Keseb, 21 Mart 2014 günü Türkiye sınırından giren binlerce silahlı katil tarafından basılmış ve işgal edilmişti. Kasaba da yaşayan Ermeniler bölgeyi boşaltırken, işgalci çeteler, halkın tüm varlığını yağmalayarak, Türkiye’ye taşımış ve Suriye’ye açılan tek sınır kapısını da kapatmıştı.
Suriye Türkiye arasında ki en yakın sınır mesafesine sahip olan Keseb, bölge açısında stratejik öneme sahip, kilit bir nokta konumundaydı. Keseb’ın birkaç kilometre sonrası Alevi nüfusun yoğun olarak yaşadığı bölgelere çıkıyor ve Suriye’nin kalbine ulaşıyordu. Yüksek dağların bulunduğu bölgeden atılan havan ve füzeler kent merkezine ulaşıyor ve sivil halka ciddi zararlar veriyordu.
KESEB'I TERK EDENLER TÜRKİYE'YE DÖNDÜ
Türkiye’nin kontrolünde gerçekleşen bu saldırı ve işgal, 3 yıldır devam eden çatışmaların farklı bir sürece evrildiğinin ilk adımlarını oluşturuyordu. Çelişkilerin keskinleştiği ve çatışmaların odak noktası olan Lazkiye’nin gündemde olması bölge halkı için kabul edebilir bir durum değildi. Lazkiye’nin düşmesi demek Suriye’nin düşmesi demekti. Katliam demekti… Göçler sonrasında 2 milyona yakın Alevi halkın yaşadığı Lazkiye’de katliam demekti. Bu anlamıyla Keseb diğer kapılardan farklı ve özel bir öneme sahipti.
Keseb’a saldıranlar ve bölgede ilerlemek isteyen terör gurupları ikinci adımda ciddi bir direnişle karşılaştılar ve gerileyerek Keseb sınırında abluka altına alındılar. Suriye ordusunun ablukası altında 3 aya yakın bir süre, Türkiye sınırının hareket alanını kullanarak bölgede kalan ve ağırlıklı olarak Türkmen ve Çeçenlerin oluşturduğu silahlı terör grupları Suriye ordu birliklerinin ve sivil savunma kuvvetlerinin başlattığı operasyon karşısında tutunamayarak, Keseb’ı terk ederek yeniden Türkiye’ye döndüler. Önemli bir kısmının öldürüldüğü operasyon sonrasında, Keseb- Yayladağı sınır kapısı yeniden Suriye devletinin kontrolü altına alındı.
ALINAN İLK SINIR KAPISI
Keseb sınır kapısı, kaybedildikten sonra alınan ilk sınır kapısıdır ve stratejik önemdedir. 3 Haziran seçimlerinden başarıyla çıkan Suriye devlet başkanı Beşar Esad’ın, bundan sonraki hedeflerini yansıtması açısında da ciddi önemde bir kazanımdır. Seçimlerde Suriye halkı devlet başkanları adayları arasından birisini değil, devleti seçmiş ve yaşadığı sorunlardan kurtulmak için görevlendirmiştir. Bir an önce barış huzurunu kazanmak için devlete sımsıkı sarılmıştır. Bu anlamıyla Suriye devleti pekişen ve seçimlerle dünya kamuoyuna ilan edilen halkın desteğiyle, büyük bir moral kazanmış ve terör odaklarına karşı harekete geçmiştir.
Suriye artık başka bir süreçtedir. Yakın zamanda yeni kazanımlar ve yeni adımlar beklenmelidir. Çokuluslu cihatçı güçlerin Irak saldırısıyla tüm dünyada teşhir olmaları, Suriye devletinin daha rahat hareket etmesine ve terör güçlerine karşı daha geniş kapsamlı operasyonlar düzenlemesine zemin yaratacaktır. Acımasız katiller ordusuyla savaşan Suriye halkı zaferin ilk adımını seçimlerde, ikinci adımını ise Keseb kazanımıyla atmıştır. Bu kazanımlar sürecektir.
1500 SİLAHLI CİHATÇI TÜRKİYE'DE
Suriye halkının 3 yıldır verdiği mücadele artık sona yaklaşmıştır. Dünyanın dört bir yanından Suriye’ye taşınan radikal İslamcı katiller, yoğun destek ve yardımlarla bile başarı kazanamamış, gerilemeye, çekilmeye ve kaçmaya başlamışlardır. Keseb’tan kaçan 1500 civarındaki silahlı katilin Yayladağı’nda ki köylere silahlı olarak sığınmaları, Türkiye açısından sorunun daha bir artması demektir. Bu katiller silahlarını bırakmamakta direnirler ise ve bölgede silahlı kamplar oluşturmaya kalkarlarsa AKP hükümeti ne yapacaktır? Bölgede yaşayan halk, ciddi olarak tehdit altına girecek ve bu katillerin hedefi olacaktır.
AKP hükümetinin beslediği, barındırdığı, koruduğu ve silahlandırdığı katiller, kendi başına kalmıştır. AKP terör işbirlikçisi olarak uluslararası mahkemelerde yargılanmaktan kurtulamayacaktır. On binlerce katili, dünyanın dört bir köşesinden Türkiye’ye taşıyan ve buradan Suriye topraklarına geçişlerini organize ederek, halkın katledilmesine zemin sağlayan, bu terör gruplarının beslenip, gürbüzleşmesine ve dünyanın başına bela olmasına desten veren AKP hükümeti tüm bunların bedelini, insanlık adına ödeyecektir.
Suriye artık kazanmıştır. Beşar Esad ve Suriye ordusu halkın desteğiyle bu katiller ile baş etmeyi öğrenmiş, askeri ve siyasal olarak her geçen gün daha da güçlenerek nihai zafere doğru adımlar atmaya başlamıştır.
Keseb kazanımı, AKP hükümetinin Suriye politikasının iflas ettiğinin delilidir. Direnen halkın her koşulda, binlerce şehit pahasına kazanacağının da açık göstergesidir.
Artık bölge dinamiklerini belirleyen güç; Suriye direnişidir. Bundan sonraki tüm süreçlerde bu durumu açıkça görmeye hazır olmalıyız. Ömer Ödemiş-Odatv.com
Daha yeni Daha eski