HIDE

GAZETE DEMOKRAT / EKONOMİ

GRID_STYLE

SON HAVADİS

SHOW_BLOG

Hükümet bir mahkeme tarafından ilk kez bu dava ile suçlu bulundu!

Van'da eşi tarafından defalarca saldırıya uğrayan, koruma isteyen ancak devlet tarafından korunmayan ve öldürülen A.T. davası sonuçl...

Van'da eşi tarafından defalarca saldırıya uğrayan, koruma isteyen ancak devlet tarafından korunmayan ve öldürülen A.T. davası sonuçlandı. Dava sonrası ilk kez hükümet mahkemelerce suçlu bulunurken, tazminat ödemeye mahkûm edildi. Davanın avukatı olan soL yazarı Müjde Tozbey Erdenhem süreci, hem de benzer davalardaki gelişmeleri anlattı.
‘DEVLET ELİYLE İŞKENCEHANEYE...’
Mahkeme İçişleri Bakanlığını suçlu bulduğu bir karar aldı. Bu karar bu anlamda hükümetin suçlu bulunduğu ve ceza aldığı ilk dava. Bu sonucu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Öncelikle biraz A.T.’nin yaşadıklarından söz edeyim. A.T. 3 yıl önce Van’da çocuklarının gözü önünde kocası tarafından öldürüldü. A.T. öldürülmeden önce defalarca karakola, hastaneye, mahkemelere sığındı, ancak her defasında kocası ile barıştırıldı. Hatta bir defasında kocasının saldırısıyla yaralanan A.T. için mahkeme yargılama yapmış ve kocasına kasten yaralamadan ceza vermişti. Ancak yine idari makamlar, AT’yi evine kocasının yanına göndermişlerdi. 
İşte A.T. böyle bir yaşam mücadelesi sonrasında, devlet eliyle gönderildiği işkencehanesinde çocuklarının gözü önünde eşi tarafından öldürüldü. 
Biz ise kolluk ve adli makamların yani devletin A.T.’nin yaşadığı şiddetten haberdar olmalarına rağmen, A.T.  hakkında koruma kararı dahi almadıkları ve korumadıkları için İçişleri Bakanlığı'na karşı tazminat davası açtık. 
Bu kararla mahkeme, devletin A.T.’nin yaşamından sorumlu olduğunu, A.T.’nin yaşamını düzenlemesi, yaşadığı şiddetten uzaklaşması ve hatta A.T.’nin öldürülme ihtimalinin öngörülür olmasına rağmen A.T.’yi korumayıp ölümünü engellememesi nedeniyle sorumlu olduğuna karar verdi. 
EMSAL KARAR
Bu karar daha önce yaşanan kadın cinayetleri ve kadına yönelik saldırılar için de emsal oluşturabilir mi?
Açıkçası ülkemizde bu karara benzer yerel mahkemeler tarafından karar alındığını duymadım. Bizim tarafımızdan alınan bu karar da tabi ki şiddete uğrayan ve korunmayan kadınlar için emsal bir karardır. A.T’nin öldürülmeden önce saydığımız kurumlara başvurmasına ve kurumlar tarafından maktulün hayatının tehlikede olduğu öğrenilmesine rağmen, devlet sorumlu olduğu idari davranışı yerine getirmemiş yani A.T.’yi korumamıştır.
İdare yapması gereken davranışı yerine getirmeyerek ihmali bir davranış işledi. Ayrıca bu ihmali davranış ile A.T.’nin öldürülmesi gibi vahim bir sonuç ortaya çıktı.
Ülkemizde bu kararımıza benzer tek bir karar biliyorum, bu karar yerel mahkemeler tarafından değil AİHM tarafından verilen bir karar.  Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin 2009 tarihli OPUZ kararı var. Bu kararda eşi tarafından şiddete uğrayan Nahide Opuz hakkında devletin pozitif yükümlülüğünden bahsediliyor. Yani devletin, vatandaşına karşı vatandaşını koruma, kollama yükümlüğü bulunuyor. Bu yükümlülük çok geniş yorumlanmamakla birlikte, 3. kişiden gelebilecek tehlikeleri devletin öngörebilme ihtimali olması halinde pozitif yükümlülüğü olan koruma ödevinin doğduğunu kabul ediyor.
‘SUÇA ZEMİN OLUŞTURMA’
A.T. davası birçok açıdan devletin kadın cinayetlerine nasıl seyirci kaldığının da kanıtı olmuştu. Koruma isteyen kadına "eşiyle barışmasının" tavsiye edildiği bir süreçten bahsediyoruz. Davanın avukatı olarak yaşanan bunca skandalı nasıl değerlendiriyorsunuz?
Bu durum basitçe devletin koruma görevini yapmaması olarak değerlendirilemez. Suça zemin oluşturma, suçu kolaylaştırma ve hatta azmettirmeden bahsedebiliriz. Bu gibi olaylar devletin kocaya, babaya “sen merak etme, biz senin arkandayız” mesajı olarak yorumlanabilir. Devlet aile bütünlüğünü gözetir gibi görünürken kadının bireysel olarak bütünlüğünü görmezden geliyor. Oysaki anayasanın birimi kişidir, aile değil. Devletin muhatabı da bu bağlamda aile ve onun “reisi” değil tek tek ailede yer alan bütün bireylerdir.
‘İKİ DAVA DAHA VAR’
Alınan bu karar sonrası bu şekilde açacağınız benzer davalar bulunuyor mu?
Evet bu tarzda açacağım başka davalar var. Van’ın Başkale ilçesinde boşandığı eşi tarafından öldürülmeye çalışılan ve ağır yaralan Sönmez Tulan’ı duymuşsunuzdur. Sönmez Tulan, 6 yıl boyunca evli yaşadığı Ramazan Yalav'dan gördüğü şiddet nedeniyle boşanmasının ardından uzun namlulu silahla vurularak ağır yaralandı. Aldığı tehditler nedeniyle ailesi ile birlikte defalarca savcılığa ve karakola başvuran Tulan'ın koruma talebi, “Bir şey olmaz gel ifade ver gerekeni yapacağız” yanıtı ile geçiştirilerek, ölümüne adeta göz yumuldu.
Ve bugün Sönmez Tulan ölüm kalım savaşı veriyor.
Yine aynı şekilde İzmit’te bir köyde 12 yıldır evli olduğu kocası tarafından balta ile yaralanan ve 4 aydır yoğun bakımda olan Ayşe Hakan. Ayşe Hakan, evliliğinde gördüğü şiddet üzerine savcılığa başvurmuş, kendisi hakkında koruma kararı dahi alınmıştı. Ancak sadece karar alındı ve gerçekte hiçbir önlem alınmadı. Bu nedenle Ayşe Hakan, koruma kararı sırasında kocası tarafından balta ile ağır derecede yaralandı. Öldürülmeye çalışılmadan önce 65 kilo olan Ayşe Hakan, şu an yoğun bakımda 35 kiloya düşmüş durumda ve sadece gözlerini oynatabiliyor.
Her an öldürülebilecekleri ortada olan Ayşe Hakan ve Sönmez Turan’ın korunmamaları ve hayatlarının karartılmasının engellenmemesi nedeniyle aynı şekilde tazminat davaları açacağız.

Business News