Suriye’deki cihatçı örgütlerden İslami Cephe üyeleri için Antep’te hastane kurduğu ortaya çıktı
Suriye’deki iç savaşta Özgür Suriye Ordusu ile El Kaide uzantılı El Nusra Cephesi başta olmak üzere cihatçı örgütleri destekleyen, IŞİD’e silah ve mühimmat verdiği iddia edilen Türkiye, İslami Cephe militanlarına hizmet veren tıbbi yardım şebekesine göz yumuyor. Antep’te silahlı çetelere hizmet veren 75 yatak kapasiteli kaçak hastane de İslami Cephe militanları tedavi ediliyor.
BirGün’den Doğu Eroğlu’nun haberine göre 2014’ün ilk 8 ayında en az 700 çetecinin tedavisini gerçekleştirdiklerini belirten yöneticiler, Antep Emniyeti ve AKP’li Şahinbey Belediyesi’nin yardımları ile hükümetin sağladığı destekten ötürü memnuniyetlerini ifade ediyorlar.
Örgüte tıbbi destek ağı
IŞİD’e verdiği destek nedeniyle uluslararası toplum tarafından da sert bir şekilde eleştirilen AKP hükümeti, cihatçı örgütlere yardım etmeyi sürdürüyor. Halep’ten başlayıp Ankara ve İstanbul’a dek uzanan mücahitler için kurulmuş “tıbbi yardım şebekesi”nin faaliyetlerine izin vererek Suriye’de çarpışan cihatçı yapıların çatı örgütü İslami Cephe’nin elini kuvvetlendirmeye çalışıyor. IŞİD benzeri yapısı ve bünyesindeki en az 45 bin militanıyla Suriye’deki en büyük gruplardan olan İslami Cephe’nin yaralanan militanları Antep’te tedavi ediliyor.
‘Hastanelerde rezil oluyordu’
Suriye’de özellikle Halep ve İdlib kentleri etrafında etkin olan İslami Cephe’nin çatışmalarda ağır yaralanan militanlarının tedavilerini Gaziantep’te faaliyet gösteren İMKANDER sağlıyor. Kamuoyunda 2010’da Gazze’ye uygulanan ablukayı kırmak için yola çıkan ve İsrailli komandoların saldırısıyla 9 kişinin yaşamını yitirdiği Mavi Marmara gemisi olayıyla tanınan İnsani Yardım Vakfı’nda da yöneticilik yapmış olan İMKANDER Gaziantep temsilcisi Sait Gökdere, daha önce Kafkasya’daki insani krizlerle ilgilendiklerini ancak Suriye’deki iç savaşla birlikte dikkatlerini bölgeye yönelttiklerini aktarıyor. Gökdere, “Daha önce mücahit kardeşlerimiz Türkiye’ye geliyor, hastanelerdeki yoğunluktan ötürü rezil oluyorlardı. Hükümetten Allah razı olsun ki gösterdikleri tolerans ve yardımla çok şey başardık. İMKANDER olarak Gaziantep’te 75 yataklı bir rehabilitasyon merkezimiz var” diye konuşuyor.
Şebeke gözetiminde
Gökdere daha önce İMKANDER kanalıyla Suriye’ye ilaç yardımında bulunduklarını ancak savaşı tecrübe etmelerinin ardından daha etkili bir yardım yöntemi tasarladıklarını belirtiyor. Gaziantep’te kurulan hastane ve revire dönüştürülen evlerle birlikte yaklaşık 150 yatak kapasitesine ulaşan tıbbi yardım ağı, neredeyse tamamen İslami Cephe mücahitlerine hizmet veriyor. “Bombardımanlarda yaralanan sivilleri de getiriyoruz ama genellikle mücahitlere hizmet veriyoruz. Tedavi görenlerin yüzde 95’inden fazlası mücahitler” diye konuşan Gökdere, devlet gözetiminde gerçekleştirdikleri faaliyetlerini “Sınırdan tamamen devletin gözetiminde girip çıkıyoruz” sözleriyle özetliyor.
Kapılarda tevhit amblemleri
Tıbbi yardım faaliyetlerini yerinde anlatmayı kabul eden Gökdere, Gaziantep Valiliği’ne yaklaşık 1 kilometre mesafede bulunan 75 yataklı hastanede tıbbi yardım ağı hakkında bilgi vermeyi sürdürüyor. Duvarlardaki tabelalardan, daha önce Kanal 5 isimli yerel bir televizyon istasyonu tarafından kullanıldığı anlaşılan 6 katlı hastane, yaklaşık 50 hastaya ve yakınlarına hizmet veriyor. Akyol Mahallesi’nde pek çok yurttaşın yaşadığı apartmanların çevrelediği binada, 5 adet hastane koğuşu bulunuyor. İslami Cephe’nin bir bileşeni olan Tevhit Tugayları’na ait amblemlerin hastane koğuşlarının kapılarına iliştirilmiş oluşu dikkatleri çekiyor. Hastane koğuşlarında 15 ila 45 yaşları arasında değişen mücahitler kalırken, bombardımanlarda yaralanan Suriyeli birkaç çocuk da tesiste tedavi görüyor.
Sistem nasıl çalışıyor?
İlk 5 katı yaralıların kaldığı hastane koğuşlarına, yaralı yakınlarının yatakhanelerine, mutfak ve ilaç deposuna ayrılmış binanın 6’ncı katıysa yönetim ofisi olarak kullanılıyor. Yönetim katında tıbbi yardım ağı tarafından istihdam edilen 3 doktordan 2’si BirGün’ün sorularını yanıtlarken, bir diğer yönetici ise şebekenin işleyişini anlatıyor. Yöneticilere göre tıbbi yardım ağı Halep’ten gelen haberle işlemeye başlıyor. Dernek ve hastane yetkilileri, çarpışmalarda veya bombardımanlarda yaralananların haberini Suriye’deki kaynakları üzerinden alıyor. Yataklı tedavi görmesi gereken ağır yaralı mücahitler, Gaziantep’ten yola çıkan araçlar tarafından Suriye’den alınıp ilk müdahalenin yapıldığı Kilis’e götürülüyorlar. Buradaki servislerde yatak bulunamaması halinde yaralılar Gaziantep’e getiriliyor; Gaziantep’te de uygun hastane bulunamadığı ender durumlarda yaralı mücahitler Ankara veya İstanbul’a gönderiliyor.
Doktorlar Türkiye’de
Tıbbi yardım şebekesinin Suriyeli doktorları, resmi hastanelerdeki yoğun bakım ünitelerinde kalan yaralıları, sanki o hastanelerde görevlilermişçesine ziyaret edip yaralıların durumları hakkında bilgi alıyorlar. Doktorlar, gerekli durumlarda yaralı mücahitlere hastanelerde pansuman bile yaptıklarını belirtiyorlar. Mücahitler yoğun bakımdan çıkartılıp servise sevk edilebilir hale geldiğinde hastanelerden çıkartılıp Gaziantep içinde bulunan 4 adet revir olarak kullanılan eve veya 75 yataklı rehabilitasyon merkezine götürülüyor. Sağlıklarını tamamen kazanan mücahitler, savaşmak üzere yeniden Suriye’ye gidiyorlar.
Militanların yemekleri belediyeden
Gökdere’ye göre tıbbi yardım sistemi İMKANDER’in topladığı paralar ve bağışlarla ayakta tutuluyor. Hasta yatakları, tekerlekli sandalyeler, giyim malzemeleri ve koltuk değnekleri gibi ihtiyaçlar bağış olarak toplanıyor. Hastaların tedavisinde kullanılan ilaçların büyük bölümü, İMKANDER’in yürüttüğü ilaç bağışı kampanyalarından edinilenlerle karşılanırken, zor bulunan ancak tedavi için gerekli ilaçlarsa toplanan paralarla alınıyor. Gökdere, temizlik malzemesi ve gıda gibi ihtiyaçların Gaziantep’in merkez ilçesi olan Şahinbey Belediyesi tarafından sağlandığını gizlemiyor. Öte yandan hastane 4 devreli bir güvenlik kamerası sistemiyle izleniyor ve giriş-çıkışlar takip ediliyor. Gökdere, güvenlik sistemini yerel polislerin tavsiyesiyle kurduklarını belirtiyor.