PKK’nın İran’daki kolu PJAK, Tahran yönetiminin 17 sınır muhafızının öldürülmesi
üzerine misilleme yaparak aralarında Hebibullah Gulperipur ve Riza İsmaili
Mamedi isimli Kürt siyasetçilerin de bulunduğu 14 mahkumu idam etmesine tepki
gösterdi. Kongra Gel, PJAK’ın, 2 yıldan bu yana İran’da uyduğu ateşkesin sona
erme aşamasına geldiğini bildirdi.
PKK çizgisindeki yayın organlarında yer alan Kongra Gel açıklamasında, İran’daki yönetimin Hebıbullah Gulperıpur ve Riza İsmaili Mamedi isimli Kürt siyasetçilerini idam etmesine sert tepki gösterilerek idamların politik nedenlerle gerçekleştirildiği, bunların insanlık veya İslam ile ilgisinin bulunmadığı belirtildi. Açıklamada, "PJAK ile iki yıldan beri aralarında süren ateşkes ortamını bozma noktasına getiren İran rejimi, bu idamlar ile Kürt sorununda tekrar çatışmalı bir sürecin kapısını açmaktadır. Oysaki genel olarak Ortadoğu’da Kürt sorununa ilişkin yaşanan gelişmeler bir gerçeği açığa çıkardı. Bugüne kadar uygulanan güvenlik eksenli politikaların çözüm olmadığı, bu politikaları uygulamakta ısrar eden ülkelerin çok büyük kayıplara uğradığı, bu nedenle de siyasal çözümün artık kaçınılmaz olduğu, gelinen aşamada geniş kamuoyu tarafından da kabul edilmektedir" denildi.
İran’ın
tehlikeli bir süreci yeniden başlatacak olan bu politikalardan vazgeçmesi
gerektiği ifade edilen açıklamada, Avrupa Birliği ve uluslararası kurumların da
Tahran’a baskı yapması istendi.
PKK çizgisindeki yayın organlarında yer alan Kongra Gel açıklamasında, İran’daki yönetimin Hebıbullah Gulperıpur ve Riza İsmaili Mamedi isimli Kürt siyasetçilerini idam etmesine sert tepki gösterilerek idamların politik nedenlerle gerçekleştirildiği, bunların insanlık veya İslam ile ilgisinin bulunmadığı belirtildi. Açıklamada, "PJAK ile iki yıldan beri aralarında süren ateşkes ortamını bozma noktasına getiren İran rejimi, bu idamlar ile Kürt sorununda tekrar çatışmalı bir sürecin kapısını açmaktadır. Oysaki genel olarak Ortadoğu’da Kürt sorununa ilişkin yaşanan gelişmeler bir gerçeği açığa çıkardı. Bugüne kadar uygulanan güvenlik eksenli politikaların çözüm olmadığı, bu politikaları uygulamakta ısrar eden ülkelerin çok büyük kayıplara uğradığı, bu nedenle de siyasal çözümün artık kaçınılmaz olduğu, gelinen aşamada geniş kamuoyu tarafından da kabul edilmektedir" denildi.