Everton Candido Alves, Rio de Janeiro’daki favela (gecekondu) uyuşturucu baronları için çalışmaya başladığında sadece 12 yaşındaydı. AIDS’le yaşayan annesi, babasız büyüdüğü evde yeni vefat etmişti; bu sebeple uyuşturucu kuryeliği tek hayatta kalma yolu olarak gözükmüştü.
“Onlara karşı koymak gerçekten zor – sana para, güç, kadınlar, uyuşturucu ve funk müzik partileri vadediyorlar” diyor Alves, Vila Cruzeiro’daki gecekondusunda soruları cevaplarken. Aynı zamanda mahallenin çocukları arasında yapılan maçta hakemlik yapıyor.
Geçen sene Hollandalı bir sivil toplum örgütlerinin de yardımıyla örgütün diğer üyelerinin onu öldürmek istediğinden şüphelenip kaçmış. 31 yaşında, fakat yaşamının neredeyse yarısından fazlasını çetelerle ve hapiste geçirmiş; kaç kişiyi öldürdüğünü bile hatırlayamıyor.
''Çocuk askerler''
Bugünün standartlarıyla Alves, kokain trafiğine geç bile dahil olmuş. Kokain trafiği, İngiltere bazlı Action for Brazil’s Children Trust’a göre şehrin en büyük favela’larında yılda 900 milyon Real (824 milyon lira)’lik bir gelir kapısı oluşturuyor.
Rio’nun büyük uyuşturucu çeteleri, genç oğlan çocuklarını sekiz yaşından itibaren Dünya Kupası için ‘çocuk asker’ güvenlik gücü oluşturmak için yetiştiriyor.
Bu çocuk askerler, zamanla yerel güvenlik gücü, polis ve devlet adamı olarak gecekonduda öne çıkıyor. Projelerin bu tür insan riskiyle gerçekleşmeleri, madalyonun diğer yüzünü ortaya çıkarıyor: Rio’nun sayıları gittikçe artan kontrolsüz çocuk askerleri, polis müdaheleri, tahliyeler ve stadyum çalışanlarının ölümcül vakaları.
Kazansa da kaybedecek
Brezilya’nın akademik bir kuruluşu olan Getuilo Vargas Vakfı’ndan Rafael Alcadipani, “Brezilya hali hazırda Dünya Kupası’nı kazanma şansına sahip olabilir; fakat olayın sosyal ve insani boyutlarına baktığımızda şimdiden kaybetmiş gibi gözüküyor” diyor.
İleride Dünya Kupası’na ev sahipliği yapacak ülkeler için Brezilya’nın kupa deneyimi, ayın karanlık yüzünü gösteriyor: gelişmekte olan, sosyal sorunlarını hala çözememiş ve kurumsal zaafları olan ülkelerde bu kadar büyük çapta turnuvaların düzenlenmesinin sonuçları.
Daha bu hafta Sao Paulo’da polis, Kupa protestocularına ve grevdeki metro işçilerine karşı biber gazı sıktı.
Brezilya’nın İşçi Partisi hükümeti, belli ki futbol aşığı bu ülkenin yüzde 60’ının (PEW anketine göre) kupaya ev sahipliği yapmasına karşı çıkmasını beklemiyordu. Alcadipani’ye göre insan hakları ihlalleri ve Dünya Kupasının 11 milyar doları aşan maliyetiyle hükümete olan güvenin Ekim’deki cumhurbaşkanlığı seçiminden önce azaldığı belirtiliyor.
Polisle birlikte
Aslında Rio hükümeti, 2008’de binden fazla favela bölgesini (nüfusun dörtte birine denk geliyor) kontrolü altında tutan uyuşturucu çetelerine karşı bir uzlaştırma, barıştırma programı başlatmıştı.
Bazı operasyonlardan sonra hükümet, 38 polis karakolu kurmuş ve bu “dokunulmaz” bölgelere devlet kontrolünü sağlamıştı. Fakat, Vila Cruzeiro gibi favelalarda hükümetin işi çok zor gibi gözüküyor.
Tanınmış birçok kaçakçının yakalanmasına rağmen uyuşturucu çeteleri işlerinin başında; silah ve uyuşturucuları gözden uzak bir şekilde depolayıp, çocukları eğiterek bir şekilde polisle birlikte bölgede bir arada var olmayı başarıyorlar.
O kadar yoksullar ki
Yaşları 13 ile 18 arasında değişen bu çocuklar, yakalandıkları anda üç yıla kadar gözaltında tutulabiliyor. 12 yaşından küçük çocuklar ise gözaltı alınma yaşından küçük oldukları için, çeteler bunu polise karşı bir kalkan olarak kullanıyor.
Marcia Ferreira da Costa, çocukların alınıp yetiştirilme sürecine Rio’nun en büyük favelalarından Rocinha’da bizzat şahit olduğunu belirtiyor. Kendisi, sivil toplum örgütü olan Roupa Suja’nın 1978’den beri başında.
De Costa şöyle diyor:
“Bir adam, bir çocuğa favelanın girişinde yaklaşıp, sadece 15 Reallik bir mal taşımasını teklif ediyor ve bu çocuklar kabul ediyor. Çünkü 15 Real onlar için hala çok büyük bir para. (Çocuklar) önce elçi/haber götüren kişi olarak başlıyor, daha sonra polis için gözcülük yapıyorlar, daha sonra eğer yeterince yeteneklilerse uyuşturucu satmaya başlıyorlar. İlk silahları kendilerine veriliyor, ‘asker’ oluyorlar, ve polise karşı patronu korumakla görevlendiriliyorlar.”
Kokain pazarı
Brezilya İşçi Bakanlığı’na göre uyuşturucu çetelerine katılan çocukların yaşı 1990’larda 15-16’yken bugün 12-13’e kadar düşmüş durumda. Bunun sebebiyse Brezilya’nın bugün dünyanın en önemli kokain pazarlarından birine dönüşmüş olması ve işçi ya da kurye talebinin de bu doğrultuda artmış olması.
Financial Times tarafından beş faveladaki polislerle yapılan röportajda, her geçen gün daha fazla sayıda genç çocukların çeteler tarafından yetiştirildiği ortaya çıkıyor.
ABC Trust’dan Tiffany Garside’a göre otoriteler bu uzlaşma programını geliştirmek zorundalar. Sosyal hizmetler de toplum için çalışacak insan yetiştirip çocuklar için eğitim ve kültür programları hazırlamaları gerekiyor.
Garside, “Sosyal ve kamu hizmetinin eksikliği bu tip yerleşimlerde devletin yokluğunu belli ediyor ve bu genç çocukları suç dünyasına itiyor” diye ekliyor.
Seks işçisi çocuklar
Bu alanda yapılacak yatırımların uzun dönemde olumlu etkilerinin olacağı düşünülüyor. Etkili ve uzun dönemli yatırımlar, faveladaki nüfusu pasifizm politikasının Dünya Kupası turistlerinin değil, onların güvenliği için olduğuna ikna edebilir. Viva Rio kuruluşundan Sandro Costa’ya göre 2016 Olimpiyatları’na da ev sahipliği yapacak bu ülke için tek çözüm bu.
Rio’nun 2000 km kuzeyinde, ve karşılaşmaların 12 şehrinden biri olan Recife kentinde de kupa hakkında tepkiler karışık durumda. Ülkenin en yoksul kuzeydoğu kısmında olan Recife, 2012 itibariyle 500 bin çocuk seks işçisi bulunan ülkedeki suç oranının en yoğun (National Forum for the Prevention of Child Labour verisi) olduğu bölge.
Sarah de Carvalho (Happy Child International’dan) çocuk seks işçiliğinin de turnuva sırasında önlenemeyecek suçların başını çektiği belirtiyor. 600 bin turistin gelmesi beklendiği kupa süresince, bu oldukça kaygı veren bir rakam. Kupa maçlarının oynandığı şehirlerde okullar kapalı olacağından, daha çok çocuğun sokaklara seks işçiliğine itileceğinden korkuluyor.
Brezilya İnsan Hakları Genel Sekreteri Ideli Salvatti’ye göre ise hükümet gayet hazırlıklı durumda. Hükümet, pedofili vakalarında adı geçen suçluların ülkeye girişlerini yasaklayacak ve çocuklara şiddeti rapor etmek için bir akıllı telefon uygulaması geliştirecek.
Salvatti “Lütfen Dünya Kupası'nın büyüklüğünü ve etkisini abartmayalım... Rio’daki ve Bahia’daki karnavallar, yeni yıl partileri ne olacak” diyor.
Yerinden edilenler
Bu söylem çocuk seks işçiliği için kısmen doğru olsa da Alcadipani’ye göre diğer insan hakları ihlalleri için doğru değil. Yeniden yapılandırılan ve sıfırdan inşa edilen 12 stadyum, Atlantic Council raporuna göre sadece şu ana kadar 250 bin insanı yerinden etti.
Dünya Kupası protestocularına karşı uygulanan şiddet ise başka bir tartışma konusu. Geçtiğimiz ay, Uluslararası Af Örgütü ‘No Foul Play, Brazil’ (Kurallara Aykırı Oynama Brezilya) kampanyasında askeri polisin şiddetine karşı hükümeti uyardı.
Polis, geçtiğimiz yaz ülkede çıkan isyanlarda da aynı şekilde şiddet kullanmıştı. Ayrıca, Paula Martins’e göre, polis Dünya Kupası’nın ‘huzurlu ve arkadaşça bir kupa ortamı yaratma’ zorunluluğu kanunu (2012) doğrultusunda orantısız ve meşru olmayan şiddet kullanma hakkına sahip.
Kupa ülkeleri için yeni kriterler
Bolivya sınırına 300 kilometre Cuiaba kentinde ise yeni yükselen stadyumun üst katında 32 yaşında bir işçi elektrik akımına kapılıp hayatını kaybetti.
Polis ve güvenlik güçleri ise sebebini hala açıklayamadı. Şu ana kadar kupa ile ilgili inşaatlarda sekiz işçi can verdi. Birçok analiste göre bu olanların ardından FIFA, kupaya ev sahipliği yapacak ülkeri bazı kriterler bazında seçmeli.
Bu kriterler özellikle Brezilya ve Katar gibi ülkelerdeki insan hakları için büyük önem taşıyor. Yoksa başta alıntıladığımız Candido Alves’in dediği gibi, ‘’İşin gerçeği bu çocukların çoğu aynen benim geçtiğim yollardan geçecek.’’ (DG/ÇT/YY)BİANET
* Samantha Pearson ve Joe Leahy’nin Financial Times için hazırladığı “World Cup: Pitch Battle” analizini Dila Gürses bianet için derleyerek Türkçeleştirdi.