Page Nav

HIDE

Grid

GRID_STYLE

Reviews

SHOW_BLOG

Farklı kesimlerden bin kişi: Yan yanayız, bir aradayız

Aralarında AKP'li eski bakan, milletvekili, aydın, sanatçı, siyasetçi ve bilim insanlarının olduğu bin kişi 'Yan yanayız, bir arad...

Aralarında AKP'li eski bakan, milletvekili, aydın, sanatçı, siyasetçi ve bilim insanlarının olduğu bin kişi 'Yan yanayız, bir aradayız' çağrısı yaptı.


Toplumun farklı kesimlerinden bin kişi tek adam rejimine, demokratik hak ve özgürlüklerin tırpanlanmasına, hukuksuzluğa karşı “Yan yanayız, bir aradayız” mesajı verdi.

Aralarında AKP’li eski bakanların, CHP ve HDP’li milletvekillerinin, yazar, bilim insanı, hukukçu, siyasetçi ve sanatçıların yer aldığı geniş yelpazede bin kişi Point Otel'de bir araya geldi. “Yan yanayız, bir aradayız” açıklaması yapan imzacılar barış ve demokrasi çağrısı yaptı.

Çağrı metninde, “Yan yanayız, bir aradayız. Bu toprakların ortak sahibi bizler; siyasi parti, din, cinsiyet ayrımı gözetmeksizin, Kürt ,Türk, ‘Evetçi’, ‘Hayırcı’ diye bölünmek ve ayrıştırılmak istemiyoruz. Nefret dilinden, can ve mal güvenliğinden, ahlak aşınmasından, toplumsal duyarsızlıktan endişe ediyoruz” ifadeleri yer aldı.

Bin isim farklılıklara rağmen ortak paydalarda buluşulabileceğine dikkat çekerek, Türkiye’nin sürüklendiği tek adam rejimine, dayatmacılığa, partili devlete, demokratik hak ve özgürlüklerin tırpanlanmasına, savaşçı siyasete, adaletsizliğe, hukuksuzluğa, toplumu kuşatan mağduriyetlere karşı olan herkesi ve her siyaseti, seslerini ve güçlerini birleştirme çağrısı yaptı. 

ÇAĞRI TAM METNİ İÇİN LİNK:
http://dehabertr.blogspot.com.tr/2017/05/yan-yana-ve-birarada.html

‘UMUDA İHTİYACIMIZ VAR’

Açılış konuşmasını Yazar Oya Baydar, ülkenin içine sürüklendiği duruma ilişkin kaygılarını ve tepkilerini dile getirmek için ‘Yan yanayız, bir aradayız’ dediklerini ifade etti.

Şimdiye kadar farklı siyasette olanların, tehdit ve tehlikeye karşı koyma ihtiyacı olduğunu belirten Baydar, “Çağrımız, vicdan ve adalet aşınmasına uğratılan ülkemizde, siyasi, ideolojik, örgütsel aidiyet, inanç, kimlik farklılıklarımızı aşarak, adalet için, barış ve demokrasi için, muktedirin zulmüne karşı mazlumun hukukunu korumak için biraraya gelme çağrısıdır. Hak ve hukukun egemen olduğu bir ülkede, cepheleşmeden, düşmanlaşmadan barış içinde yaşamayı arzulayanların ortak sesidir” diye konuştu. Ülkenin içinde bulunduğu duruma işaret eden Baydar, “Yan yana gelmeyi bir arada durmayı, birlikte yürümeyi acilen başaramazsak yarın gerçekten de çok geç olacak” dedi. Güç ve karanlık dönemde birlikten doğacak güce ihtiyaç olduğunu belirten Baydar, “Umuda ihtiyacımız var. O gücü genişleyerek, büyüyerek, kitlelerle birlikte yürüyerek, hak ve adalet, demokrasi güçlerinin katresini bile feda etmeden kazanabiliriz” dedi.

‘TEK ADAM REJİMİNİ KABUL ETMİYORUZ’

Bin isim adına ortak metni ise Tilbe Saran okudu. Siyasi parti, ideolojik aidiyet, inanç, din, mezhep, milliyet, cinsiyet gözetmeksizin 80 milyona seslendiklerini belirten Saran, “Kutuplaşmak, birbirimize düşmanlaşmak, Türk-Kürt, dindar-laik, evetçi-hayırcı diye bölünmek, onlar-bunlar diye ayrıştırılmak istemiyoruz” dedi. Ülkenin savaşa sürüklenmesine karşı olduklarını belirten Saran, “Tek adam rejimi ve partili devlete, adaletsizliğe ve hukuksuzluğa, meclisin etkisizleştirilmesine, her çeşit muhalefetin baskı ve tehditle sindirilmesine karşıyız” dedi. Kamuda ve üniversitelerde yaşanan tasfiyelere ve ihraçlara, basına yönelik baskı ve tutuklamalara da dikkat çeken Saran, “Geleceğimizi karartan bu anlayışı anayasallaştırmaya çalışan referandumun şaibeli sonuçlarını ve halk iradesinin yasalar yok sayılarak açıkça çiğnenmesini kabul etmiyoruz” diye konuştu.

Saran, bir arada güven içinde yaşamak için acil yapılması gerekenleri de şöyle sıraladı:
“Hukuk ihlallerine yol açan OHAL’in kaldırılmasını, toplumun tümüne yayılan mağduriyetlere karşı adalet ve hukuk güvenliğinin sağlanmasını, Meclisin yasama ve denetleme yetkisinin güçlendirerek iadesini, hesap veren, anayasal, şeffaf devlet için kararlı adımlar atılmasını, gizli oy ve şeffaf sayım temelli sandık güvenliğinin sağlanmasını istiyoruz.’

Korku, gerilim ve kutuplaştırma siyasetinden güç devşirenlere karşı; ülkenin geleceğinden sorumlu tüm yurttaşları, farklı kanaat önderlerini,  sivil girişimleri, siyasi partileri güç birliğine çağırdıklarını belirten Saran şu çağrıda bulundu: “Adaletli, hakkaniyetli, tarafsız ve bağımsız yargı ilkesine dayalı ‘hukuk devleti’nin, bireysel ve toplumsal insan haklarını tam uygulayan eşitlikçi,  çoğulcu demokrasi anlayışının, başta yerel yönetimlerde olmak üzere katılımcılığı teşvik edecek bir idari yapının, ideolojik dayatmacı, cinsiyetçi, ayrımcı olmayan;özerk veeleştirel düşünceye dayalı bir eğitim sisteminin, bölge halkları ve dünya ülkeleriyle eşit haklı işbirliğini gözeten barışçı bir siyasetin, egemen kılınması için,güçlerimizi ortaklaştırmaya çağırıyoruz.”

AÇIKLAMAYA KATILANLARIN GÖRÜŞLERİ

Ortak metnin okunmasının ardından, açıklamaya katılanlar duygu ve düşüncelerini dile getirdi. Nesrin Nas’ın yönettiği toplantıda ilk sözü Ahmet Türk aldı. Türkiye’de vicdanın sesi olanların meselelerin demokratik yöntemlerle ve Kürt sorununun barışçıl yollarla çözülmesini isteyen bir çabası olduğunu belirterek, Türkiye’nin ortak akıl ve vicdana ihtiyacı olduğunu  dile getirdi. Türk, Türkiye’nin artık güvenlikçi politikalarla yönetilemeyeceğini söyledi.

Demokrasi İçin Birlik Sözcüsü Rıza Türmen ise, “Türkiye’nin içinde bulunduğu iki fotoğraf var. Bir tanesi Yüksel Caddesinde İnsan Hakları Anıtının bariyerlerle ve polis koridoruyla çevrilmesi ve yasaklanması, ikincisi Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Mecliste AKP grubunda konuşması, bu iki fotoğraf Türkiye’nin geldiği durumu gösteriyor. Çağrı metni şundan önemli; İnsan olarak var olmak ve insan onura yakışır şekilde yaşamanın koşulları ile iktidarın dayattığı koşullar arasında bir gerginlik var. İnsan olmanın koşuları özgür olmaktan geçer” diye konuştu. “Bütün otoriter rejimlerde yapılan ilk işin sivil toplumu ortadan kaldırmak olduğunu” belirten Türmen, “Böyle bir çağrının sivil toplumdan gelmesinin önemli olduğunu ve devamının gelmesi gerektiğini” söyledi.
Rahatsızlıkları nedeniyle toplantıya katılamayan Tarık Ziya Ekinci ve AKP kurucularından Ertuğrul Yalçınbayır ise mesaj gönderdi. Çağdaş Yaşama Derneği Genel Başkanı Prof. Dr. Aysel Çelikel, demokrasi değerlerinin kaybedildiği ülkede demokrasinin tesisi için irade istediklerini belirtti. Oyuncu Gülriz Sururi, “Referandumda gördüm ki yüzde 60’ların üstündeyiz, belki daha fazla, o kadar eşitsizliğe ve baskılara rağmen” dedi.

Abdülbaki Erdoğmuş, konuşmasında demokrasinin önemine değindi. Ömer Faruk Gergerlioğlu, farklılıkların ve bir arada yaşamanın yeterince dillendirilmediğini belirti. Gergerlioğlu, farklılıkların bir arada yaşayabileceği çağrısını yapmanın önemli olduğunu dile getirdi ve bunu devletin de dikkate almasını istedi. Rakel Dink, “Sana yapılmasını istemediğin şeyi başkasına yapma” sözü üzerinden düşüncelerini dile getirdi.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, “Aidiyetlerimizi ve ön yargılarımızı bırakarak, bir arada yaşamak için bu adımın gerekli olduğunu belirtti. HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya, “dayatılan tekçiliğe karşı kendi özgünlükleriyle birlikte olmak istediklerini” belirtti. Yeni Asya Genel Yayın Yönetmeni Kazım Güleçyüz, son süreçte yaşanan hukuksuzluklara ilişkin eleştirilerini söyledi. Prof. Dr. İbrahim Kaboğlu, Türkiye’nin hukukta ifade özgürlüğünden niyet sorgulamasına geldiğine dikkat çekti. Mustafa Paçalı ise çalışma yaşamına yönelik yapılmak istenen saldırılara vurgu yaptı.


1000 İMZANIN BİR KISMI

Abdülbaki Erdoğmuş (ANAP eski Milletvekili), Ahmet Türk (Eski Milletvekili), Ali Nesin (Akademisyen),Ali Sirmen (Gazeteci, Yazar), Aysel Çelikel (ÇYDD Başkanı) , Ayşenur Arslan (Gazeteci, Yazar), Barış Yarkadaş (CHP İstanbul Milletvekili), Binnaz Toprak (CHP Eski Milletvekili), Celal Yıldırım (TÜSES YK Başkanı), Celalettin Can (78’liler Vakfı), Cihangir İslam (Akademisyen, Yazar), Erdal Atabek (TTB Merkez Konseyi eski Başkanı, Yazar), Erendiz Atasü (Akademisyen, Yazar), Ergun Özbudun (Akademisyen, Yazar), Ertuğrul Günay (Kültür ve Turizm eski Bakanı), Ertuğrul Yalçınbayır (Ak Parti Kurucusu, başbakan eski yardımcısı), Fatma Bostan Ünsal (Ak Parti Kurucusu), Fikri Sağlar (CHP Mersin Milletvekili), Filiz Kerestecioğlu (HDP İstanbul Milletvekili), Genco Erkal (Sanatçı), Gülriz Sururi (Sanatçı), Hakan Aygün (Gazeteci, Yazar), Hasan Cemal (Yazar) , Hasip Kaplan (HDP eski Milletvekili), Haydar Ergülen (Yazar, Şair), Hüda Kaya (HDP İstanbul Milletvekili), Hülya Gülbahar (Hukukçu), İhsan Eliaçık (Yazar), İlhan Cihaner (CHP İstanbul Milletvekili), İlhan Tekeli (Akademisyen, Yazar), Kazım Güleçyüz (Yeni Asya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni), Levent Gültekin (Yazar), Mehmet Bekaroğlu (CHP İstanbul Milletvekili), Melda Onur (CHP eski Milletvekili), Meral Danış Beştaş (HDP Adana Milletvekili), Mithat Sancar (HDP Mardin Milletvekili), Murat Belge (Akademisyen, Yazar), Musa Çam (CHP İzmir Milletvekili), Müjde Ar (Sanatçı), Nesrin Nas (ANAP eski Genel Başkanı), Nuray Mert (Gazeteci, Yazar), Orhan Alkaya (Sanatçı), Osman Baydemir (HDP Şanlıurfa Milletvekili), Ömer Faruk Gergerlioğlu (Doktor, Yazar, Mazlumder eski Genel Başkanı), Rakel Dink (Hrant Dink Vakfı YK Başkanı), Raşit Tükel (TTB Merkez Konseyi Başkanı), Rıza Türmen (CHP eski Milletvekili, AİHM eski Yargıcı), Rojin (Sanatçı), Seline Doğan (CHP İstanbul Milletvekili), Serra Yılmaz (Sanatçı), Sezgin Tanrıkulu (CHP İstanbul Milletvekili), Şenal Sarıhan (CHP Ankara Milletvekili), Şevket Pamuk (Akademisyen, Yazar), Taner Akçam (Akademisyen, Yazar), Tarhan Erdem (Sanayi ve Teknoloji eski Bakanı, CHP Eski Genel Sekreteri), Tarık Ziya Ekinci (Siyasetçi, Doktor, Yazar), Tilbe Saran (Sanatçı), Türkân Elçi (Öğretmen), Ümit Kıvanç (Yazar), Yasemin Çongar (Gazeteci-Yazar), Yiğit Gülöksüz (Akademisyen, Yazar), Zeynep Altıok (CHP İzmir Milletvekili), Zeynep Oral (Yazar), Ziya Halis (Çalışma ve Sosyal Güvenlik eski Bakanı), Zuhal Olcay (Sanatçı), Zülfü Livaneli (Sanatçı, Yazar)

EKONOMİ/PARA/PİYASA