.
They set sultans, assailants, bandits
unlawful taxes on me.
I did not give a damn to Alexander
nor to a sultan or to a shah
they passed away without leaving a shadow!
But, I saluted my friends
and took a firm stand..
do you see?
Ah , I wish you knew how much I love
Koroglu,
karayilan,
Mechul asker,
then Pir sultan and Bedrettin.
And many unwritten loves.
And I wish you knew how much they loved me.
I wish you knew the one, who fought in Urfa
and how he would laugh to the death
from minarets, from barricades
from cypress trees.
I really want you to know
do you hear?
Dont feel so forlorn,
Thus lamentable, such pitiful..
wherever you are,
inside or outside, in classrooms, in queues
be defiant.
spit on the face of the hangman,
on the face of the opportunist, the instigative, the treacherous..
resist with books.
resist with work.
with nails, with teeth,
with hope, with love, with dreams
resist
dont disgrace me.
See, how I can be revived,
with your young and honest hands.
I have girls and boys in the future
Any one of them is an indispensible piece of the world
Any one of them is the blossom of my thousand years of longing
From your eyes
I kiss you from your eyes
You are my only hope.
Do you understand?