CUMHURİYET GAZETESİNE YÖNELİK OLARAK DÜN GECEDEN İTİBAREN BAŞLATILAN POLİS ABLUKASI DEVAM EDİYOR. GAZETE KONUYA İLİŞKİN BİR AÇIKLAMA YAYINLADI. BU AÇIKLAMAYI AŞAĞIDA İLGİNİZE SUNUYORUZ.
Tüm dünyayı ayağa kaldıran bu canice saldırının gerçek hedefinin ifade özgürlüğü olduğu konusunda yaygın bir uzlaşı var. Bu bağlamda ülkemizde ifade özgürlüğünün savunucusu Cumhuriyet, saldırıyı en şiddetli biçimde kınadı, haber ve yorumlarıyla en üst düzey mesleki dayanışma gösterdi.
Okurlarımızın ve kamuoyunun bildiği gibi gazetemiz, özgür düşünceye ve basın özgürlüğüne tahammülü olmayan terör odaklarının onlarca saldırısına hedef oldu. Yazarlarımız Uğur Mumcu,
Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ümit Kaftancıoğlu, Cavit Orhan Tütengil, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı gibi çok değerli aydınlar ve gazeteciler karanlık terör saldırıları sonucu yaşamlarını yitirdiler.
Muammer Aksoy, Bahriye Üçok, Ümit Kaftancıoğlu, Cavit Orhan Tütengil, Onat Kutlar, Ahmet Taner Kışlalı gibi çok değerli aydınlar ve gazeteciler karanlık terör saldırıları sonucu yaşamlarını yitirdiler.
“Charlie Hebdo” ve çizerlerine yönelik katliamı bu nedenle de çok iyi anlıyoruz. Neredeyse tüm çizerlerini yitiren dergi, Fransız gazetelerinin gösterdiği örnek bir dayanışma ile bu sayısını çıkardı. Biz de aynı dayanışmanın bir parçası olarak ve ifade özgürlüğüne sahip çıkma sorumluluğuyla
derginin bugün yayımlanan özel dayanışma sayısından 4 sayfalık bir seçkiyi yayımlamaya karar verdik.
derginin bugün yayımlanan özel dayanışma sayısından 4 sayfalık bir seçkiyi yayımlamaya karar verdik.
Bu seçkiyi hazırlarken toplumların dini hassasiyetleri ve inanç özgürlüklerinin yanı sıra gazetemiz yayın ilkeleri arasında yer alan:
- 2/8 maddesindeki ‘Yayınlarda düşünce özgürlüğünü kısıtlayan, temel insan haklarına aykırı, şiddeti, kin ve düşmanlıkları kışkırtıcı, insanlar, topluluklar, cinsel tercihleri farklı olanlar, etnik ve dinsel gruplar, uluslar ve halklar arasında nefret ve düşmanlığı körükleyici öğeler yer almaz’.
-2/10 maddesindeki ‘Haberlerde haberin unsuru olmadığı sürece insanlar, ırkı, milleti, etnik kökeni, sınıfı, dili, dini ya da mezhebi, inanç ya da inançsızlığı, meslek grubu, fiziki ya da zihni engelli oluşu ile tanımlanamazlar, insanlar hiçbir şekilde bu özellikleriyle küçümsenemez, alay konusu yapılamazlar’ ilkelerine özen göstermeye gayret ettik.
Cumhuriyet bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da ifade özgürlüğünü savunmaya var gücüyle devam edecektir.