İçişleri Bakanı Muammer Güler, "kızlı-erkekli ev" tartışmasına "terör" boyutunu ekledi. Güler, "Terör örgütlerinin öğrencileri elde etmede kız erkek ilişiklerini kullandıkları bir vakadır" iddiasında bulundu.
İçişleri Bakanı Muammer Güler'in, "kızlı-erkekli ev" konusunda yaptığı açıklamalar şöyle:
"Bize şu ana kadar bu evlerle ilgili veya apartman daireleriyle ilgili gelen değişik müracaatlar oldu. Bunların da değerlendirmeleri yapıldı.
Bizim olaya bakış açımız terörle mücadele boyutuyla ilgili. Üniversite öğrencilerinin kaldığı evler ve yurtlar terör örgütlerinin eleman kazanmak için kaynak olarak gördükleri yerlerdi. Söz konusu oluşumlar üniversite kayıt dönemlerinde stant açarak broşür dağıtarak kendilerine yönlendirme çabasında olduklarını görüyoruz.
Terörle ilgili yaptığımız çalışmalara da terör örgütlerinin öğrencileri elde etmede kız erkek ilişiklerini kullandıkları bir vakadır.
Bu evlerdeki yapılandırmalarda bir eğitim ve bilinçlendirme sürecinden geçildiğini görüyoruz. Bu süreçte de şiddeti meşru gösterecek bir bilinç artırımı yapıldığını gördük.
Bu faaliyetlerde maalesef gençleri kendi amaçları çerçevesinde evlerde barındırdıklarını gördük.
Ailelerin çocuklarının nerede olduğunu bilme hakkı vardır. Devletin koruyucu tedbir alma durumu da vardır.
Bu işin terör boyutudur. Bir de öğrenci evleri denilen ülkemizde yeni yeni oluşan bir sektör var. Günü birlik kiralanan öğrenci evleri var. Günü birlik geçici konaklama dediğimiz yerler. Çoğunlukla sürekli konaklanan yerlerde yapılmaktadır. Mesela apartmanların bir iki dairesinde geçici olarak konaklama yapılmaktadır.
Bu evler apart adı altında rezidans adı altında kullandırılabiliyor. Ve maalesef fuhuş ve suçluların barındırılması şeklinde kullanılabiliyor.
Kimlik bildirme kanununa göre bu tip yerlerde kalan kişilerin işverenler tarafından kimliklerinin tespitiyle bildirilmesi lazım.
Bu öğrenci evi pansiyon ve yurt gibi yerlerin çalışma ruhsatlarının olması lazım.
Apart otel olarak kullanılıyorsa turizm bakanlığından, yurt olarak kullanılıyorsa da belediyelerden ruhsat alması lazım.
Hukukumuzda apart daire diye bir düzenleme yok.
Bugünlerde bakanlığımızdan bir genelge yayınlanacak bu genelde bu tip apartların polis tarafından denetlenmesi yer alacak.
Çok sayıda yerde yapılan operasyonlarda bu tip yerlerin fuhuşa aracılık yapılmasında kullanıldığı görülmektedir.
Bu yerlerin sağlık ve imar şartları ile kat maliklerin onayına bağlanması lazım.
Öğrencilerin maalesef terör örgütlerin amaçları doğrultusunda barındırıldıkları yerlere ilişkin bir hukuki düzenleme yapılabilecektir.
Söylediğim konu bir kız ve erkek öğrencinin kaldığı evlerle ilgili değildir.
Özel hayata herhangi bir müdahale yok.
Valiliklerimize intikal eden konuların az önce bahsettiğim konular olduğunu söyledim.
Gençlerimizin korunması anlamında buralarda çok sayıda fuhuşa teşvik gibi çalışmaların bu apartların kullanımı polisin tespitleri arasındadır.
İncelemeler yapılıyor. Hukuki bir eksiklik varsa bunlar da tamamlanacaktır.
Özel hayatın korunması anlamında kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik bir çalışma değildir."
İçişleri Bakanı Muammer Güler'in, "kızlı-erkekli ev" konusunda yaptığı açıklamalar şöyle:
"Bize şu ana kadar bu evlerle ilgili veya apartman daireleriyle ilgili gelen değişik müracaatlar oldu. Bunların da değerlendirmeleri yapıldı.
Bizim olaya bakış açımız terörle mücadele boyutuyla ilgili. Üniversite öğrencilerinin kaldığı evler ve yurtlar terör örgütlerinin eleman kazanmak için kaynak olarak gördükleri yerlerdi. Söz konusu oluşumlar üniversite kayıt dönemlerinde stant açarak broşür dağıtarak kendilerine yönlendirme çabasında olduklarını görüyoruz.
Terörle ilgili yaptığımız çalışmalara da terör örgütlerinin öğrencileri elde etmede kız erkek ilişiklerini kullandıkları bir vakadır.
Bu evlerdeki yapılandırmalarda bir eğitim ve bilinçlendirme sürecinden geçildiğini görüyoruz. Bu süreçte de şiddeti meşru gösterecek bir bilinç artırımı yapıldığını gördük.
Bu faaliyetlerde maalesef gençleri kendi amaçları çerçevesinde evlerde barındırdıklarını gördük.
Ailelerin çocuklarının nerede olduğunu bilme hakkı vardır. Devletin koruyucu tedbir alma durumu da vardır.
Bu işin terör boyutudur. Bir de öğrenci evleri denilen ülkemizde yeni yeni oluşan bir sektör var. Günü birlik kiralanan öğrenci evleri var. Günü birlik geçici konaklama dediğimiz yerler. Çoğunlukla sürekli konaklanan yerlerde yapılmaktadır. Mesela apartmanların bir iki dairesinde geçici olarak konaklama yapılmaktadır.
Bu evler apart adı altında rezidans adı altında kullandırılabiliyor. Ve maalesef fuhuş ve suçluların barındırılması şeklinde kullanılabiliyor.
Kimlik bildirme kanununa göre bu tip yerlerde kalan kişilerin işverenler tarafından kimliklerinin tespitiyle bildirilmesi lazım.
Bu öğrenci evi pansiyon ve yurt gibi yerlerin çalışma ruhsatlarının olması lazım.
Apart otel olarak kullanılıyorsa turizm bakanlığından, yurt olarak kullanılıyorsa da belediyelerden ruhsat alması lazım.
Hukukumuzda apart daire diye bir düzenleme yok.
Bugünlerde bakanlığımızdan bir genelge yayınlanacak bu genelde bu tip apartların polis tarafından denetlenmesi yer alacak.
Çok sayıda yerde yapılan operasyonlarda bu tip yerlerin fuhuşa aracılık yapılmasında kullanıldığı görülmektedir.
Bu yerlerin sağlık ve imar şartları ile kat maliklerin onayına bağlanması lazım.
Öğrencilerin maalesef terör örgütlerin amaçları doğrultusunda barındırıldıkları yerlere ilişkin bir hukuki düzenleme yapılabilecektir.
Söylediğim konu bir kız ve erkek öğrencinin kaldığı evlerle ilgili değildir.
Özel hayata herhangi bir müdahale yok.
Valiliklerimize intikal eden konuların az önce bahsettiğim konular olduğunu söyledim.
Gençlerimizin korunması anlamında buralarda çok sayıda fuhuşa teşvik gibi çalışmaların bu apartların kullanımı polisin tespitleri arasındadır.
İncelemeler yapılıyor. Hukuki bir eksiklik varsa bunlar da tamamlanacaktır.
Özel hayatın korunması anlamında kişilerin hak ve özgürlüklerinin korunmasına yönelik bir çalışma değildir."