Diyarbakır’da günlerdir süregelen şiddet ortamı ve sokağa çıkma yasakları, şehir hayatını durma noktasına getirdi. Diken’in ulaştığı isimler, bir an önce kenti harabaye çeviren şiddet sarmalının önüne geçilmesi gerektiğini vurguladı.
‘Derin bir travma yaşanıyor’
KAMER Başkanı Nebahat Akkoç, çatışma ortamından en fazla etkilenen grubun kadın ve çocuklar olduğuna dikkat çekerek, “Son aylarda yaşanan şiddet ortamı elbette kadına yönelik şiddeti de artıyor ama bu artık tali bir durum. Kadınlar bir şekilde çocuklarına tencere kaynatmak için kafalarını dışarı uzattıklarında vuruldu. Yoksulluğun adı kadındır. Aç kalan da her zaman çocuklardır. Şiddet ortamı yükseldiği zaman kadına şiddetin lafı bile edilmiyor, normalleşiyor. Kadınlar ve çocuklarda bir uyuyamama hali var. Ben de bu hali yaşıyorum. Bir ses geliyor, telaşlanıyorsunuz. Derin bir travma yaşanıyor” diye konuştu.
Şehri kasıp kavuran şiddete bir an önce dur denilmesi gerektiğini belirten Akkoç, “Aylardır yaşanan bu sınırsız, şuursuz ve herkesi hedef alan şiddet nereye varacak? Sur’da yaşayan arkadaşlarımız var. En büyük iş alanımız Sur’daki Hasan Paşa Hanı’nda. Esnaf kirasını ödemeye zorlanıyor. Cenazeler gömülemiyor. Göç insanları perişan ediyor. İnsanlar ya bir yakınlarına gittiler ya da derme çatma bir yerde kalıyorlar. Savaş şehre kaydı, herkesin ruh sağlığı bozuldu” dedi.
‘Bu durum sürdürülebilir değil’
Diyarbakır Sanayici ve İş İnsanları Derneği (DİSİAD) Başkanı Burç Baysal, yaşama hakkının ihlal edildiği bir ortamda ekonomiden bahsedilemeyeceğini söyleyerek, şunları dile getirdi:
“Çatışma ortamı yaşam hakkını etkiliyor. Evet, ekonomi nefes alamaz halde ama bu durumda ekonomiyi konuşmak mümkün değil. Son bir haftadır Sur’da inanılmaz kayıplarla karşı karşıya kaldık. Sur esnafı inanılmaz bir tahribat içinde kaldı. Bir daha ayağa kalkamayacaklarını düşünüyorlar. Kısıtlı olan ekonomi de bitmek üzere. İnsanlarımızı, tarihimizi yitiriyoruz. Bu durumun sürdürülebilir olmadığını söylüyoruz ama 5-6 ayı böyle geçirdik. Bu zaman dilimi içerisinde ne Ankara ne de Meclis’teki siyasi partiler inisiyatif aldı. Bu şiddet ortamı daha ne kadar sürecek?”
‘Sürece geri dönülmeli’
Baysal, dün sabah Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz ile bir araya geldiklerini, bu hafta da görüşmelerde bulunacaklarını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mehmet Şimşek ve Ahmet Davutoğlu ile görüşme talep etmiştik, bu talebimizi yineledik. Çözüm sürecine geri dönülmesi gerekiyor. Bakan Yılmaz, sürecin ancak örgütün ülkeyi terk etmesi ile devam edeceğini, bu şartla masaya dönme ihtimali olduğunu söyledi. Bunu söylemek olayı çıkmaza sokmaktır. Devlet çatışma ortamını ortadan kaldırmak zorunda. 28 Şubat’ta kamuoyuna verilen o fotoğraf neydi? Daha dün masada oturuyordunuz. Sürece yarın dönülse bile oluşan ekonomik tahribat başka sorunlara yol açacaktır.”
‘Çocuklar maytap sesinden ürküyor’
Eğitim-Sen Diyarbakır Şube Sekreteri Sadrettin Kaya ise Diyarbakır’daki eğitim durumu hakkında bilgi vererek, şunları anlattı:
“Öğrencilerin okula gitme şansları yok. Eğitim ağır aksak ilerliyor. Cevatpaşa, Fatihpaşa, Dabanoğlu, Hasırlı, Cemalyılmaz ve Savaş mahallelerinde hiçbir okul eğitim veremiyor. İnsanların yaşamları tehlike altında. Böyle bir ortamda eğitimden bahsetmek imkansız. Diğer semtler de sokağa çıkma yasağından ve şiddetten etkileniyor. Yenişehir ve Bağlar’daki öğrenciler de etkileniyor. Silvan Yatılı Bölge Okulu özel harekatçıların üs yaptığı bir yer oldu. Sur merkezdeki Cumhuriyet İlkokulu, Yavuz Selim Ortaokulu, Mardinkapı Ortaokulu ile Süleyman Nazif İlkokulu da tahrip oldu.”
Kaya, okul çağındaki çocukların psikolojilerinin bozulduğunu ifade ederek, “Öğrencilerin çoğu travma yaşıyor. Veliler çocuklarının sokağa çıkmasını istemiyor. En ufak seste irkiliyor öğrenciler. Sur’da 11 gün boyunca elektrik ve su yoktu. Yetişkinler etkileniyor bu durumdan, çocuklar nasıl etkilenmesin? Maytap sesinden bile ürküyorlar” dedi.
BUCU KARAKAŞ - DİKEN.COM