Son günlerin en önemli gündemi 10 Kasım'da kendisini protesto edenlere "gavat" diyen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş. Hüsey...
Son günlerin en önemli gündemi 10 Kasım'da kendisini protesto edenlere "gavat" diyen Adana Valisi Hüseyin Avni Coş. Hüseyin Avni Coş'u 2 yıl önce onu çok yakından tanıyan bir isim Aydınlık'tan Şenol Çarık'a anlatmıştı. 2005-2009 arasında Kırklareli Valisi olan Coş'u yakından tanıyan CHP Kırklareli Milletvekili Turgut Dibek bakın gazetelere nasıl anlatmıştı:
Turgut Dibek, ‘Vali Coş’u nasıl tanırsınız?’ sorumuzu “Gittiği her yerde her şeye karışıyor. Hastaneye gidiyor sağlık müdürünü o yönetmeye çalışıyor. Emniyet Müdürü’nü, Milli Eğitim Müdürü’nü…” sözleriyle yanıtladı. Ve hafızalarımızı tazelercesine hatırlatmalarda bulundu: “Coş, Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemiyle ilgili iddiaları araştıran ve Erdoğan hakkındaki birçok iddianın ‘asılsız’ olduğuna karar veren Mülkiye Başmüfettişlerinden birisidir. 1991’de OHAL Bölge Vali Yardımcılığı yaptı, AKP hükümeti döneminde Bingöl Valisi oldu. Orada ancak 1 yıl durabildi. Daha sonra Aksaray Valiliği’ne atandı ve 2005 yılı sonunda Kırklareli Valisi oldu.”
MASASINDA BİR DEĞİL İKİ TAYYİP RESMİ
CHP’li Dibek, sonrasında pek çok krizin yaşanmasına öncülük edecek olan ilk olayı şöyle anlatıyor: “Vali, ilimize yeni geldiğinde ben CHP İl Başkanı’ydım. Kendisini ziyarete gittik. Makamındaki masasına bir baktım sol tarafında Tayyip Erdoğan’ın çerçeveli resmi var. Bugüne kadar valilik makamında başbakan resmini ilk kez gördüm. Vali’yi Cumhurbaşkanı atar. Cumhurbaşkanı ve Atatürk resmi olur ama bunu hiç görmemiştik. Bir süre sonra ikinci resmini koydu. Tam da Erdoğan’ın AKP İl Kongresi’ne geldiği günlerdi.
‘HAYIRSEVERLER’DEN GELEN MAKAM ARABASI
Önceki Valimiz İsmet Metin giderken yeni bir Mercedes makam aracı alındı İl Genel Meclisi kararıyla. Bir gün bir baktım Chevrolet 4x4 cip gelmiş valiliğin önüne. İl Genel Meclis üyelerine sordum. ‘Bilmiyoruz’ dediler. ‘Nasıl bilmezsiniz Vali Bey almış. Hangi kaynaktan alındı, hangi kalemden alındı’ dedim, söylemediler. Bir süre sonra bir baktık bu sefer de Audi Q7 marka bir araç geldi. 110-120 bin Euro değerinde. Sorduk, gene kimse bilmiyor. Vali’ye sordum. ‘Hayırseverler’ dedi. İl Genel Meclisi’ndeki arkadaşlar öğrenemediler. Ben bunu soru önergesi haline getirdim Meclis’te. İçişleri Bakanı yanıt verdi. Her iki arabayı da İl Özel İdaresi’nin bütçesindeki banka promosyonları karşılığı alınmış. Bunu neden önceden söylemiyorsun da ‘Hayırsever’ diyorsun.”
BAYAN DOKTOR’LA...
CHP Milletvekili Dibek, “O kadar çok ki!” dediği olaylardan 2007 yılında Dereköy Sağlık Ocağı’nda görevli bir bayan doktorla olan ilişkisini de şu sözlerle anlatıyor. “Vali Bey, kendisini başarılı bulmuş ve yemeğe çıkarmış. Yemekten sonra doktor Sağlık Ocağı’na Vali’yle birlikte gitmiş. Bu olay köyde yayılmış. Köylüler sağlık ocağı önüne gittiğinde iki tane Vali koruması görmüş ve sormuşlar. Sonrasında bir tartışma yaşanıyor ve Vali hemen orayı terk ediyor. Vatan Gazetesi bunu “Vali’den bayan doktora taciz” diye verdi. Olayı İçişleri Bakanlığı’na sordum. Bana tazminat davası açtı. Konuyla ilgili DHA’nın tanıklarla röportajları var. CD’leri bende de mevcut. Sonra çıktı ‘Ben öyle bir şey yapsam köye mi götürürüm’ dedi. ‘Kızım yaşımda biriyle böyle şey olur mu’ dedi. Aradan 6 ay geçti ve kendisinden 20 yaş küçük biriyle evlendi. Bunlar özel hayat çok da ilgilendirmez ama Türkiye’nin böylesi valilerle yönetilmesi bu halka haksızlıktır.
BELEDİYELERE İNCELEME
Dibek, Vali’yi inceledikçe, denetledikçe onun da CHP’li Belediyelerle uğraşmaya başladığını belirtiyor. “Kırklareli, Babaeski, Ahmetbey başta olmak üzere 12 ilçe ve belde belediyemizle uğraşmaya başladı… Kamuyla işleri var mı, evraklarında bir eksik, açık var mı?"
PROTOKOL KRİZİ…
Dibek, kendisiyle söyleşimize vesile olan Aydın’daki Protokol krizine benzer bir olayın Kırklareli’nde de yaşandığını anlattı: “2008’in 29 Ekim törenlerinde bir baktım protokol tribünün önünde üç tane koltuk. Belediye Başkanı bana dedi ki; ‘Vali Bey ben bunu buraya oturtmayacağım’ demiş. Protokol Müdürü’nü çağırdım ‘benim yerim neresi’ dedim. Arka sırayı gösterdi. Vali yerinde oturuyor. Müdüre ‘o koltuğu getirecek misin getirmeyecek misin?’ dedim. Bir şey diyemedi. Ben de halkın arasına gittim.” Dibek, protokol krizinin bununla bitmediğini de söylüyor:
“10 Kasım’da Kırklareli’nin kurtuluş bayramı var. 9 Kasım günü belediyemizin görevlileri protokol tribünü kurmaya gittiklerinde Vali’nin korumalarından; ‘Tribün kurdurulamayacak’ yanıtını almışlar. Belediye tutanak tutturmuş. Vali, Köy Hizmetleri’ne 3 kişinin ayakta duracağı küçük bir otağ yaptırmış. Belediye Başkanımız karşı caddeye tribünü kurdurmuş, vatandaşlar otursun diye. Sırf benim oturmamam için tribün kurdurmadı. Ben de belediyenin kurdurduğu tribüne gittim. Halk da buradaydı. O da mecburen geldi oturdu.”
YEREL SEÇİMDE AKP MİLİTANI GİBİ ÇALIŞTI
Turgut Dibek, ‘Sayın Vali’nin makamında Tayyip Erdoğan resmi bulundurması dışında AKP’ye açıkça bir desteği oldu mu’ şeklindeki sorumuza “Olmaz mı kendisi yerel seçimlerde AKP militanı gibi çalıştı” diye karşılık verdi: “2009 yerel seçimlerinde tam bir AKP militanı gibi çalıştı. Seçimlerden önceki son gece roman vatandaşlarımıza erzak ve maddi yardım dağıtılacağı bilgisini aldık. Örgütümüzle, Vali nerede, biz orada birbirimizi kovaladık arabalarla. Vali işin başında. Biz, ‘onlara bu yardımları dağıttırmayacağız’ dedik. O bir taraftan gidiyor, biz bir taraftan...”
“VALİ BEY ÇIKTI, GELİYOR…”
Söz konusu Hüseyin Avni Coş… CHP’li Dibek’in anlatacağı o kadar çok şey var ki…
“Ankara’dan gelen iki gazeteci arkadaş bana anlattı. Bir gün Valiliğe gitmişler. Birden bir gürültü olmuş. Zannetmişler deprem tatbikatı var. Onlar da çekilmiş kenara. Ne oluyor demişler: Vali Bey konaktan çıktı buraya geliyor. Tüm valilik binası o gelirken ayaklanıyor. Aynı durum Aydın’da da varmış. Çıkarken korumlar bağırıyormuş: Vali Bey çıktı, geliyor… Hangi ile gitse 3 ay sonra olay olur. Onun olduğu yerde olay yoksa bu olaydır.”
HABER ÇIKINCA, SÖZLEŞMEYİ İPTAL ETTİRDİ
Turgut Dibek’ten dinlemeye devam edelim...
“Tayyip Erdoğan’ın resimleriyle ilgili haber basında çıkınca, belediyeyle Valilik arasında geçmiş dönemde yapılan protokolü de iptal ettirdi. Protokolün içeriği; Kavaklı’daki göçmen misafirhanesi için alınan temizlik araçları ve kamyonların özel idarece belediyeye tahsis edilmesi, buna karşılık belediyenin de köylerdeki foseptikleri çekip, Dereköy’ün çöpünü almasıydı. Haberin yayınlanmasının ertesi gününde ‘hemen araçları iade edin’ diye yazı yazdı. Aynı olay Avni Coş'un şu an Valilik yaptığı Aydın’da da oldu. Valilik MHP pankartını indirtmek için Belediye’den İtfaiye aracı istemiş. Aydın Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu, 'Sayın Vali sözlü olarak telefonda değil, yazılı olarak bildirin talebinizi' demiş. Vali başka bir yerden itfaiye getirtmiş. Bu olayın ardından hemen talimat vererek Belediye’yle kamunun bir işi var mı diye sordurtmuş. Aydın'da bir aşevi var. Defterdarlığa ait. Belediye orada yemek veriyor. 'Hemen boşaltın' demiş. Didim Belediyesi’nde de aynısı oldu. İçişleri Bakanlığı’na başvuruda Aydın Belediye Başkanımız Özlem Çerçi bulunmuş.
Görünen o ki Coş’un Başbakan’la bağlantısı var. Sanırım Başbakan koruyor ve o da bunu bildiği için böyle davranıyor. 'Ben AKP’nin valisiyim' diyor zaten. Bir Vali gittiği her ilde olay çıkarır mı? Bingöl’de kavga. Aksaray’da kavga…
‘ADNAN HOCA’NIN KİTAPLARI KÜTÜPHANE’DE…
Turgut Dibek, kamuoyunda 'Adnan Hoca' olarak bilinen Bilim Araştırma Vakfı Başkanı Adnan Oktar’ın 'Harun Yahya' adıyla yayınladığı Evrim Teorisiyle ilgili kitapların ValiAvni Coş'un isteğiyle Kırklareli İl Kütüphanesi’ne aldırıldığını da sözlerine ekliyor.
KÖMÜRLER TELEKOM DEPOSUNDA...
“Vali Coş, gittiği her yere yardımcısı Zeki Koçberber’i de götürüyor. Bir takım işleri ona yaptırdığına dair rivayetler var. Her gittiği yere neden onu taşıyor merak ediyorum.” diye soruyor CHP Milletvekili Turgut Dibek. Koçberber'le ilgili yaşadığı bir anıyı da aktarıyor:
“2009 yerel seçimleri öncesi Telekom’un depolarında tutulan kömürleri, Sosyal Yardımlaşma Müdürü, AKP Belediye Başkan adayının eşi ve AKP örgütü onlarca kamyonla alıyorlar. Bunu tespit ettik ve konuyu yargıya taşıdık. O zaman Vali Yardımcısı olan Zeki Koçberber’e de söyledim. 'Bunlar devletin kömürleri, koruyun' dedim. O ise bana 'çalmıyorlar, biz kendi elimizle veriyoruz' yanıtını verdi. Kendi elleriyle AKP’ye veriyorlar yani. Kamera kayıtları var bizde”.
OHAL’DE İDDİALAR...
Turgut Dibek, sohbetimizin sonunda Vali Hüseyin Avni Coş'la ilgili kendisine gelen sayısız şikayet ve ihbar mektubuna da değiniyor: “Coş, 1991'de OHAL Bölge Vali Yardımcısı’yken yakınında çalışanların bana yolladığı bazı mektuplar var. İhalelerden, alımlardan bahsediyorlar. Bir takım usulsüzlük ve yolsuzlukların yapıldığına dair iddialar var. Bakanlığa üst yazıyla gönderdim bunu. Bana 'başvurunuzun işleme konulmasına gerek yoktur' diye cevap geldi. Yine Bingöl’deki Valiliği sırasında inşa edilen deprem evlerinin pahalıya mal edildiğine dair de çok sayıda vatandaştan ihbarlar geldi. Bunları da önergeyle Meclis’e taşıdım.”
Odatv.com
Turgut Dibek, ‘Vali Coş’u nasıl tanırsınız?’ sorumuzu “Gittiği her yerde her şeye karışıyor. Hastaneye gidiyor sağlık müdürünü o yönetmeye çalışıyor. Emniyet Müdürü’nü, Milli Eğitim Müdürü’nü…” sözleriyle yanıtladı. Ve hafızalarımızı tazelercesine hatırlatmalarda bulundu: “Coş, Tayyip Erdoğan’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı dönemiyle ilgili iddiaları araştıran ve Erdoğan hakkındaki birçok iddianın ‘asılsız’ olduğuna karar veren Mülkiye Başmüfettişlerinden birisidir. 1991’de OHAL Bölge Vali Yardımcılığı yaptı, AKP hükümeti döneminde Bingöl Valisi oldu. Orada ancak 1 yıl durabildi. Daha sonra Aksaray Valiliği’ne atandı ve 2005 yılı sonunda Kırklareli Valisi oldu.”
MASASINDA BİR DEĞİL İKİ TAYYİP RESMİ
CHP’li Dibek, sonrasında pek çok krizin yaşanmasına öncülük edecek olan ilk olayı şöyle anlatıyor: “Vali, ilimize yeni geldiğinde ben CHP İl Başkanı’ydım. Kendisini ziyarete gittik. Makamındaki masasına bir baktım sol tarafında Tayyip Erdoğan’ın çerçeveli resmi var. Bugüne kadar valilik makamında başbakan resmini ilk kez gördüm. Vali’yi Cumhurbaşkanı atar. Cumhurbaşkanı ve Atatürk resmi olur ama bunu hiç görmemiştik. Bir süre sonra ikinci resmini koydu. Tam da Erdoğan’ın AKP İl Kongresi’ne geldiği günlerdi.
‘HAYIRSEVERLER’DEN GELEN MAKAM ARABASI
Önceki Valimiz İsmet Metin giderken yeni bir Mercedes makam aracı alındı İl Genel Meclisi kararıyla. Bir gün bir baktım Chevrolet 4x4 cip gelmiş valiliğin önüne. İl Genel Meclis üyelerine sordum. ‘Bilmiyoruz’ dediler. ‘Nasıl bilmezsiniz Vali Bey almış. Hangi kaynaktan alındı, hangi kalemden alındı’ dedim, söylemediler. Bir süre sonra bir baktık bu sefer de Audi Q7 marka bir araç geldi. 110-120 bin Euro değerinde. Sorduk, gene kimse bilmiyor. Vali’ye sordum. ‘Hayırseverler’ dedi. İl Genel Meclisi’ndeki arkadaşlar öğrenemediler. Ben bunu soru önergesi haline getirdim Meclis’te. İçişleri Bakanı yanıt verdi. Her iki arabayı da İl Özel İdaresi’nin bütçesindeki banka promosyonları karşılığı alınmış. Bunu neden önceden söylemiyorsun da ‘Hayırsever’ diyorsun.”
BAYAN DOKTOR’LA...
CHP Milletvekili Dibek, “O kadar çok ki!” dediği olaylardan 2007 yılında Dereköy Sağlık Ocağı’nda görevli bir bayan doktorla olan ilişkisini de şu sözlerle anlatıyor. “Vali Bey, kendisini başarılı bulmuş ve yemeğe çıkarmış. Yemekten sonra doktor Sağlık Ocağı’na Vali’yle birlikte gitmiş. Bu olay köyde yayılmış. Köylüler sağlık ocağı önüne gittiğinde iki tane Vali koruması görmüş ve sormuşlar. Sonrasında bir tartışma yaşanıyor ve Vali hemen orayı terk ediyor. Vatan Gazetesi bunu “Vali’den bayan doktora taciz” diye verdi. Olayı İçişleri Bakanlığı’na sordum. Bana tazminat davası açtı. Konuyla ilgili DHA’nın tanıklarla röportajları var. CD’leri bende de mevcut. Sonra çıktı ‘Ben öyle bir şey yapsam köye mi götürürüm’ dedi. ‘Kızım yaşımda biriyle böyle şey olur mu’ dedi. Aradan 6 ay geçti ve kendisinden 20 yaş küçük biriyle evlendi. Bunlar özel hayat çok da ilgilendirmez ama Türkiye’nin böylesi valilerle yönetilmesi bu halka haksızlıktır.
BELEDİYELERE İNCELEME
Dibek, Vali’yi inceledikçe, denetledikçe onun da CHP’li Belediyelerle uğraşmaya başladığını belirtiyor. “Kırklareli, Babaeski, Ahmetbey başta olmak üzere 12 ilçe ve belde belediyemizle uğraşmaya başladı… Kamuyla işleri var mı, evraklarında bir eksik, açık var mı?"
PROTOKOL KRİZİ…
Dibek, kendisiyle söyleşimize vesile olan Aydın’daki Protokol krizine benzer bir olayın Kırklareli’nde de yaşandığını anlattı: “2008’in 29 Ekim törenlerinde bir baktım protokol tribünün önünde üç tane koltuk. Belediye Başkanı bana dedi ki; ‘Vali Bey ben bunu buraya oturtmayacağım’ demiş. Protokol Müdürü’nü çağırdım ‘benim yerim neresi’ dedim. Arka sırayı gösterdi. Vali yerinde oturuyor. Müdüre ‘o koltuğu getirecek misin getirmeyecek misin?’ dedim. Bir şey diyemedi. Ben de halkın arasına gittim.” Dibek, protokol krizinin bununla bitmediğini de söylüyor:
“10 Kasım’da Kırklareli’nin kurtuluş bayramı var. 9 Kasım günü belediyemizin görevlileri protokol tribünü kurmaya gittiklerinde Vali’nin korumalarından; ‘Tribün kurdurulamayacak’ yanıtını almışlar. Belediye tutanak tutturmuş. Vali, Köy Hizmetleri’ne 3 kişinin ayakta duracağı küçük bir otağ yaptırmış. Belediye Başkanımız karşı caddeye tribünü kurdurmuş, vatandaşlar otursun diye. Sırf benim oturmamam için tribün kurdurmadı. Ben de belediyenin kurdurduğu tribüne gittim. Halk da buradaydı. O da mecburen geldi oturdu.”
YEREL SEÇİMDE AKP MİLİTANI GİBİ ÇALIŞTI
Turgut Dibek, ‘Sayın Vali’nin makamında Tayyip Erdoğan resmi bulundurması dışında AKP’ye açıkça bir desteği oldu mu’ şeklindeki sorumuza “Olmaz mı kendisi yerel seçimlerde AKP militanı gibi çalıştı” diye karşılık verdi: “2009 yerel seçimlerinde tam bir AKP militanı gibi çalıştı. Seçimlerden önceki son gece roman vatandaşlarımıza erzak ve maddi yardım dağıtılacağı bilgisini aldık. Örgütümüzle, Vali nerede, biz orada birbirimizi kovaladık arabalarla. Vali işin başında. Biz, ‘onlara bu yardımları dağıttırmayacağız’ dedik. O bir taraftan gidiyor, biz bir taraftan...”
“VALİ BEY ÇIKTI, GELİYOR…”
Söz konusu Hüseyin Avni Coş… CHP’li Dibek’in anlatacağı o kadar çok şey var ki…
“Ankara’dan gelen iki gazeteci arkadaş bana anlattı. Bir gün Valiliğe gitmişler. Birden bir gürültü olmuş. Zannetmişler deprem tatbikatı var. Onlar da çekilmiş kenara. Ne oluyor demişler: Vali Bey konaktan çıktı buraya geliyor. Tüm valilik binası o gelirken ayaklanıyor. Aynı durum Aydın’da da varmış. Çıkarken korumlar bağırıyormuş: Vali Bey çıktı, geliyor… Hangi ile gitse 3 ay sonra olay olur. Onun olduğu yerde olay yoksa bu olaydır.”
HABER ÇIKINCA, SÖZLEŞMEYİ İPTAL ETTİRDİ
Turgut Dibek’ten dinlemeye devam edelim...
“Tayyip Erdoğan’ın resimleriyle ilgili haber basında çıkınca, belediyeyle Valilik arasında geçmiş dönemde yapılan protokolü de iptal ettirdi. Protokolün içeriği; Kavaklı’daki göçmen misafirhanesi için alınan temizlik araçları ve kamyonların özel idarece belediyeye tahsis edilmesi, buna karşılık belediyenin de köylerdeki foseptikleri çekip, Dereköy’ün çöpünü almasıydı. Haberin yayınlanmasının ertesi gününde ‘hemen araçları iade edin’ diye yazı yazdı. Aynı olay Avni Coş'un şu an Valilik yaptığı Aydın’da da oldu. Valilik MHP pankartını indirtmek için Belediye’den İtfaiye aracı istemiş. Aydın Belediye Başkanımız Özlem Çerçioğlu, 'Sayın Vali sözlü olarak telefonda değil, yazılı olarak bildirin talebinizi' demiş. Vali başka bir yerden itfaiye getirtmiş. Bu olayın ardından hemen talimat vererek Belediye’yle kamunun bir işi var mı diye sordurtmuş. Aydın'da bir aşevi var. Defterdarlığa ait. Belediye orada yemek veriyor. 'Hemen boşaltın' demiş. Didim Belediyesi’nde de aynısı oldu. İçişleri Bakanlığı’na başvuruda Aydın Belediye Başkanımız Özlem Çerçi bulunmuş.
Görünen o ki Coş’un Başbakan’la bağlantısı var. Sanırım Başbakan koruyor ve o da bunu bildiği için böyle davranıyor. 'Ben AKP’nin valisiyim' diyor zaten. Bir Vali gittiği her ilde olay çıkarır mı? Bingöl’de kavga. Aksaray’da kavga…
‘ADNAN HOCA’NIN KİTAPLARI KÜTÜPHANE’DE…
Turgut Dibek, kamuoyunda 'Adnan Hoca' olarak bilinen Bilim Araştırma Vakfı Başkanı Adnan Oktar’ın 'Harun Yahya' adıyla yayınladığı Evrim Teorisiyle ilgili kitapların ValiAvni Coş'un isteğiyle Kırklareli İl Kütüphanesi’ne aldırıldığını da sözlerine ekliyor.
KÖMÜRLER TELEKOM DEPOSUNDA...
“Vali Coş, gittiği her yere yardımcısı Zeki Koçberber’i de götürüyor. Bir takım işleri ona yaptırdığına dair rivayetler var. Her gittiği yere neden onu taşıyor merak ediyorum.” diye soruyor CHP Milletvekili Turgut Dibek. Koçberber'le ilgili yaşadığı bir anıyı da aktarıyor:
“2009 yerel seçimleri öncesi Telekom’un depolarında tutulan kömürleri, Sosyal Yardımlaşma Müdürü, AKP Belediye Başkan adayının eşi ve AKP örgütü onlarca kamyonla alıyorlar. Bunu tespit ettik ve konuyu yargıya taşıdık. O zaman Vali Yardımcısı olan Zeki Koçberber’e de söyledim. 'Bunlar devletin kömürleri, koruyun' dedim. O ise bana 'çalmıyorlar, biz kendi elimizle veriyoruz' yanıtını verdi. Kendi elleriyle AKP’ye veriyorlar yani. Kamera kayıtları var bizde”.
OHAL’DE İDDİALAR...
Turgut Dibek, sohbetimizin sonunda Vali Hüseyin Avni Coş'la ilgili kendisine gelen sayısız şikayet ve ihbar mektubuna da değiniyor: “Coş, 1991'de OHAL Bölge Vali Yardımcısı’yken yakınında çalışanların bana yolladığı bazı mektuplar var. İhalelerden, alımlardan bahsediyorlar. Bir takım usulsüzlük ve yolsuzlukların yapıldığına dair iddialar var. Bakanlığa üst yazıyla gönderdim bunu. Bana 'başvurunuzun işleme konulmasına gerek yoktur' diye cevap geldi. Yine Bingöl’deki Valiliği sırasında inşa edilen deprem evlerinin pahalıya mal edildiğine dair de çok sayıda vatandaştan ihbarlar geldi. Bunları da önergeyle Meclis’e taşıdım.”
Odatv.com