Grevlerinde bir haftayı geride bırakan Kent Gıda işçileri, mücadelelerini kararlıklarıyla sürdürüyor. Düşük ücrete ve esnek çalışma dayatmalarına karşı greve çıkan işçiler, talepleri kabul edilmeden fabrikaya girmeyeceklerini söylüyor.
Grev gözcüsü Serdar Döne, 10 yıllık işçi. Ücretlerinde gerekli iyileştirmelerin yapılmadığını belirten Döne, “Benim gibi 10 yıllık birçok arkadaşımla beraber asgari ücret düzeyinde maaş alıyoruz. İşe girdiğimde bekardım şimdi iki çocuğum var. Gün geçtikçe ihtiyaçlar artıyor ama işveren bize sefalet ücreti dayatmaya devam ediyor” dedi. Döne grev kardeşliği, paylaşımı öğrettiğini söyledi.
10 yıllık işçilerden Uğur Akay da ekmek mücadelesi verdiklerini belirtti. “Bu sefalet ücretiyle geçinmek aileye bakmak imkansız” diyen Akay, grevin iyi yönde sonuçlanacağından emin.
Grevin sabırlarının sonu olduğunu belirten Atilla Akaltun, bıçağın kemiği delip geçtiğini ifade etti. Önceki sözleşmelerde sürekli ‘Bizi idare edin’ dendiğini aktaran Akaltun, “Onlar parasına para katarken sabretmesi gereken hep biz işçiler olduk. Ama artık yeter, aç, susuz da kalsak burada olacağız. Yol paramız olmasa yürüyerek geleceğiz. Hakkımızı işverene bırakmayacağız” dedi.
Abdullah Kartal 20 yıllık işçi. 5-6 yıl öncesine kadar fabrikada 1500 işçinin olduğunu söyleyen Kartal, “Şimdi bu sayı 800 civarında, kişi başına yapılan iş artarken ücretlerimiz aynı kaldı. Biz fazla bir şey değil hak ettiğimizi istiyoruz” diye konuştu.
‘BİZİ ANLAYAMAZLAR’
Aldığı ücret ile çocuğu hasta olsa hastaneye götüremeyeceğini ifade eden Özgür Aras, çünkü hastaneye para verdiğinde ayın sonunu getiremeyeceğini çok iyi bildiğini söyledi. Sosyal hayatlarının olmadığını kaydeden Aras, “Patronlar bizi anladıklarından bahsediyor ama onlar bizi anlayamazlar, çünkü 800 lira alan birini 10 bin lira alan birisi anlayamaz” diye konuştu.
‘İSTEDİĞİMİZİ ALANA KADAR...’
15 yıldır Kent Gıda’da çalışan ilk kez greve çıkan Hüsnüye Yıldırım, grevde kardeşliği, dayanışmayı gördüklerini belirtti ve şöyle devam etti: “Herkes çoluğuyla çocuğuyla burada. Biz şunu anladık, işçilerin, ezilenlerin birliği en kıymetli ve güçlü şeylerden biri, hakkımızı almak için birlik olmamız gerekiyor. Yıllardır asgari ücretle çalıştırılıyoruz, biz insanların ağzının tadı için üretim yaparken işveren bizim tadımızı kaçırdı. Benim eşim çalışıyor ancak buradaki birçok arkadaşımız sadece kendisi çalışarak geçinmeye çalışıyor. Ülkemizin durumu malum açlık sınırının altında maaş alırken aynı zamanda çocuk okutmak, kira ödemek, diğer ihtiyaçları karşılamak imkansız hale geliyor. Evimizi barkımız unuttuk günlerdir buradayız. Sendikamızın istediği zamdan bir kuruş eksiğini kabul etmiyoruz, alana kadar da buradayız.”
Tek Gıda-İş İstanbul Şube Başkanı Yunus Durdu, her toplu sözleşme zamanı fabrikanın ya el değiştirdiğini, ya da zarar ettiğinin söylendiğini aktardı. Sonunda olanın yine işçiye olduğunu belirten Durdu, diğer fabrikalarda yüzde 20 zammın altına inmediklerini bu nedenle patronun dayattığı yüzde 12-13’leri kabul etmeyeceklerini söyledi.
BİR ÇOK İŞÇİDE BEL FITIĞI VAR
Düşük ücret ve esnek çalışma koşulları dayatılması nedeniyle greve çıktıklarını belirten Sema Saldırıcı, “Bayrama az bir süre kaldı, biz bayram için şeker çikolata tatlı üretirdik, işveren tadımızı kaçırdı” diye konuştu. Köksal Önal ise şunları söyledi: “Gıda sektöründe çalıştığımız için kolay şartlarda olduğumuz sanılabilir ancak aksine bir çok işçi arkadaşımızda bel fıtığı var, üç kişinin yapması gereken işi bir kişi yapıyor.”
EMEKLİYE AYRILAN İŞÇİLER DE ORADAYDI

Günlerdir devam eden grevin destekçilerinin arasında fabrikanın eski işçilerinden Filiz Teyze de vardı. Filiz Teyze 21 yıl Kent Gıda’da çalışmış. Emekli olduğunda ücreti 1200 liraymış. Arkadaşlarına destek olmaya geldiğini belirten Filiz Teyze, “Çektiklerini biliyorum. İçeride nasıl çalıştıklarını biliyorum. İçeride robot gibiydik, konuşmayacaksın gülmeyeceksin!” dedi.
CUMHURBAŞKANI, EZİLENİN YANINDA OLMALI

Aldıkları parayla çocuklarını alıp bir yerlere gidemediklerini ifade eden Murat Yıldız, “Bu parayla yaşanmıyor. Bayram geliyor bizde para olmadıkça bir anlamı yok. Gelen çocuklara bir şey veremedikten sonra ne anlamı var?” diye konuştu. Yeni seçilecek cumhurbaşkanından ne gibi talepleriniz olacak sorumuza, “Eşitlikçi, hak ve özgürlüklere değer veren, ezilenin yanında birisi olmalı” diyen Yıldız siyasilerin yaşadıkları sorunları görmesini istiyor.

Barbaros Memiş ise direnişe gelen milletvekillerine şöyle seslendi: “Elbette bize destek olmaları çok güzel ve değerli bir şey ancak gerçekten bizim için, diğer işçiler için bir şey yapmak istiyorlarsa bizi Meclise taşısınlar, soru önergeleri vererek sesimize ses olsunlar.”

Sekiz yıldır 890 liraya çalışan Ali Bayraktar, “890 lira para alıyorum bunu söylerken ben utanıyorum ama onlar bize vermekten utanmıyorlar. Şişecam’ın grevini engellediler, ama bilsinler ki grev bir haktır, engellenemez! Bizler de bu yolda sonuna kadar mücadeleye devam edeceğiz” diye konuştu.
GREVE KADINLARDAN DESTEK

Sendikal Güç Birliği Platformu (SGBP) Kadın Koordinasyonu’nun çağrısıyla işçi ve kamu emekçisi kadınlar Kent Gıda grevindeki işçileri ziyaret etti. Ziyarette Koordinasyon adına yapılan açıklamada “Ülkemizde bir çok yerde eylem ve direniş var fakat hükümet politikaları ile işçileri ve emekçileri sefalete sürüklüyor. Bunun karşısında bütün konfederasyonların bir araya gelerek genel greve çıkması gerekiyor. Birleşirsek kazanırız” dendi. EVRENSEL
Daha yeni Daha eski